Kutsal Emanetler konusundaki uzmanligini(!) az once gorduk, eminim harem konusunda da o kadar bilgilisindir:))) Evet beceremem sakin, icim kaldirmaz, hadim edilmis harem agalari, oglanlar. Ama sen de bunlari becerecek potansiyel var, masallah!!!

valla padişahtır canı ne isterse yapar! neo kıskandın mı yoksa kendin beceremezdin diye mi korkuyorsun!? şaka bir yana haremin gerçekte ne olduğunu bu kadarcık yerde anlatabilmem için dahi olmak bile yetmeyebilir.kafanız hep işin şehvet tarafına bastığı için olsa gerek kendi kendinize bir harem hayali kuruyorsunuz.yerli kaynaklara inanmazsınız da öyleyse yabancı kaynaklara bak bir de çünkü onlar senin gibilerden çok daha gerçekçiler bu konuda.

Bir dakika .İşitemiyorum.Hah ne dedin?HÜSEYİN ÜZMEZmi?Eee ne olmuş Hüseyin Üzmez'e,hem kim bu Üzmez?DÜZDÜLERMİ diyorsun ne diyorsun,anlamıyorum.Düzmediler,ÜZDÜLER öylemi?Ne bileyim yahu şimdi bir başka ÜZMEZ daha var o nu şaapıyodum duyamadım..

vikipediye baksam bu yanılgıya düşmezdim tabi ama akıl etmedim nedense!

lele sakine, hirka-i serif camii 1851 yilinda insa edildi, misir'in fethi 1517, arada 250 yildan fazla fark var:))) "topkapi sarayi evdir, kutsal emanetler baska yerde saklaniyor" diye sacmalamadan once ac biraz osmanli tarihi oku. Has odanin dibindeki harem de padisahlarin neler yaptigini anlat hadi simdi o muhtesem tarih bilginle:))

sevgili kızgın teşekkür ediyorum yanlışımı düzelltiğin için! dalgınlıkla şerif yerine saadet yazmışım.

Hırka-i Saadet Dairesi ise, Fatih döneminde padişahın özel dairesi (Has Oda) olarak inşa edilmiştir.Padişahlar burada ikamet ederler, devlet işlerinin bir kısmını ve ibadetlerini yerine getirirlerdi.Yavuz Sultan Selim Kutsal Emanetler'i getirdikten sonra işte bu makam odasına yerleştirmiştir.Eşya-yi Mübareke ve Emanat-i Mübareke olarak bilinen mesela sakal-ı şerifler,sancak,kılıçlar,mühr-ü nebi,mektuplar burada muhafaza olunmuştur. BİLMEMEK AYIP DEĞİL,ÖĞRENMEMEK AYIPTIR.

bulunan ufak kagir hücreyi inşa ettirerek ziyaretlerin burada devam etmesini sağlamış, Küçük Hırka-i Şerif Dairesi veya Eski Hırka-i Şerif Odası olarak anılan bu hücre II. Mahmud tarafından 1812'de yenilenmiştir. Abdülmecid bu kutsal emanetin şanına layık bir camii ve ziyaret mahalli yaptırmaya karar verince çevredeki birçok bina kamulaştırılarak yıktırılmış, 1847'de başlayan inşaat 1851'de sona ermiştir : Bahsi geçen bina HIRKA-İ ŞERİF CAMİİ'dir.

bulunan ufak kagir hücreyi inşa ettirerek ziyaretlerin burada devam etmesini sağlamış, Küçük Hırka-i Şerif Dairesi veya Eski Hırka-i Şerif Odası olarak anılan bu hücre II. Mahmud tarafından 1812'de yenilenmiştir. Abdülmecid bu kutsal emanetin şanına layık bir camii ve ziyaret mahalli yaptırmaya karar verince çevredeki birçok bina kamulaştırılarak yıktırılmış, 1847'de başlayan inşaat 1851'de sona ermiştir : Bahsi geçen bina HIRKA-İ ŞERİF CAMİİ'dir.

İstanbul'a yerleşen üveysi ailesinin, Hırka-i Şerif Camii'nin kuzey yönünde, az ilerisinde bulunan Akseki Kemaleddin Mescidi'nin karşısındaki bir evde ikamet ettiği, hırkanın bu evde ziyaret edilmeye başlandığı, Sadrazam Çorlulu Ali Paşa'nın hırkanın muhafazası için kagir bir hücre ile bitişiğinde bir çeşme ve imaret inşa ettirdiği, daha sonra Şeyh Osman Üveysi zamanında 1725'te ilk defa bir vakfın tesis edildiği bilinmektedir.I. Abdülhamid 1780'de, şimdiki caminin kuzeyinde, avlu üzerinde

"Hırka-i Saadet Camii" diye bir camimiz maalesef mevcut değil "sakin". İslam kaynaklarında hayrü't-tabıin ya da reisü't-tabıin olarak anılan Üveys el-Karani'nin vefatından sonra kardeşinden devam eden Üveysi sülalesi elinde kalan Hırka-ı Şerif 17. yy'ın başlarında, ailenin o tarihteki reisi Şükrullah Üveysi tarafından I. Ahmed'in fermanı gereğince İstanbul'a getirilmiştir.

canım saftiriğim benim "hırka-i saadet camii" diye bir yer duydun mu hiç!? duymadıysan işte şimdi duymuş ol! orada özel sandukasında saklanır ve halkta her ramazanda izdiham yaratacak şekilde ziyaret ederdi orasını!

ya le le le sakine, muze olmadan once nerde saklaniyormus su kusal emanetler yaz da ogrenelim. I. Selim hirka-i saadet'i istanbula getirdikten sonra topkapi sarayinin hareminde saklamadi da nerde sakladi hadi yaz canim benim. daha sonra da harem de padisahlarin neler yaptigi anlat tam olsun!

padişahların haremde neler yaptıklarını avrupalı,amerikalı ilim adamları bizden daha iyi biliyorlar.adı bizden ama kafasında kavak yelleri esen zühtücüklerse işi cinsellikle açıklayacak kadar tarihten yoksun olduğunu kendi kendine ifşa etmiş.padişahların orası eviydi.sen evinde ne yaparsan o da onu yapar.ama sonradan orası müze olarak tanzim edildi ve kutsal emanetler orada sergilenmeye başladı.kutsal emanetlerin orada sergileniyor olması bazıları için bir şey ifade etmiyorsa işte tepki bunadır!

Avcı Fatih Sultan Mehmet'in ne kadar içkiye, zevk ve sefa'ya düşkün olduğunu bütün kitaplar yazıyor.Yeni kitaplar pahalıdır almana gerek yok, eski kitapçılarda Osmanlı tarihi ni yazan pek çok kitapta mevcut bu bilgiler...

VAKİT ÇOK HAKLI

YOBAZ VE BAĞNAZ OLMAKTA KARARLI OLMANIZ DOĞRUSU BENİ HİÇ ŞAŞIRTMADI İNSAN HAKLARINDAN MEDENİYETEN HUKUKTAN DEMOKRASİDEN DİNLER ARASI DİYALOĞTAN İNANÇLARA SAYGIDAN BAHSEDERSİNİZ AMA EN BÜYÜK SAYGISIZLIĞI YAPMAKTAN NE UTANIR NEDE SIKILIRSINIZ SİZE NE İNSANLARI HAYATLARINDAN YAŞAMLARINDAN ÖZEL HAYATLARINDAN SİZLER GİBİ YAŞAMAK ZORUNDAMI BİRİNİZ OYUNCAK BEBEK ÜZERİNDEN SAPIKLIK YAPARAK FETVA VERİR DİĞERİNİZ ŞARAP İÇİLİYOR DİYE MEKAN BASAN YOBAZLIK YAPANLARA ARKA ÇIKARSINIZ İŞTE SİZ BUSUNUZ VAKİTÇİLE

behey şaşkın vakit.o topkapı sarayında 4. murat-deli ibrahim alemin kralını yapmışlardır.hemen hemen bütün padişahların odalıkları vardı. padişahlar gönül eğlendirmek için onlara nikahmı kıyıyordu.tamam kabul mukaddes emanetlere yakın olan yerlerde daha dikkatli olmak lazım ama o zaman orada alem yapan geçmişteki halifeleride lanetlemek gerekmezmi