Büyük büyük fiyakalı köşe yazarlığı demek böyle bir şey. Gülsem mi, ağlasam mı? Hırsızlığın daniskasını yapan adam, kalkmış akıl satıyor. Gerçi, daha yazısının başında “Bir tarihte bana ‘reklamın iyisi, kötüsü olmaz. Reklam reklamdır’ diye bir söz öğretmişlerdi. O yüzden yazdım bunu...” diyor da, keşke birileri de “hırsızlık, hırsızlıktır ve yüz kızartıcıdır” deseydi. O zaman kendi kendinin reklamını yaparken, şimdi daha modern -herhalde- “pr” çabasında daha dürüst davranmayı da akledebilirdi. Bir Turktime okuru olarak kendisini şiddetle kınıyor, Vicdani bir tekziple Sayın Erhan Göksel’den, Turktime’dan ve Türktime okurlarından özür dilemeye davet ediyorum. Tabi eğer halen kızaran bir yüz, insan içinde olmasını sağlayan bir edep ve haya taşıyorsa!..