Ben halkçı bir sosyal demokrat olarak, işsizliğin had safhada olduğu, işçi memur ve emeklinin büyük bölümünün açlık, kalanının da yoksulluk sınırının altında gelirle yaşamını sürdürmeye çalışması karşısında gelirlerini hiç değilse yoksulluk sınırına gelecek seviyeye getiremediği; gereksiz yere turban ve anayasa değişikliği diretmeleri ile ortamı gerdiği için Akp’yi şiddetle kınıyorum. Ancak yine ben bir sosyal demokrat olarak; Sosyal sigortalı ve emeklilerinin sağlık konusundaki düzenlemeleri ile geceden kuyruğa girip muayene olabilmek için sürünme ; kısıtlı, poşet içinde ilaçlarını alabilmek için hastanelerin eczanelerinde yarım gün ilaç kuyruğunda bekleme, rapor alabilmek ya da harice sevk için ondan fazla yere başvurup bir gününü harcama eza cefalarına son verdiği, kendilerine bu bakımdan kırılan onur ve haysiyetlerini iade ettiği; Önemli hastalıklarda hiçbir ilave ücret ödemeden ya da 10,00-15,00 YTL lik ücretlerle (örneğin İstanbul Şafak ve özellikle de Medikal Park gibi) 5 yıldızlı özel hastanelerden dahi yararlanma imkanını sağladığı ve hiçbir iktidarın yapamadığı bu işi başarabildiği için Akp’yi kıskanıyorum; Türk Ceza Kanunu, Medeni Kanun, İş güvencesi Yasası ve İş Kanunu başta olmak üzere pek çok modern yasayı kısa sürede çıkarıp yürürlüğe koyabildiği için Akp’yi kıskanıyorum; Üç haneli rakamlara kadar yükselmiş olan Ekonominin baş belası enflasyonu tek veya on.lu rakamlara indirmeyi başarabildiği için Akp’yi kıskanıyorum; Paramızdan üç sıfırı cesaretle atıp TL’nin yerlerde sürünen itibarını yeniden kazandırmayı başardığı için Akp’yi kıskanıyorum; Ülkede binlerce Km. Çift şeritli otoyollar yaptırarak trafik kazalarını % 40 oranında azaltmayı başarabildiği için Akp’yi kıskanıyorum; Milli Eğitimde 3 yıl içinde 60.000 derslik açabilen, 21 günde okul inşa edebilen tek hükümet olduğu için Akp’yi kıskanıyorum; Oto muayenede, trafikte, ona buna yardımlar adı altındaki haraçları, Devlet ve Sigorta hastanelerindeki otopark mafyasını ortadan kaldırmayı başarabildiği için Akp’yi kıskanıyorum; Bir İstanbullu olarak Halici ve denizi önemli ölçüde temizleyebildiği, plajların yeniden açılmasını ve metrolarla ulaşımda büyük kolaylık sağladığı için Akp’yi kıskanıyorum; %30-35 lerdeki kurumlar gelir vergisini %20 lere indirebildiği, emekli ve çalışanları vergi iadesi eziyetinden kurtardıkları, önceki iktidarların üzerine yattığı Tasarrufları Teşvik ve Konut Edindirme Yardımı kesintilerini nemaları ile hak sahiplerine ödettirebildikleri için Akp’yı kıskanıyorum.. Daha fazla devam edemeyeceğim zira tüm bunları düşündükçe; Niye şu benim halkçı ve sosyal demokrat oluşumlarım ile partilerim bu güne dek şu saydıklarımın birini bile halledemedi, neden (Sn. Kılıçdaroğlu’nun tutarlı ve etkin şu son ciddi muhalefet eylemi hariç) (temelsiz ve inandırıcı olmayan suçlamalar, ithamlar mahkemelere başvurmalar ve ordu ile yargı dahil tüm kamu kurum ve kuruluşlarını dolayısı ile de halkın çoğunluğunu karşılarına alma dışında ülkenin ve (eskiden kendilerine bel bağlamış aslında nüfusun % 50 sine varan çoğunluktaki) müstakbel seçmenin önüne ciddi bir katkı ya da anlaşılır ve inanılır bir program koyamazlar ve sadece eleştirici, yıkıcı değil aynı zamanda katılımcı ve yapıcı bir muhalefet olarak kendilerine güven ve inancı artırıp güçlenme yoluna gidemezler diye krize grip kendi kendimi yiyorum…