YORUMLAR
Toplam 11 yorum var. Onay bekleyen yorum yok.
M.EMİN AVCIOĞLU 5 Eylül 2008 Cuma 

burda neler oluyor?:):)

Yorumu oyla      18      10  
Gülay 5 Eylül 2008 Cuma 

editör sağolsun.Okumadan mı yayınlıyor msjları?Evet bana ait.Ve yıllardır kullandığım bu e-mail adresimi değiştirmek zorunda kalacağım Süleyman bey.

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 4 Eylül 2008 Perşembe 

Gülay hanımefendi, burada imza bölümünde “Sayın Editöre msj!” ifadesi yer alan mesaj size mi ait, imzasız olduğu için tereddüt ettim. Lütfen mesajın size ait olup olmadığını teyit ediniz.. saygılarımla.

Yorumu oyla      18      10  
Gülay 4 Eylül 2008 Perşembe 

Süleyman bey,bulduğum e-mail adresiniz hotmaildi.Neyse.Evet sayın editör e-mail adresimi Süleyman beye verebilirseniz sevinirim.Saygılarımla.

Yorumu oyla      18      10  
durmuş 4 Eylül 2008 Perşembe 

Allah büyük,veli küçük teşekkürler umur bey

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 4 Eylül 2008 Perşembe 

Gülay hanımefendi, sizden e-mail almadım, kesinlikle cevapsız bırakmayacağımı sanırım tahmin edersiniz. Eğer bulduğunuz adresin uzantısı “usa.net” ise, bu 2000 yılından önce kullandığım bir adres. Yok eğer uzantı “usa.net” değilse lütfen tekrar deneyin (Editöre not: Yorumcu “Gülay”ın sizdeki e-mail adresine lütfen benim e-mail adresimi iletin, buna iznim vardır).

Yorumu oyla      18      10  
Gülay 4 Eylül 2008 Perşembe 

Süleyman bey ,içtenliğiniz için teşekkür ederim.Sizinle tartışabilmek benim de çok hoşuma giden bir eylem.Hatta emekli öğretmen olduğunuzu öğrendikten sonra googlede sizi aradım.Bir kaç yorumunuza denk geldim.Birde e-mail adresiniz vardı.Sevinerek aldım ve yazdım.Daha doyurucu tartışmalar yapabileceğimizi düşündüm.Ancak yanıt gelmedi.O yorum mutlaka size aitti ancak belki eski bir adresinizdi bilemiyorum.Neyse kısmet değilmiş dedim.Saygılarımla.

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 4 Eylül 2008 Perşembe 

Yorumcu Gülay hanımefendi, nazik karşılamanıza teşekkür ederim. Merhaba.. ve inzivadan çıkıp gelmenize sevindim. Devlet adına yaşanan yozlaşmışlığa getirdiğiniz yoruma bende katılıyorum. Bu bağlamda söylenebilecek (hatırlatılabilecek) o kadar çok var ki, yorum sınırlarını çok zorlamamak için Sayın Talu’nun yazısına küçük bir katkı ve okur düşüncesi/desteği olarak onları ifade ettim. “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” tekerlemesi bile, ülkemiz insanı olarak sürüklenmekte olduğumuz badireleri ifade etmekte cılız kalır. Tekrar hoş geldiniz derken, düşünce paylaşımlarımızı/tartışmalarımızı takdirle anımsadığımı bilmenizi isterim. Saygılarımla.

Yorumu oyla      18      10  
Gülay 4 Eylül 2008 Perşembe 

Sayın Karaca merhaba.Gayet güzel anlatmışsınız yorumunuzda.Yani ne eklenebilirki.Milleti yine kamplara böldüler kim neyi niye savunuyor belli değil.ABD ve gelmiş geçmiş kim varsa vitrinde olan,var olabilmiş,adam(!)olabilmiş listelesinler işte.Bulurlar derin devleti.

Yorumu oyla      18      10  
Gülay 4 Eylül 2008 Perşembe 

Devleti yönetenler bu pisliklerin içinde olmasaydılar bu işler olabilirmiydi?Yaşadık.Biliyoruz.Söylenenleri,korumaları,işin içinde olmaları.Birinci adamı aradılar.Yorumlarımda yazdım1.adam başbakan-lar,2.adam,içişleri bakanı-ları,Ergenekondan bir sonuç çıkmaz diye yazma nedenimde buydu.Herşey açık ortada.Resim net.Ortaya çıkartılabilirmi?Maalesef hayır.Çıkartsınlar hiç tarzım değildir ama ellerinden öperim diyede yazmıştım.Hala mecliste olanlar var.Mitte TSKda,TBMMde bu işlerin dışında olacak???

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 4 Eylül 2008 Perşembe 

Sürünmekte olduğumuz ve daha derin çamurlarda boğulmamız için harç karanların karşısında düştüğümüz aczin dramatize edildiği bir göz yaşı seansı sanki Umur Talu’nun anlattıkları. Oysa, ömrümüzün elverdiği döneminde hatırlayıp yaşadıklarımızdan sadece bir tutam gösteriyor Sayın Talu.. daha bunlara eklenecek o kadar çok olay var ki, say say bitmez; Kahramanmaraş olayları mı dersiniz, Çorum olayları mı dersiniz, Madımadık neronluğundan Başbağlar cinnetine daha nice nice devletin aydınlatamadığı(!), ya da halının altına süpürüp göstermelik temizlik yaptığı daha bir nice olaylar ve gele gele Ergenekon diye hamasi bir algılamayla özdeşleştirilen yapılanmaya dayandı. Dayandı dayanmasına da, bu çıbanın deşilmesine, töhmet altında olanların aklanması, pisliğe bulaşanların da cezalanması için Yargı safhasına azıcıkta olsa bel bağladığımız süreç, dün(3 Eylül 2008) itibariyle bir kez daha akim kalmaya mahkum edildi. Artık ne suçsuzlar, beraatlerinin toplumsal kabulünü; ne de suçlulular, mücrimliğin pişmanlığını yaşayamayacaklardır. Yargının en bağımsız-yansız-hukuki kararı bile şaibe altına girmiştir. Geçmiş, geleceğin aynası.. ya da gelecek, geçmişin aynası olmaya sürdürecek ki, Sayın Talu’nun son cümlesinde dillendirdiği “Hafıza-i devlet, isyan (herhalde NİSYAN olacaktı) ile maluldür!” özdeyişi bizi düşündürmeye ve tarihe not düşmeye devam ediyor.

Yorumu oyla      18      10