YORUMLAR
Toplam 12 yorum var. Onay bekleyen yorum yok.
Baki Karakol 13 Mayıs 2008 Salı 

Ama, engelleyiciler vardır. Onlar, elerkiyi ağızlarından düşürmeyenlerdir, ağızlardan düşürtmeyenlerdir. Onlar emperyalistlerdir, emperyalistlerin emir kulu kolmuş tasmalı köleleridir. Halkı simgeleyen "el" ve gücü vurgulayan "erk" sözcüklerinden oluşan elerki, -hemen belirteyim, Türk Dili Kuru'nun ürettiği bir sözcüktür- ele geçiren güç tarafından bazen dikta, faşist rejimler de olur; olmazsa dahi, dikta, faşist rejimlere altyapı olur. Önemli olan elerkiyi emperyalistin elinden çekip almaktır..

Yorumu oyla      18      10  
Baki Karakol 13 Mayıs 2008 Salı 

Tolga Bey, görüşlerinize katılıyorum; yaklaşımızdan dolayı da sizi bir defa daha kutluyorum. Atatürkçü Düşünce'nin özünde, bilime, gerçeklere dayalı "düşünce" ve o düşünce donanımında düşünen, düşüncesini yorumlayan, tartışıya açan, savunan, onun savaşımını veren "adam olma" vardır. Önemli olan bu ana mayayı yakalamaktır; inanın gerisi kendiliğinden gelir. Demokrasiye hep, "elerki" derim. Elerkinin ülkemizde ve bütün ülkelerde serpilip gelişmesini kök salmasını herkesten çok istiyorum. Ama...

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 13 Mayıs 2008 Salı 

Baki bey,Atatürkçü bir Bakışa sahip olmanızdan memnuniyet duyarım.Aslolan Atatürkü iyi anlamaktır.O günün diliyle konuşursak ATAM DİYOR Kİ;" Muassır Medeniyetin önünde yürüyün".Bunun tek yolu var,onuda işaretlemiş," BİLİMİN IŞIĞINDA,AKLIN YOLUNDA YÜRÜMEK". Günümüz dünyasında Toplumları çağın önüne taşıyan tek "AYGIT" var,o da DEMOKRASİ, Düşünce ve Teşebbüs Hürriyetinin uygulanabilirliği maksimum olan DEMOKRASİ.Olmazsa olmaz bu.Bundan daha gelişmiş bir mekanizma var ise söyleyin.

Yorumu oyla      18      10  
Baki Karakol 13 Mayıs 2008 Salı 

Tolga Bey, 19'uncu yüzyılın politik penceresinden sıyrılmamı öneriyorsunuz. Benim, dünyaya bakışımı, 19'uncu yüzyılın siyasi penceresinden bakış olarak tanımlanması baştan yanlış. Benim siyasi düşüncem, Atatürkçü Siyasi Düşünce'dir. Ondan mı sırılayım? Kaldı ki; Atatürkçü Düşünce, 19'uncu yüzyılda varolmuş olabilir ama nice 19'uncu yüzyıllara ışık tuttar, kaynak olur, taş çıkartır. Atatürkçü Düşünce'yi bilen, Avrupa'yı iyi tanır. Yanılmayalım uluslararası ilişkilerde yalnız "ver gülüm" vardır.

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 12 Mayıs 2008 Pazartesi 

Uluslar arası lişkilerde algülüm ver gülüm kuralı şller,Tıpkı kapitalizimde olduğu gibi.Bu nedenle Demokrasinin AĞIR bastığı rejimlerden yana ağırlık vermemiz gerekmiyormu. Kiş başı Milli geliri 200 bin dolar olan antidemokratk bir ülkede yaşamaktansa,kişi başı geliri 2000 dolar olan br Demokrasiyi milyon kere tercih ederim.AB bir Medeniyet projesi.Br an önce o medeniyetin sahp olduğu krıterlere kavuşmalıyız diye düşünüyorum. Bu nedenle szden ricam 19 asrın politik penceresinden sıyrılın lütfen.

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 12 Mayıs 2008 Pazartesi 

Baki bey,Nezaketinize teşekkürler. Saygın tavrınıza cevap vermemeyi saygısızlık olarak düşünürüm. Baki bey,günümüz dünyasında hala 19 y.yıl sosyolojik terimleri ile konuşmasak bence.Son derece aydın bir arkadaşımıza benziyorsunuz. Milletlerin Emperyalizim anlayışı yavaş yavaş bitmiyormu. Artık günümüzde Global Sermayenin dediği olmuyor mu. Devletlerin sınırlarının dünya genelinde kaldırılmasınız 50 yıl kaldımı acaba.Bzler göremeyiz ama gençler o günleri görür.Ulusların ilişkileri karşılıklıdır.

Yorumu oyla      18      10  
Baki Karakol 12 Mayıs 2008 Pazartesi 

Onları, çağı yakalayan gelişimci ve değişimci görmek büyük yanılgı olur. Onların söylem ve eylemlerine kanmak da gene yanlışların yanlışı olur. Yanılgı ve yanlış içinde olanlar yani onlara hoşgörüyle yaklaşanlar, aman iyi niyetlerine yenik düşmesinler. Gelişimin ve değişimin asıl en azılı düşmanları onlar ve onların arkalarındaki emperyalistlerdir. Emperyalistin idelojisinde, başka idelojilere yaşam hakkı yoktur. Amaçları; çıkarları doğrultusunda dünya egemenliği ve kitleleri sürü yapmaktır...

Yorumu oyla      18      10  
Baki Karakol 12 Mayıs 2008 Pazartesi 

Tolga Bey, saygın anlatımınızdan dolayı sizi kutlarım. Gelin bu sitede düşünce yarışı, savaşımı yapalım ama birbirimizi kırmayalım. Yorumlarınızda vurguladıklarınıza aynen katılıyorum. İnsanoğlunun kendisi bile bir gelişim ve değişimin sonucudur. "Dönek" sözcüğü ile vurgulananlar, asla ve asla gelişimden ve değişimden yana değillerdir, olmaları da sözkonusu olamaz; onları kullananlar buna izin vermezler. Onlar, gelişimden ve değişimden yana görünenler, emperyalistin emir kullarıdır...

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 12 Mayıs 2008 Pazartesi 

Çağı okumaya çalışalım. Dünyada "GELŞMİŞ İNSAN" hangi bölgelerde,hangi kıtalarda yaşıyor. Bu bölgelerin tarihsel sürecni ve oralarda yaşayan insanların SOSYOLOJİK SÜRECNİ etüt edin. Esareti altında kaldığınız İDEOLOJİK ÖĞRETİNİN tahakkümünden bir an için kurtulup dünyayı ALGILAMAYA çalışırsanız,Takıntılarınızdan ve KENDİ İÇ DÜNYANIZDA ÜRETTİĞİNİZ KENDİ ÖCÜLERİNİZDEN kurtulursunuz.O zaman dünyayı sağlıklı okuma şansınız olabilir.Aksi halde yarattığınız TOTEMLERE sürü olmaktan kurtulursunuz.

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 12 Mayıs 2008 Pazartesi 

Baki bey,Beyni çalışan,bilgiyi sürekli algılayabilen herkes,değişime tabi olur,asla "SABİT FİKİRLİ" kalamaz. Kalıyorsa kişi derhal hekime başvurmalı,ve tedavi altına alınmalıdır. Zira çok büyük bir sorunu vardır.Değişime ve dönüşüme ilkel kabile mensupları dahi direnememiştir. Dünya yaşadıkça,"İNSAN" olan herkes değişime ve dönüşüme uğrayacaktır. Uğrayamıyanlarda mutlaka sorun vardır. Tıpkı ÇAĞI YAKALIYAMIYAN GERİ KALMIŞ İLKEL KABİLELERİN "SAKSILARININ" içinde taşıdıklarında sorun olduğu gibi.

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 12 Mayıs 2008 Pazartesi 

Baki bey,yorumunuza katılmakla birlikte,bir hatırlatma yapayım. İnsanın değişmesi ve dönüşmesi sizce çok mu tuhaf arkadaş.Bu tepkiyi yalnız siz değil belli bir ideolojinin esaretine tutulmuş herkes "DÖNEK" diye bir kelimeyi ezberlemiş durumda. Bakın bende değişime ve dönüşüme direnenlere şu tabiri kullanıyorum, "DEĞİŞİME BEYNİ YETERSİZ KALANLAR" diyorum.Bende 40 yıllık bir SOSYALİSTİM,ama asla 40 yıl önceki Sosyalizm savunmuyorum. Zra ben bir MANKURT değilim,sürekli gelişim ve değişim halindeyim

Yorumu oyla      18      10  
Baki Karakol 12 Mayıs 2008 Pazartesi 

Söyleşinin ilk pragrafını lütfen bir defa daha okuyun. Göreceksiniz ki Soros, Türkiye temsilcisi eski solcu (!) günümüz döneklerinden Can Paker'i ağız yaparak, gerçek düşüncesini ve ana amacını açığa vuruyor. Acaba Başbakan, sırtının niye sıvazlandığını anlayabilmiş midir? Sanmıyorum. Başbakan'ın defteri dürülmüş, yerine konacak da bulunmuş! Hayırlı olsun, tepe tepe kullansınlar. Herşeye, herkese demokrasi ama Türkiye'ye, Türklere yok!.. Olur beyler! Başka emriniz? Sizi gidi sizi tek dişli c...

Yorumu oyla      18      10