Bazı şeyleri kendimiz büyütür kendimiz küçültürüz. İklim Bayraktar'a gzeteci diyerek gazereciliği. Bahsettiğiniz tv ye de tv diyerek televizyonculuğu küçük düşürmeyin. Onlar üzerinden yrumda bulunmak sizi hiç bir doğruya götürmez. hanımefendi kendi çapını ortaya koymuş. Bir zamanlar sizin çok yazdığınız sonradan soyadı bile değişen 3 kez partisi değişen milletvekili Reyhan hanım üzerinden milletvekilliğini değerlendirmek gibi bir şey bu. Kötü emsal olmaz.

14 milyon kitabı kaç kişi okuyor muşşş.türkiyede kitap okuma oranının doğrusunu ben sana yazayım öğren.on milyonda bir kişi yılda bir kitap.türkiye ortalaması bu.türkiyenin dünya sıralamasındaki literatürüde bu.dünya sonuncusu.

Norveç, Avrupanın kişi başına hasılatı ile en zengin ülkesidir ve 5 milyon nüfusu ile yıllık okudukları kitap sayısı 25 milyondur. Türkiye gelir sıralamasında arka sıralarındadır ve 73 milyon nüfusu yılda yaklaşık 14 milyon kitap okunmaktadır. Norveçte bir kişi yılda 5 kitap, Türkiye'de beş kişi bir kitap okumaktadır. Bu nedenle Norveç gazeteleri okuyucuna bilgi, Türk gazeteleri "akıl" verir. İşte bizim hikayemiz. Harmanı yel, okumayanı gazeteci döndürür. Üstelikte "fırıldak" misali.

Dün Ergenekonun Medya ayağının mensupları "yürüdü".Yürüyüşün yansıttığı manzara çok ilginçti.Polis kaydındaki Fotoğrafın İNCELENMESİ ile ortaya çıkan manzara,Ülkenin yıllardır Medya diye, hangi ODAKLAR tarafından manipülo edilmeye çalışıldığı açıkça ortaya adeta dökülüverdi.Bizim sokakta yürüyen medyanın % 80 ni,İşçi Partili,TKP li,Dhkp-c ve pkk lı malüm yapının mensubu imişler.Bu yapıyı kurumunda istihdam eden Ntv nin bağlı olduğu kurum,ilgi ile takip edilmelidir.

Yorumcu arkadaşlara sorarım.Başta irtica.org olmak üzere KARA PROPAGANDA yapan 50 in üzerinde TÜRKÇE siteyi,kim hangi AMAÇLA kurdu?.Bu sorunun cevabını herkes araştırıp bulsun.Diğer bir soru,İsrailin "arka ODA" ında yazan Rafael Sadi isimli yazar,Gemi baskını ile ilgili yazısına istinaden,"İsraili aklamam suçmu" derken ne anlatıyordu? Rafael Sadi isimli FAŞİST,Filistinli bebeklerin öldürülmesini savunurken,"Onlar şimdi bebek,İsraile saldıranlar da bir zamanlar bebekti" derken sizce ne anlatıyor?

Eger bu yargiya guveneceksek, biri bana gazeteciligin sinirlarini zorlayan ve saydiginiz bircok uygunsuz eylem ve soylemin faili olan iklim bayraktar'in disarida ve nedim sener ve digerlerinin iceride oldugunu anlatmasi gerekiyor. yarginin da en az gazeteciligin tabi oldugu kurallar gibi bir etik kurallar butunu ve gorev tanimi vardir. Elinde silahi olanin darbesine karsi cikinca, sirtinda cubbesi olanlarin da darbesine karsi cikmak da gerekmiyor mu?

"Soner Yalçın beğendiğim bir gazetecidir. Yandaşlara, beslemelere benzemez... Soyadı gibi yalçındır. Kaya gibi adamdır. Desteğimiz onun arkasında olacak." diyen şahısın ataları, sözde Horasandan çıkmışlar yola,Konyada vermişler mola,oradan dağılmışlar sağa sola ve Dersim Dağlarının eteklerinde Ermeni köylerinde sarılmışlar sağa sola....Soner Yalçını okudum da.."Kaya gibi adamım mış" demişti ya...

Bir PARTİ düşünün ki,Millete TUZAK kuranlarla,rakiplerine TUZAK kuranlar,hatta eski Genelbaşkanlarına Tuzak kurmuş kişiler aynı listelerde el ele vermişler,Yüce TÜRK Milletinin HUZURUNA çıkacaklar.Tuzakçılar LİSTESİNE,Türk Halkının YÜZDE KAÇI oy verecek sanıyorsunuz?İklim hanım ile,Kılıçtarın 40 dakikalık "MUHABBETİNDE" neler konuştuklarını,İklim hanımın O.Faruk isimli bir yargıç ile yaptıkları telefon SOHBETİNDE resmi kayda geçirilmiş.CHP ye oy verecek olanların yarısı sandığa gitmeyecek.H.T.

ABD kızgın maşa ile dondurma servisi yapılmayacağını anlamaya başladı..Bir mecmua taifesi yarattıkları devin dişlerini çekmekle mevcut..bir diğeri de çürük dişleri beyaza boyamakla..Tekrarlanan mizansenlerden sonra söylenecek söz.., intikam dürtüsü adalete , insanlığa ve devlete iyi hizmetin ön koşulu olmuşsa havanda kalem kırmanın manası da kalmammıştır..

genel baskan ve yardimcisi bu islere hazirsa neden olmasin.ustelik kime karsi,kendilerini bu duzeye serefle tasiyan insana karsi.boyle firildaklarin dondugu yerlerde,devreye girecek kontrol mekanizmalarinin calismamasi veya olmamasi uzucudur.

Seçim meydanlarında şenlik var.Ülkenin gelmiş geçmiş en büyük Hatiplik ve Polemik üstatlarından biri olan Tayip Erdoğana,bu derece "kaliteli(!)" malzeme verenlerin haline şimdiden acıyorum.

bu yontemle baykali devirdiler,partiyide ele gecirdiler,kimsede arkasina dusmedi.oncelikle siyasi partilerle ilgilenen savci ve mahkemeler dahil.hazinenin, yani halkin parasini yiyorlar.sistem islemeye baslayinca,varan 2 neden olmasin.birinin ozuru sucundan buyuk,aslinda ikrardir.gunde 300 kisi ile gorusuyormus.bankalardaki gariban memurlar 700 kisi ilede gorusur ve onemli seyi hatirlar.

Son gelişmelerin ardından,12 Haziran 2011 SEÇİM sonuçları,Türk Halkının yıllardır alışık olmadığı "ANORMAL" bir rakkamsal sonuçlarla biterse, buna kimse ŞAŞIRMASIN,tam aksine herkes bu "ANORMAL" sonuçlara hazırlıklı olsun.G.K.Adam.

Sn ATİLLA, Genel Başkan hiç TUZAK kurarmı? Üstelik eski Genelbaşkanına? Lütfen cevap veriniz.

Ya tersi olursa! Adamin biri birine etmedik laf birakmaz. Bu duruma sinirlenen ve verecek cevap bulamayan kisi de, Ya tersi olursa! diye kestirir atar. Soner Yalcin ve ODA tv nin tum bu söylenenler ve suçlamalar karşısında şimdilik içerde olduklarından ( düşene vurmanın bizim ahlakta yeri yoktur) belki şöye diyorlardır! Bizede af çkarsa aynısını size geri iade ediyoruz diyebilirler. Zaten medya denen yatrgısız infaz memurları, hakime sanığa savunma hakkı bırakmıyor ki! Hakimler ne etsin (!)...

12:19 da yazan yorumcu önemli bir noktaya temas etmiş.Dürüstlük İLKESİNDEN sapanlar için, İlahi ADALET düğmeye basar ve ÇÖKÜŞ süreci başlar.Bu süreç Dağın tepe yamacından KOPAN çığın düşmesine benzer.Dibe vuruncaya kadar,Müdahale etmek imkansızdır...Bazı yapılar vardır,fitne ve fesattan beslenmeyi gelenek haline getirmiştir.Bu yapıların sonu, fitne fesat ile tükenenip bitmeye mahkümdur.

Tüm kavgaların altında gelir paylaşımı vardır. Bu içeride ülkenin, dışarıda ise, sömürgelerin paylaşımıdır. Devrimlerin altında yatan da budur. Saltanatların hepsi devrimlerle birlikte el değiştirmiş; A,B,C'ler gitmiş, D,E,F'ler geliri kalınan yerden paylaşmaya devam etmişlerdir. Bu halde doğru nedir? Bir ülkede servet tabana (halka) yayılıyorsa, rejimin adı her ne ise o doğrudur. Son üçyüz yıldır bunu Parlamenter meclislere sahip ülkeler başarmaktadır. Diğerleri vitrin süsüdür. (Vefacan)

Sn Atilla,İktidarları,İftira ve yasadışı yöntemlerle bertaraf edip,düşürmeyi düşünenler,bugünden sonra artık başarıya ulaşamıyacaktır.Bugünkü iletişim ve bilişim çağında,bu tür planlar yapanların planları,kendi kafalarında patlayacaktır.Bu nedenle,bu tür aşağılık yöntemlere başvuran geri zekalı yapıları,bir an önce bir rehabilitasyon merkezinde tedavi altına almalıyız.

sn.Atilla, Dün akşam yayınlanan teke tek programında ilgili hanım gazeteci gayet inandırıcı olduğunu düşündüğüm bir uslupla böyle bir şantajın söz konusu olmadığını açıkladı. Yılların deneyimine sahip bir gazeteci olarak, bu hanımın böyle bir şantaj faaliyetinde bulunduğundan eminmisiniz? Kaydımı dinlediniz?yoksa çok güvendiğiniz bir kaynaktan teyitmi aldınız?Atizinin it izine karıştığı bu günlerde, psikolojik savaşa alet edilmiş olabilirmisiniz!?Hukuk düzeni hukuksuzlukyaparaksağlanmaz!UYANIN!

bak talat atilla sen geç bile kaldın ama okumuşsundur yinede okumadıysan diye:ECE TEMELKURAN nın yazısı.İKTİDAR HARİÇ HER YERİ ELE GEÇİRDİLER!!!haber türk ten...bize tercüman olmuş.saldır tahta kurularına sende ol ergenekoncu bu kadar basit işte.

telefonunda darbeci ise bile delil kanıt bırakır.bırakmaz dimi sen bile.ama içeri alınacaklar bitmedi bitmeyecek.çünkü başbakanda tuzağa çekiliyor farketmiş olabilir artık bu davanın hiç bir şeyi değiliz dediğine göre.ama bu kambur yapıştı sırtına artık.hesabı ona sorulacak.ya c.başkanı bir kurul oluşturup araştırın derse neler çıkar bi düşünün. büyük düşünün!!!sıradan olmayın daha gençsiniz.önümüzdeki yıllarda AKePe olmayacak.siz hancı olmaya bakın yolcular geçicidir.

ya ergenekon amerikan entrikasıysa.ya sümüklü cemaat aracılığıyla tezgahlanmışsa.ya hükümet bilerek bilmeyerek alet oluyorsa bilmeden destek oluyorsa.savcısıyım derken yargıya müdahil olmuyorduda şimdi hiç birşeyi değiliz yargı bağımsız kendi mecrasında yürüyor masalına sen inandınmı.hangi akıllı gazetecilikten içeri gazeteci atar.bu güne kadar gazetecilikten içeri atılan gazetecimi var hepsine kılıf uydurulmuyormu.peki hangi akıllı gazeteci bu saatten sonra evinde işyerinde bilgisayarında

simonların aynı kareleri.gazeteci tuzak kurmaz kuranda yok içerdekilerden.peki bu soruyu baransuya sordunmu.starın ergenekondan başka yazı yazmayan muhabirine sordunmu.kılıçdaroğluna almanyada pkk.lılarla buluştu deyip elinde sahte trafik makbuzuyla ülke tv.den sallayan gazeteci müsveddelerine sordunmu!!!sormadın ama sitenizden çarşaf çarşaf yayınladın.niye doğruluğuna bakmadın.niye elmalarla armutları ayırmadın.

Talat Atilla bey,Türkiyede sarı basın kartı taşıyan yapıların sizce % kaçı gazeteci acaba.? Bana göre %10 ları bulmaz.Diğerleri ne mi? Çeşitli kesimlerin ELEMANLARI.Kimi Istanbul dükkalığının,kimi muhtelif örgütlerin, kimide gazeteci kimliği ile vurgun peşinde koşanlar.G.K.Çoban.

Sn Atilla,son ŞANTAJ olaylarının ardından, CHP de istifa eden İl Başkanının, NEDEN istifa etmek zorunda kaldığı, bana göre başlı başına bir ARAŞTIRMACI Gazetecilik konusu...Siz yılların GAZETECİSİ olarak,4 seçim,2 Referandumda UYGULANAN seçim stratejisinde HEZİMETE uğramış bir PARTİ,hala aynı stratjide ısrar etmesi,SİYASET yaptığına delalet olabilir mi arkadaş.Objektif sorgulayalım lütfen.Ben CHP nin giderek siyaset mecrasından çıkıp,farklı bir mecraya doğru yol aldığını düşünüyorum.H.Tahsin.

Deniz beye ilk kaset ŞANTAJI ortaya çıktığında,Tuzağı kuranların ardında,ASRIN DAVASI olan ÇETENİN olduğunu iddia etmiştim.Deniz bey için planlanıp,Gazeteci,İ.bayraktar vasıtası ile uygulamaya konulmak istenip başarıya ulaşamıyan olay ile HİSLERİMDE ne kadar haklı olduğumu düşünüyorum.Ne yazıkki,Deniz bey,ilk kaset olayı sonrası takındığı tavır ile,ÇETENİN CHP üzerinde bir VESAYET,hegemonya kurabilmesi için adeta kapıları ÇETELER için açıverdi.Deniz bey bu konuyu uzun uzun düşünmeli.H.Tahsin.

Sn Atilla,biz Ülke olarak da Millet olarak da,darbelere hiç de yabancı değiliz.Aslında siz,"Bir televizyon kurmak için aynı dünya görüşünde olduğu insanlara bu tuzağı reva görenlerin,kendi görüşlerinde olmayanlara neler yapabileceğini merak ediyorum doğrusu…" cümleniz ile herşeyi özetlemiş oluyorsunuz.Kuşkularınızı gidermeniz için,sizlere naçizane bir önerim var,1926 dan 1930 ra,1937 Eylülden,1938 in 11 Kasımına kadar olan süreci,27 Mayıs devamı bazı Gazete Manşetlerine bir göz atın.H.Tahsin.

Anlaşılan o ki gazeteciliktede iklimler bozulmuş.Ekolojik sorun herhalde..

yeni chp yonetiminin ve yanasmasi yardakcisi,gercek gundemin ilkeleridir.oda tv yi kilictaroglu pek bilmez.kim bilir,ve soner yalcinin halk tv yi almasini partide acikca kim desteklemistir,gursel baskan.kemal beye oh olsun,birkac ay once sizde yazdiniz,bu yonetim olmamali,beklemeli vs.onunda kaset santaji olmali ki kendisini kurtarmadi.gostermelik baskan,asil emir verenler baskalari.hala chp diye oy vereceklerin aklina sasarim.

Tüm devrimler ve darbelerin tek amacı vardır. Suyun başındakilerini (geliri paylaşanları) değiştirmek. Bu 1648 İngiliz, 1789 Fransız, 1908 İttihatçı, 1917 Rus devrimi ile, 1923, 1960, 1971, 1980, 1997 (28 Şubat)Türkiyesin'deki olayların tamamında da böyledir. Ülkelerin gelirleri el değiştirmiştir. Örnek; Osmanlı'da, Ermeni ve Rumlar pastayı paylaşırlarken, 1908'den itibaren Museviler ön plana çıkmıştır. Özetle, halk sanal, para gerçektir.