Size edebiyatçı “Şemsettin Bayram” Beyin dizleri ile seslenmek istiyorum.
““Düşüncenin duygunun potasında eridiği bir an; Milletin hissiyatının gözyaşlarına dönüştüğü ulvi bir zaman.
Solumda minarelerin gölgelerinin açısından kıbleyi tayin etmeye çalışan mavi gözlü hacı amca, sağımda gözlerini şerefeye mi yoksa bayrağa mı diken bir meczup, üç-dört saf ileride Allah'ın birliğini kafiyeleyen güzide grup, yolun ötesinde kutsal birlikteliğin parçası olmaya çalışan kadınlar...
"Lailahe illellah Muhammedür-resulullah" değil mi ki Türk'ün de Kürt'ün de her daim söylediği ve son nefeste söylemeyi yegâne dilek olarak istediği son söz, ÖYLEYSE BU KİN, BU DÜŞMANLIK NİYE?””