Haber’in içeriği de habere yapılan yorumlar da son derece düşündürücü ve ürkütücü. Yorumların ürkütücülüğü şu; yorumcu okur arkadaşlar, neredeyse birbirlerini düelloya davet edecek kadar sinir hakimiyetini kaybetmekteler ya da kişilik haklarına özen göstermeden tartışıyorlar, bunu sağlıklı bir tartışma ortamının yozlaşmasına zemin hazırlayacağı endişesiyle ürkütücü buluyorum. Düşündürücü yanı ise, yorumcu arkadaşlarımız, “AF” kavramı üzerinde hiç durmuyorlar. Üzerinde durdukları şey, affedenin kimliği, kişiliği, siyasi/ideolojik anlayışı, yandaşlığı vs. vs. Oysa gönlüm isterdi ki, bu konu; “AF” kavramının “insan hak ve özgürlükleri” perspektifinden ele alınması olmalıydı. Kendisi hakkında “AF”fın söz konusu edildiği kişinin işlediği cürümden mağdur olanların buna rızaları var mı, onlar mücrimin aldığı cezayı “yetersiz”-“yeterli”-“fazla” gibi nicelikleri açısından ne düşünüyorlar? “AF” düşüncesindeki devlet yetkilileri bunlara hiç bunu sordu mu, onların beklentisi ne diye bir araştırma yaptı mı sorunlarının tartışılması öncelikli olması gerekirken kimse bunun üzerinde durmuyor; hükümetlerin popülizm adına, Cumhurbaşkanlarının ise baskı gruplarının hatırı uğruna çıkardıkları “AF”ların özündeki saçmalık göz ardı edilerek, “kim kimi affetmiş” tartışması almış başını gidiyor!.. Lütfen en sonuncusu “Rahşan Affı” diye bilenin olayın gerçekleşme sürecinde, bazı televizyon kanallarında yer alan bir VTR’de, kendisine tecavüz eden sapığın da af kapsamına girenler arasında olduğundan bahisle “O, Rahşan hanıma tecavüz etmedi, bana etti.. Rahşan hanıma etseydi, Rahşan hanım yine de affeder miydi?” sorusuyla tüm seyircilerin/izleyicilerin nutkunu dumura uğratmıştı. Sözün kısası, “kim, kimi, kimin kesesinden affediyor?” sorununu tartışalım ki, kendi mütecavizine idamı bile az görenler, elin mütecavizine “AF” düşünmesinler. Yanlış anlamalara meydan vermemek için şunu ilave edeyim; devletin bütçesiyle, taşıyla toprağıyla, eğitimiyle, güvenliğiyle, imarıyla, çürük yapı müteahhidiyle.. akla gelebilecek tüm alanlar için aynı duygu ve düşünceleri taşıyorum.