YORUMLAR
Toplam 16 yorum var. Onay bekleyen yorum yok.
keskindilli 16 Eylül 2008 Salı 

Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar... DİKKAT ETSİNLER DE KUŞ GRİBİNE YAKALANMASINLAR.. Kasımpaşadaki horoz dövüşlerinde telef olmasınlar...

Yorumu oyla      18      10  
Cem 15 Eylül 2008 Pazartesi 

Bir yorumcu arkadaş AKP ve din düşmanları demiş.Hayrola AKP bir dinin bayiliğinimi aldı? Denizfeneri alabilirler ama kimse benim dinimi kendine mal edemez.Allahla kul arasına Peygamber efendimiz girmemiş bu nasıl bir müslümanlık? AKP fani, ANAP ın olduğu gibi bir gün tarih olacak..Millet kararını verdiği zaman. Eee o zaman müslümanlık istermisiniz batsın yok olsun? Dinimize bu tür davranışlar çok zarar veriyor çok..

Yorumu oyla      18      10  
KAVGA EDECEK KİMSE KALMADI SN BAŞBAKAN 15 Eylül 2008 Pazartesi 

AYDIN DOĞAN KARŞILIK VERME SEN KARŞILIK VERDİKÇE İYİCE KAHRAMANLAŞIYOR SN.BAŞBAKANIN SİYASETİ KAVGA ÜRETEREK PİRİM YAPMAK VE BAŞARIYOR TABİKİ ÇALIK GRUBUNA İSTEMEDEN PEŞKEŞ ÇEKİLEN YERLER KREDİLERİ SİZDE İSTEYECEKSİNİZ AMA LÜTFEN YEREL SEÇİMLERE KADAR KARŞILIK VERMEYİN

Yorumu oyla      18      10  
DEMOKRATORHANGAZİ 15 Eylül 2008 Pazartesi 

*250 MİLYON DOLAR KAZANDI.DOĞAN...HİSSELER DÜŞTÜ TAYYIP KONUŞUNCA..DAMAT TOPLADI.YAŞASIN AKP.TAYYIP

Yorumu oyla      18      10  
fatoş .g 15 Eylül 2008 Pazartesi 

kimsenin başbakanı karaladığı yok sn avcı.gerçekler ne ise onunla ilgili yorum yapıyoruz alman mahkemeleri başbakana iftiramı atıyor zahid akman masummu dosya türkiyeye geliyor gerekçeli karar çarşamba açıklanıyor birde resimler var siz neden bu kadar kalın gözlükle bakıyorsunuz herşeye başbakanla ne kadar yakınsınız onu müdafa ediyorsunuz sevebilirsiniz onun partisine ideolojisine sempati duyabilirsiniz ama gerçeklerden kaçamazsınız ancak kendinize kefil olun başbakanı vazgeçin korumaktan

Yorumu oyla      18      10  
M.EMİN AVCIOĞLU 15 Eylül 2008 Pazartesi 

Nekadar peşin hükümlü yorumcular var..Hemen BAŞBAKANI karala geç..kaçıncı iddia bu başbakan hakkında...DENİZ FENERİNDEN hiç birinize ekmek çıkmaz...böle temiz bir derneğe sürülen bu kara lekenin hesabını vereceksiniz..bu hakaretlerin çirkin saldırıların hesabını vereceksiniz.sapla samanı insanla derneği ayıramayan zavallılar ve BAYKAL dede..DENİZ FENERİ İDDİANIZ YALAN OLACAK..İNSAN İÇİNE ÇIKAMIYACAKSINIZ..burda yorum yazan AKP düşmanları ve din düşmanları sizde maskara olucaksınız

Yorumu oyla      18      10  
polatbey 15 Eylül 2008 Pazartesi 

türkiye abd'nin emir erliği görevini yerine getirmek için ermenistana gidenlerin ipinin kimin elinde olduğunu sorgulamaya fırsat bulamadı. d.feneri aracılığıyla yetim hakkını yiyenleri- yani ülkenin gerçeklerini göremedi. niyemi çünkü bir açık el(eskiden gizli el yapardı. sonradan açık olurdu. olan biteni anlardık. şimdi herşey açık. ama anlayan yok.) a.doğanın kara kaşını işaret etti.seriye bak: baykalmı erdoğanmı - ergonokonmu- akpmi, erdoğanmı-doğanmı asıl sorulması gereken; abdmi - türkiyemi

Yorumu oyla      18      10  
fatoş .g 15 Eylül 2008 Pazartesi 

bu işten tek karlı türk halkı çıkacaktır yolsuzlukla iktidara gelen akp ye halk gereken cevabı verecektir almanya deniz feneri önemli açıklamalar yaptı resimler para transferi yani iktidar yolsuzluk yapanlarla ilişkileri yüzünden halk mahkemsinden sınıfta kalmıştır zahid akman arabası ile paraları türkiyeye taşımış nereye ve kimlere teslim etmiştir bunlar elbet ortaya çıkacak aydın doğan iktidarını kaybetti akp ile al gülüm ver gülüm işleri bitmiştir biat ortalığı kan kaybetti

Yorumu oyla      18      10  
saffet sancak 15 Eylül 2008 Pazartesi 

her zaman bir son vardır.Bunun iyi mi kötü mü son olacağı kişiye aittir.Yolun sonuna geldik ... İyi mi kötü mü tarih karar verecek

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 15 Eylül 2008 Pazartesi 

E- Şu hayatın garip cilvesine bakın ki, İlnur Çevik’in o gün sahip olduğu Türkiyenin 39 yıllık ilk ve tek İngilizce gazetesi “Turkish Daily News” bugün(2000’denberi) Aydın Doğan Medya grubunun elinde.. ve sonuç; Sayın Başbakan Recep Tayip Erdoğan’la Medya imparatoru Aydın Doğan arasındaki bu kavga devam edeceğe benziyor; ilk rauntta yüzü gözü yara bere içinde kalan Aydın Doğan, cen havliyle bundan böyle çok daha şiddetle saldıracaktır.. hem de hiçbir ahlaki kaygı taşımadan saldıracaktır. Benim bu röntgenin odak noktasında gördüğüm gerçek bu.

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 15 Eylül 2008 Pazartesi 

D-Bu medya grubu günlerdir adeta CHP kurultayıyla yatıp kalkıyor. CHP yönetimine karşı bir Haçlı Seferi başlatılmıştır!”. Ne günlerden ne günlere; medya-siyaset-ticaret sarmalında Sarıgül o desteği Hilton arazisinde Doğan’ın istediği değişikliği Şişli Belediyesinden geçirmişti. Al gülüm- ver gülüm. Şimdi de Doğan’la Baykal omuz omuza, iktidara karşı savaşım veriyor. Eski gazeteci ve bir zamanlar iktidarların dış danışmanı şimdinin Kuzey Irak’ın yeniden yapılmasında baş aktörlük üstlenen işadamı İlnur Çevik 1997’de Doğan’la “şantaj gazeteciği” yapmakla mahkemeye verilmiş ve uzun mahkeme safahatından sonra nihai noktada Yargıtay, “iddialar somut olgulara dayanmaktadır” kararıyla İlnur Çevik’i kurtarmıştı Aydın Doğan’ın elinden.

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 15 Eylül 2008 Pazartesi 

Ç- Bir zamanlar Doğan grubunda çalıştığını sandığım Ahmet Kekeç’in, hafta içindeki yazılarından birinde sıraladığı koskoca bir soru listesinden birkaçı; Doğan’cılara sayın Kekeç soruyor; “Borsada manipülasyon yapmıyorlar mı?, Kamu ihalelerine girmiyorlar mı?, TEDAŞ kimindi?, Dışbank’ı yabancılara kim sattı? Niçin sattı?, POAŞ’ı bu kadar ucuza kim aldı?, POAŞ alınırken kamu kaynakları Çalık’lanmadı mı?, Dürüst gazeteci Necati Doğru niçin bunu yazmıyor?, Kartel yasaları neden bu gruba işlemiyor?, Reklam ve dağıtım piyasasının yüzde 60’ı onların kontrolünde değil mi?, İstedikleri zaman Başbakanı pijamayla karşılamıyorlar mı?, İstedikleri zaman telefon açıp ana avrat dümdüz gitmiyorlar mı?, Postmodern darbenin arkasındaki güç bunlar değil miydi?” ve daha neler, neler.. çok değil, üç yıl önce CHP Kurultayı'nda Deniz Baykal'ı siyasi tarihe gömmek için Mustafa Sarıgül'e Doğan grubunun verdiği desteğe karşılık Baykal, kurultayda; “Onların desteklediği iktidarlar döneminde Türkiye 80 milyar dolarlık bir banka hortumlamasının kurbanı oldu.

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 15 Eylül 2008 Pazartesi 

C- O günden bugüne Doğan medyanın iktidar aleyhtarlığı her geçen gün belirli dozlarda ve çok fonsiyonlu İşviçre bıçağı gibi Ak Parti’yi yaralamaya, zayıflatmaya dönük olarak kullanılmaya başlandı. En sıcak örneklerden biri Şaban Dişli olayı. Bir zamanlar Aydın Doğan’ın kendisinden astronomik paralar ödeyerek danışmanlık hizmeti aldığı, siyasete atılırken sırtını sıvazladığı biri değimliydi? Doğan, Türkiye’de “basın özgürlüğü” kavramı ağzına hiç yakışmayan tek adam; Cengiz Çandar’ın, Mehmet Ali Birant’ın Çevik bir paşanın manipülasyonu ile nasıl bir gecede kapı önüne konuldukları henüz hafızalarda. Dahası, yalan haberleri, özel hayatlara pervasızca saldırıları; tüm toplumu etkileyen darbe, cunta muhtıra, yargı manipülasyonları ayyuka çıkmış bir grubun “özgürlük” söylemi gerçekten çok komik geliyor bana.

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 15 Eylül 2008 Pazartesi 

B- RTÜK yasasının zamanın Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer tarfından iptal edileceği sinyalleri alındığında Hürriyet ve o zamanın Sabah gazete arşivlerinde A.Necdet Sezer’i hedef tahtasına yerleştiren yayınlar. İşin tetikçiliği görevini üstlenen Ertuğrul Özkök ve duayen(!) gazeteci Oktay Ekşi’nin yazıları. Milliyet’te yaşanan ve Hasan Cemal, Melih Aşık, Meral Tamer, Derya Sazak ve Meliha Okur’un yazılarına uygulanan sansür uygulamaları. Tekrar Aksiyon’un çektiği röntgene dönersek, “Başbakanlar bizi susturamaz, gerekirse biz sesimizi keseriz” efelenmelerinin ta 1979’dan buyana yaşandığını, Başbakanların onları susturamadığını, uygun gördüklerinde kendi kendilerine sustuklarını görüyoruz. Ne zamana kadar; Ak Parti iktidarına kadar. Ak Parti iktidarında şunu gördüler; ganimet büyük, Doğan küçük. İşte cıngar burada çıktı. Yağladılar, yıkadılar, parlattılar olmadı, olmadı.. ve eski savaş baltalarını alıp “dize getirmeyi” esas alan senaryoyu yürürlüğe koydular.. tedavül tarihi, 2004.

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 15 Eylül 2008 Pazartesi 

A- Analizin başlığındaki “DOĞAN-ERDOĞAN KAVGASI BİTER Mİ? İŞTE MEDYA İKTİDAR SAVAŞLARININ RÖNGENİ!”ni incelerken, öncelikle krizin merkez üssü durumundaki odak noktayı gözden kaçırmamak lazım. Bu röntgenin sağına-soluna, üstüne altına serpiştirilen unsurların hep farklı farklı izler taşıdığını, ancak odak noktanın hiç değişmediğini görüyoruz. Bu çok kapsamlı, başlangıçtan(1979) günümüze tartışılagelen medya-siyaset-ticaret sarmalında zaman zaman görülen diğer aktörlerin; medya sahiplerinin, ticaret erbabının ve siyasetçinin tablodaki yer değişimine karşın, Doğan’ın hiç değişmediği, giderek mevziini güçlendirdiği çok açık ve net görülüyor. Üstelik tüm bu süreçlerde Doğan hep aynı siperden aynı kurşunlarla kendini savunmuş; ÖZGÜR MEDYA. Toplumsal hafıza ve arşivler ise, bambaşka şeyler olduğunun farkında. Usta gazeteci Alper Görmüş hafta içinde bunları bir yazısında tek tek kanıtları ile sıraladı; Örneğin Emin Çölaşan’ın Doğan medyasından kovuluş hikayesinin yer aldığı kitap.

Yorumu oyla      18      10  
Cem 15 Eylül 2008 Pazartesi 

Aydın Doğan iş adamı,para kazanmak için her yol mübah diyebilir..Ama ülke yönetenin böyle bir hakkı yok!

Yorumu oyla      18      10