7-Bu arada yerel yönetimlerin müsrifliğinden hareketle eğitim ve sağlık konularına atıfta bulunurken, sanırım burada öncelik yerel yönetimlerden önce Üniversiteler olmalıydı. Popülizmle çözüm bulunmaz. Çözüm halk çocuklarının eğitimi Üniversiteden geçeceği gerçeğinde yatıyor. Üniversitelerimiz ise, söylemeye insanın içi elvermiyor ama, kokuşmuşlar, dökülüyorlar. Kimi intihalden, kimi irticadan, kimi ihaleden baş kaldırıp “ey hemşehrim! eğitimimiz ne alemde” diyen yok. Son olarak değinmek istediğim nokta, Turktime’ın “Sizinle 30 Haziran’da yaptığımız röportajın manşeti; ‘ABD Gülen’in ve Erdoğan’ın ipini çekti. İkisini de yok edecekler’ şeklindeydi. Ama geçen zamanda Erdoğan da Gülen de olduğu yerde duruyor. Bu tez çöktü mü, yoksa hala aynı takvim işliyor mu?” sorusu karşılığında Sayın Talat Atilla ve Sayın Ersin Tokgöz’ün aldıkları, “birgün mü desem, bir ay mı desem, yoksa yedi vakte kadar mı desem?” cevabının KOZMİK ifadesi ile, “TÜRKİYE’DE TURUNCU DEVRİM YAPILIYOR, BÜTÜN SİSTEM DEĞİŞECEK!” cevabı bilmem onlara da benim gibi Doğu Perinçek jargonunu hatırlattı mı? Bu kışkırtıcı ifade, ile papatya falı nasıl özdeşleştirilir anlamıyorum.