Onların gecesi gündüzü, mesaisinin sınırı yoktur.. Onlar devleti milleti için tereddüt etmeden canını feda eder.., Onlar yağmur, çamur, kar, dağ tepe demeden günün yirmi dört saati en ağır koşullarda teröre karşı mücadele verir.. Onlar denizlerde, denizin altında, göklerde senin benim güven ve huzurumuz için ölümle dans eder.. Onlar kahraman Ordumuzun mensupları.. Bu kadar çaba, risk, yıpranma ve fedakârlık karşılığında ne kadar ücret alırlar bilir misin? Senin gibi oturduğu yerden çiziktirip milyarları götürenler meydanı boş bulup iyice tozutmaya başladınız! Bu kahramanların çoğunun genelde üç kuruş emekli maaşı ile yaşamlarını sürdürürken tek moral kaynaklarına, keselerine uygun ücretlerle kendilerine hizmet vermeye çalışan Orduevlerine takmışsın.. Bu ne haset ve çekemezliktir? Yani Ordu Mensupları ile emeklilerine; “bizim korunmamız, can güvenliğimiz için görev yapıyor ve yapmış olsanız da, Askeri karakollarınızı kendi mensuplarınızın ve emeklilerinizin cebinizden para kesip de inşa edin arkadaş” diyecek kadar vicdansız, ön görüsüz ve mantıksız da olabildiniz ya; yazıklar olsun sizin sözüm ona usta kaleminize!..