YORUMLAR
Toplam 44 yorum var. Onay bekleyen yorum yok.
Misafir 18 Şubat 2011 Cuma 21:31

20:31 sevgili dostumuz, ne güzel yazmissiniz,dediklerinize aynen katiliyorum,Ülkemizde ne kadar güzel seviyeli insanlar ve basin mensuplari varmis haberimiz olmamis.Ben sahsen insanlarda kusur aramak icin yaratildim,Yazarin bu zamana kadar yazmis oldugu yazilarda ve analizlerde Üsdat oldugunuarti Bilgelerin Bilgesi oldugunu göstermistir,bunun en yakin taniklari bizleriz.Siyasette olmazlari olabilir yapabilecek birinin olmasi, ruhuma rahatlik vermistir.

Yorumu oyla      59      50  
Misafir 18 Şubat 2011 Cuma 20:31

Sayın Bülent KUŞOĞLU, Sizi çok seviyoruz. Gerek kişiliğiniz, insanlığınız , beyefendiliginiz , kültürünüz , herseyinizle 4x4 sünüz. Sizden sizi gercekten çok seven insanları unutmamanızı arz ediyorum.

Yorumu oyla      59      50  
Misafir 18 Şubat 2011 Cuma 09:23

Dünyanın hangi MEDENİ Ülkesinde,Basın Özgürlüğü,"İftira ve Çamur atma "ÖZGÜRLÜĞÜ" olarak kullanılmasına müsade edilir.Varsa böyle bir gelişmiş dünya ülkesi adını öğrenmek isteriz.Tutuklanan İFTİRACIBAŞI şahıs ve ekibinin,daha 6 ay önce gazeteci S.Yükselir hakkındaki,çamur ve iftira kampanyası,nasıl ne ile izah edilebilir.ABD "düşmanı(!)" Soner Efendiye,ABD nin sahip çıkmasını anlıyoruz da,CHP Genelbaşkanının sahip çıkmasını anlayamıyoruz.Sn Yazar lütfen bilgilendirsin.T.Sipahi.

Yorumu oyla      64      52  
Misafir 18 Şubat 2011 Cuma 01:04

Ben hazırlıklıydım ve anlattım tekrar bana hak verdi diğerleride başlarını salladılar,ardından çay geldi,bende 5,5 işsiz kalmış ve yeni işe girmiştim,yaşlı olan avukat seni üzmekde istemeyız ama davayla ilgili seni 2-3 yıl uğraştırırım zamanına yazık olur dedi,ben senın büyüğünüm sen bu rakamı öde bi daha da kart alma dedi la havle deyıp %100 haklı olmama rağme ödedim kartıda çöpe attım,dışarı çıktım 50 metre sonra bir bayan seslendi beyefendi kredi kartınız var mı diye ?ölee baktım ki anlatamam

Yorumu oyla      61      50  
Misafir 18 Şubat 2011 Cuma 01:00

Haklı olmanız yetmez aynı zamanda güçlü değilseniz hakkınızı alamazsınız...Kredi kartı mağduriyeti yaşadım 85tl borç oldu 365tl ödeyemedım kredi kartlarıyla ilgili Akp hükümeti düzenleme yaptı,bende inceledim ve buna göre ödeme yapmaya karar verdım,bankaya gittim uzzuuun uzun konuştuk,soluğu bankanın avukat heyetinde aldım,ben avukat... deyince bende mali müşavirim dedim anlattım,Sayın avukat yerden göğe kadar haklısınız AMA karşınızda bir düzine avukat var bunu biliyormusunuz?dedi BÖLÜM 1/3

Yorumu oyla      58      50  
Misafir 18 Şubat 2011 Cuma 00:59

Haklı olmanız yetmez aynı zamanda güçlü değilseniz hakkınızı alamazsınız...Kredi kartı mağduriyeti yaşadım 85tl borç oldu 365tl ödeyemedım kredi kartlarıyla ilgili Akp hükümeti düzenleme yaptı,bende inceledim ve buna göre ödeme yapmaya karar verdım,bankaya gittim uzzuuun uzun konuştuk,soluğu bankanın avukat heyetinde aldım,ben avukat... deyince bende mali müşavirim dedim anlattım,Sayın avukat yerden göğe kadar haklısınız AMA karşınızda bir düzine avukat var bunu biliyormusunuz?dedi BÖLÜM 1/3

Yorumu oyla      54      49  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 23:29

Bizim eskiletr anlatir,cok eskiden elektriklerin olmadigi zamanlarda soba yanarken kadinin bir tanesi kipriti almis Gaz lambasini yakmis, bunu gören kocasi karisina dönerek sobadan ates alarak niye Gaz lambasini yakmadin? Sen musrif bir insansin, sen beni batirirsin yarindan tezi yok seni bosayacagim der.Anlatmak istedigim her konuda hassas bir sekilde hem kendimiz icin hemde gelecegimiz icin israf yapmamamiz yönündedir.Bu Millet cok fakirlikler cekmistir, Rahmetli Inönü bu konuda cok hassastiBG

Yorumu oyla      60      51  
teyze 17 Şubat 2011 Perşembe 23:20

23:00 çapanoğlu evet sonradan düzeltme yorumu yazdım editör yayınlarsa özür diledim mefailun failun geçmişte kaldı ama bu TEFE TÜFE çok sık duyuyoruz nasıl duymazsın bende 2 yaş birden yaşlandım bir anda:))

Yorumu oyla      58      49  
teyze 17 Şubat 2011 Perşembe 23:08

Ben 22:09 da çapanoğlu yazdım ama o olmayabilir.Çapanoğlunun uslubuna çok benzettim.O değilse özür diliyorum,o ise kendimi tebrik ediyorum.

Yorumu oyla      63      49  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 23:00

Teyze, ben 20:14 yorumunu yazmis olsaydim bi baska türlü yazardim üzdün beni.Ne Yani? Bence yazan yorumcu ayni Sair´ler gibi icinden geleni yazmis, sen begenmediysen ben cok begendim.Mefulatun, mefulah biliyorumda, Tefe, Tüfe ve Üfe ilk olarak duydum ve gördüm,bir yasina daha bastim.Capanoglu

Yorumu oyla      64      49  
teyze 17 Şubat 2011 Perşembe 22:09

Evet öyle 20:14 çapanoğlu yorumcu kardaş:)) Sevgili yazarımız ..--.-...--. yazsa biz hemen Mors Alfabesiyle çözer gene yorum yazarız.Fakat ben daha zor bir soru sorarsın diye bugün TEFE,TÜFE ve ÜFE çalıştım.(ÜFEyi ilk kez duydum)Bunlar üç kardeş.Hale,Jale,Lale gibiler.Madem sormadın bende yazmıyorum haliyle.

Yorumu oyla      64      49  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 20:14

Sayin yazarim, Pazartesi günü yazdigim köse yazisi simdiye kadar en begenmedigim köse yazim diye kendinize "Selbst kritik yapmissiniz" kritik yapmissiniz, ben sizin ile ayni görüste degilim bu noktada.Siz buraya sadece söyle ------------- Uzun bir cizgi cizmis olsaniz da biz onuda dikkate alir yorum yazariz hic merak yapmayin öyle degil mi e-dergäh,öyle degil mi Teyzemiz?

Yorumu oyla      66      49  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 20:02

Senede bir kez olsada Vatanima gelme firsatim oluyor, son gelmemde Ülkemde gördügüm bir takim musriflikler beni bu tür bir yorum yazmiya itti.Yemin ile söylüyorum 10 yasinda ki cocugun son model cep telefonu, Avrupada ki en zenginin elinde yok.Halkin zenginlige cok büyük bir özentisi var, hele gencler markali olmiyan elbiseye bakma bile bakmiyor.Avrupali halkina mükemmel bir sekilde dinini ögretmiyor läkin,adam olmayi ve adam gibi yasamayi ögretiyor.Burasi dogru yorumlarin yapildigi yerdir. Ok

Yorumu oyla      67      49  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 09:52

Sasiyorum bu bizim cakma Aslan Muhalefete,Ergenekona, Balyoza ... göstermis olduklari yakin ilgi ve alakayi demokrasimize, fakir fukaraya göstermis olsalardi oy oranlari yerinde saymamis olurdu.Büyük umutlar ile Halk Partisinin basina adeta zembil ile getirilen Kilicdar Bey,kendinin deneyimli ve uyanik bir siyasetci olarak sözde görmesi, ardindan manidar bir sekilde hani nerde.. ? Bende üye olacagim demesi yargi adina Ülkem adina beni üzmüstür ve umutsuzlastirmistir gelecek adina. OK

Yorumu oyla      69      55  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 03:21

Kisacasi ithalat patlar, buna karsilik ulkede uretim maliyetleri arttigindan ihracatta zorlanirsiniz. Ihracat icin ucuz aramali alirsiniz bu durum yerli uretimi bitirir. Ureticilerin motivasyonu kalmaz. SONUC; hem cari acik verirsiniz, hem dis borclariniz artar hem de isdihdam kaybina ugrarsiniz. Buyume oranlariniz rekor kirsa bile issizlik azalmaz. Ulkenizde bir tarafta 500 metre otedeki AVM'ye gitmek icin Cip alanla, makarna ve komure muhtas insanlar dip dibe yasar hale gelir....YETER!

Yorumu oyla      59      58  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 03:13

Bunun yaninda Milli Gelir(GSMH) ile cari acik veya dis borclari kiyaslamak armut ile ayvalari kiyaslamaya benzer ve belirleyici olan bir armutun kac ayva ile degis tokus oldugudur. Doviz kurlarini dusuk tutarsaniz(burasi onemli) dis borclarinizin milli gelire orani duser, milli geliriniz kagit uzerinde siser. Ulkedeki varlik fiyatlari doviz cinsinden arttigi icin halk refah hissi ile tuketime ozellikle luks tuketime yonelir.(7)

Yorumu oyla      58      56  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 03:02

ABD gibi eli sopali gelismis ulkelerde ise dis bor orani da yuksektir ama sorun teskil etmez zira dis borcu kendi parasi cinsinden oldugundan senyoraj hakkini kullanarak istedigi kadar para basabilir ve borcunu istese tek kalemde bitirebilir. Zaten ABD'de de azar azar bunu yapiyor ama Irak ve Afganistan'da karizmasi cizildiginden parasi diger para birimlerine karsi biraz deger kaybediyor(5)

Yorumu oyla      58      55  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 02:53

borclari oldugundan kagit uzerinde fazla sorun teskil etmez. Mesela Japonya en basta olmak uzere liberal ekonomiyi benimsemis gelismis ulkelerin ic borcu milli gelirlerine orani cok yuksektir. Neden, cunku devlet refahi yaymak adina kendi vatandaslarindan topladigi tasarrufu kamu harcamasi ve yatirimi olarak kullanmistir, Etilerden toplanan para Sultanbeyli'de harcanmistir. Liberal degilde sosyalist bir politika benimseyen devlet ayni isi borclanma degil, vergi veya para basarak yapar(3)

Yorumu oyla      58      54  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 02:44

cari aciktan saglanan kaynaklar verimli kullanilmazsa yani doviz ve istihdam saglayici alanlara harcanmazsa ulkenin basi belaya girer zira hem cari acik kironiklesir hem de yabanci ulkelerin idaresine amade hale gelinir. Butce acigi cari acik kadar korkutucu degildir zira kendi ulke mekanizmamiz icinde kontrol edilebilir. Yeni vergiler salarak veya borclanarak. Sonucta Cari acik ve butce acigi ulkenin ve devletin ic ve dis borclarini belirler. Ic borclar ulkenin kendi vatandaslarina olan(2)

Yorumu oyla      57      53  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 02:28

Okulda ogrendigim kadariyla Cari acik ulkenin belli bir donemde doviz gelirleri ile doviz giderleri arasindaki negatif farktir. Aradaki fark yurtdisindan borclanmayla kapatildigi icin dis borc sitokunu atmasi neticesini verir. Butce acigi ise devletin gelirleri ile giderleri arasindaki farktir. Devlet bu acigi ic borclanmayla veya yabanci ulkelerden direkman borclanarak kapatmak zorundadir. Cari acik ulkenin gelirinin uzerinde harcama yapmasi ve yabancilarin tasarrufunu kullanmasi demektir.(1)

Yorumu oyla      58      52  
Misafir 17 Şubat 2011 Perşembe 01:53

Bakıyorum da herkes "Ülkenin Bütçe ve Cari Açığına" çare olarak "gereksiz harcamalara son vermek ve tasarruf etmek"ten söz ediyor. Ama hiç kimse "İyi Vatandaş olalım"dan söz etmiyor. Haklılar! Nasılsa içimize sinmiş Vergi Kaçırmanın yollarını nasıl bulurumu aramak! Devlete Nasıl Kazık atmak! Çalmak, Çırpmak, Soymak!!! Dincisi de Dinsizi de hepsi aynı b.kun soyu!!! Al birini vur ötekine!!! Bakmayın "Türküm Doğruyum" demelerine, Yalancılık,Hırsızlık kol geziyor!(Not:istisnalar kaideyi bozmaz) E.B.

Yorumu oyla      62      49  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 23:24

Teyze "Kıbrıs konusunda" haklı olabilirsiniz.ABD nin "uçan kuşa borcu var",çok doğru ama, ABD Global güç,İki üç tane Petrol firmasının bütçesi toplamı,bir Türkiye bütçesine yakın.ABD ile mukayese edilmemiz,AB ile mukayese edilmemiz şimdilik çok erken.Mesela,ABD nin 2010 Bütçe açığı %10,AB nin ise %11-12,buna karşılık Türkiyenin 2010 bütçe açığı %3 ü bile bulmuyor.ABD ve AB nin kamu borç stokunun GSMH larına oranı %70-80 lerin çok çok Üzerinde,oysa Türkiyenin ki %40 larda seyrediyor.H.Tahsin.

Yorumu oyla      62      53  
teyze 16 Şubat 2011 Çarşamba 22:50

Hasan Abi galiba bugünkü Kıbrıslıların genetik hafızasında bu borç karşılığı verilme fena yer etmiş, haklılar ama, bize soğuk durup İngilizlere hayran olmaları bu sebepten olabilir.Amerikanında yanlış duymadıysam uçan kuşa borcu varmış hem bu kadar borçlular hem nasıl savaş yapıyorlar anlayamadım.Amerikanınki bütçe açığı mı yoksa cari açığı mı veya ikisi birden mi bunuda keşfedemedim henüz.

Yorumu oyla      61      49  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 22:29

1996 toplam iç dış borc 40 milyar dolar sadece telekom satılsaydı borc sıfırlanacaktı yüzde 50 si 20 milyara satışa çıktı mümtaz sosyasl iptal ettirdi.şimdi borc 500 milyar dolar.petkim.tüpras.telekom.dp kıratın yapt.sattılar 35 milyar dolara nerede?mutfak enflasyonu yüzde 45.sıcak para 113 milyar dolar.9 yılda yeni 9 bin dolar milyarderimiz oldu badem bıyıklı nurtopu gibi.Necmettin Dönmez..ist.3.bölge mv.a.adayı

Yorumu oyla      59      52  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 22:07

Sayin Bülent Bey, yorumcularin birbirilerine bindirmeleri satirini okuyunca bizim oralarda cok konusulan bir fikra vardir, yeri gelmisken sizler pyalasayim ne dersiniz?Fi tarihinde Köyden Köye At´in üzerinde Gelin giden kiz,aglamaktan dagi tasi inletirmis, bunu duyan Babasi kizinin yanina gelip,-Kizim istersen geri dönelim!Kiz..demis "Hem aglar hem giderem Baba" Siz hic merak yapmayin Bülent Bey, biz hem bagiririz hem sariliriz. .Cilgin Demokrat

Yorumu oyla      65      49  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 22:00

Osmanlıda ilk MORATORYUM 1875 de Bütçe açığının tavan yapması,Yıllık borç taksitlerinin ancak yarısının ödenebileceğinin ilan edilmesi ile vuku bulmuştur.Duyunu-umumiye ile yapılandırılan borç yükü,1877-78 Osmanlı Rus Savaşının getirdiği yeni yük ile yeniden SENTESİNDEN çıkıp sarsılması ile,ikinci MORATORYUM sürecini yaşamaya başlayıp,1881 ikinci Moratoryumu yaşamıştır.Cumhuriyet tarihinde fiili olmasada benzeri,1978 de "70 cente muhtaç" olayı,kincisi ise,2001 de Kemal Derviş olayı ile.H.Tahsin.

Yorumu oyla      64      50  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 21:01

Teyze, Osmanlının ÇÖKÜŞÜNÜN hızlanması, İngilizlere GIRTLAĞINA kadar Borçlanması ile başlamıştır.Kıbrısı biz savaş ile kaybetmedik,İngilizlere BORCUMUZ karşılığında verdik.Ayrıca İngilizler Trabzon Limanını,ve Mısırı bizden alacaklarına karşılık yine istediler.İnançsız din cemaatten,hesapsız borç memleketden eder.H.Tahsin

Yorumu oyla      62      50  
teyze 16 Şubat 2011 Çarşamba 20:42

Borç yiğidin kamçısıdır atasözünün bilinenin aksine esas anlamını açıklıyorum.YİĞİT borçlu olunca köle gibi kamçı yer manasındadır.Yani borç yiyen kesesinden yemez kırbaçı yer.

Yorumu oyla      62      49  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 18:01

Sistemde alan ve veren memnun olunca devletinde burdan käri söz konusu olunca, Filler oynasir cimenler altta ezilir.Devlete yük olan KIT´lerin özellesmiye baslamasindan sonra, Ülkenin bünyesi bir takim hastaliklardan kurtulmus, Kit´er Sendikalarin oyuncagi olmasina son verilmistir.Eger bu özellistirmeler zaman asamasina ugramis olsaydi, dünya Yunanistan´i degil bizi konusacakti.Bir takim partilerin bilincsizce istemezuk diye diretmelerini dikkate almamak cok yerinde ve dogru olmustur.Capanoglu 4

Yorumu oyla      63      50  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 17:52

siralamaya kalkarsam Teyze büyük ihtimal ile yine mi rakam diye kizabilir, bu baglamda yüzeysel yazmam daha uygun olur.Birde tutturmuslar "borc Yigidin kamcisidir" tam bir safsata Atasözü bence, bu dübe düz halkin üzerinden gecinen fetbazlarin düzmecesidir.Avrupali Bankalar kredi karti verirken, karti alan kisi calisiyormu, baska bir yerden kredi karti var mi yokmu diye arastirma yaparlar, yapma mecburiyetleride vardir.Benim halkim sahipsiz birakilmis modern Tefeciler karsisinda.Cp-3.

Yorumu oyla      62      49  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 17:45

bir fark yoktur.Yine meshur bir sözdür "Sokakta ilk olarak aldigim kredi kartinA länet olsun" Sokaklarda Bankalar önüne gelene Kredi karti dagittigi seneler,bela geliyorum diye söylemistir, bundan yaralananlar cok acimasizca hem kendilerine hemde bakmak ile yükümlü olduklari Ailelerini perisan yapmistir,ne yazik ki bu perisanliktan acimasizca menfaat güdenler geride dagilmis aileler ve göz yasi birakmistir.Cari acigin sebebi ayagini yorganina göre uzatmamaktir, ben simdi buraya rakamlar Cp-2-

Yorumu oyla      62      49  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 17:38

Osmanli´nin gücünün zirvesinde oldugu dönemlerde Rus Elcisi Vezirin kapisina dayanir,-Efendim Ülkemiz cok dar haldedir Kanuni´ye selam getirdim Carim´dan, bize biraz borc para diye ricada bulunur,Haber Kanuni´ye iletilince Sultan Vezirine istedigi kadar borc ver Elciye diye seslenir, Vezir efendim..? -Ben sana ver diyorsam vereceksin, bugün borc alan yarin emir alir diye cok anlamli söz söyler.Aileler devletin en kücük Eyaletleridir,devletin isleyis mekanizmasi ile aralarinda fazla büyük Cp-1-

Yorumu oyla      63      50  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 15:28

1960'a kadar toplam Dış borcumuz 600 Milyon Dolarken, 1977-78 lerde "70 CENT'E Muhtaç" noktaya gelip dış borcun 35 Milyardolarları bulmasının yegane nedeni KIBRIS Harekatıdır.1980 de 38 Milyar Doları bulan Dış borç stokunun,2002 yılı sonuna kadar 135 Milyar doları yakalamısının ana etkenlerinin başında TERÖR ve bağlı Askeri harcamalar ile,Bölge Ülkeler ile OLMAYAN Dış Ticaretimizin etkisi ana etken olmuştur.2002 deDış borcun GSMH Oranı %80 re,2010 da ise bu ORAN %40 lara inmiştir.H.Tahsin

Yorumu oyla      61      50  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 15:19

Borç yiyen KESESİNDEN yer.Cumhuriyet tarihinde ilk dış borç 1930 yılında ABD'den alınan 10 milyon dolardı.1934 yılında Sovyetler'den 8 milyon dolar,1936'da İngiltere'den 16 milyon sterlin (yaklaşık 60 milyon dolar) borç alındı.1938 sonu itibariyle konsolide dış borç tutarı 236 milyon dolardı.Borç mikdarı 1950 başında 495 milyon dolara yükselmişti.1960'da dış borç mikdarı 600 milyon doları geçti.1960 dan 1980 Yılına geldiğimizde borç 38 MİLYAR doları buldu.Bedeli 1974 HAREKATIDIR.H.Tahsin

Yorumu oyla      60      49  
-AB- 16 Şubat 2011 Çarşamba 13:45

(4) Şimdi bireyler olarak bizler bu haldeysek, yani kazandığımızdan fazlasını harcıyor, sanki gelecekte ödemek zorunda değilmişiz gibi, zorunda kalırsak da bir şekilde hallederiz diyerek, günlük yaşıyor, ölümüne borçlanıyorsak; borcunu kendi borcumuz saymadığımız devletimizin borçları neden umurumuzda olsun? Neden borç -cari açık filan derken aslında geleceğimizi ipotek altına aldığımıza dertlenelim? Neden tüketmenin keyfinden olalım? Neden, "cari açık mı? Eee, ne yani olum?" demeyelim? A.B.

Yorumu oyla      62      49  
teyze 16 Şubat 2011 Çarşamba 13:43

Benim için cari açığı kapamak,el oğluna boyun eğmemek kolay.Ne müsrif kadınsın sen böyle,la sebep olanların gözü çıksın kısmını süratle geçiyorum CARİ AÇIĞIMI KAPAMAK ZORUNDASIN karşılığında bende senin çocuklarına bakıyorum saçımı süpürge etmişim,ütü,çamaşır,temizlik vs vs diyerek ben alacaklı bile olurum da ÜLKE için böyle bir olayda DURUM CİDDİdir.Eğer doğru anladıysam iktisada giriş kısmını geçtim sayılır.ÇÖZÜM:Gereksiz harcamalara ELVEDA,üretim ve ürettiklerimizi pahalı satıp (alıcı bulursak) borçları kapatmak.

Yorumu oyla      63      49  
-AB- 16 Şubat 2011 Çarşamba 13:37

(3) Kişisel olarak, 10 taksitle domates alacak kadar önümüzdeki 10 ayı garanti görebiliyor muyuz? Bu 10 taksitler birikip bizi sadece faiz öder hale getiriyor ya, peki milli piyangoya bu kadar güvenebilir miyiz? Kimse kızmasın ama bizler geleceğini borç ve taksitleriyle ipotek altına alan bir kuşağız. Ne kadar ürettiğimiz ve kazandığımıza bakmadan tüketmeyi ABD standartında öğrendik, aslında bu bize tepside sunuldu biz de keyifle kabullendik, sorgulamadık. Ne de olsa nasılsa öderiz... A.B.

Yorumu oyla      64      49  
teyze 16 Şubat 2011 Çarşamba 13:33

Yazıdan anladığım cari açık Şimdi sezon sonu indirimler oluyor ya gidiyoruz bir sürü gereksiz alışveriş yapıyoruz.Yeterli paramız da yok ama.Kredi kartları imdadımıza yetişiyor.Çektirip duruyoruz.Ödeme zamanı gelince asgarisi ödenip belkide sadece faizi, asıl borç yerinde sayıyor.Bunu ülke boyutunda düşününce cari açık böyle birşey olmalı.Ülkemizde, ben nasıl emminizin eline bakıyorsam yöneticilerde başka emmilerin eline bakıyor gibi oluyor anladığım kadarıyla.Şimdi çözümü düşüneceğim.Ne yapmalı

Yorumu oyla      61      49  
-AB- 16 Şubat 2011 Çarşamba 13:31

(2) Daha iyi ve yeni arabalara dünyanın en pahalı benzinine rağmen biniyoruz, daha güzel evlerde oturuyoruz, daha lüks yaşıyoruz, alış-veriş merkezleri, süpermarketler, lüks markalar artıyor. Daha çok kazanıyor muyuz? Belki de; gerçi kişiye göre değişir. Fakat başka birşey var: çok daha kolay borçlanabiliyoruz. Kredi kartları istemeden kapımızda, kredi kartına 10 taksit gerekli gereksiz hep hizmetimizde; ev, araba kredileri çok daha rahat. Peki bu kadar kolay borçlanabilmek iyi birşey mi? A.B.

Yorumu oyla      62      49  
teyze 16 Şubat 2011 Çarşamba 13:23

Ali Sait Bey'e yaptığınız enflasyon tarifi bile benim aklımı karıştırdı.Arz denen şey SUNMAK,yani diyelimki piyasaya 1 milyon bsayar sundular,talep ise 5 yüz bin ise niye ENFLASYON oluyor fiyat yükseliyor, burayı anlamadım ben.Mal elde kalınca indirim yapmalılar ucuz ucuz satılmalı(gene kardeşimden biliyorum ürünleri elde kalınca indirim yapıyor en saf müşterisi de benim, ihtiyaç dışı alıyorum cari açık ordan veriyorum demekki)

Yorumu oyla      61      49  
-AB- 16 Şubat 2011 Çarşamba 13:22

(1) İş ekonomiye gelince "Eee, ne yani?"ci bir okuyucunuz olarak, cari açık denince, ben ona değil cebime bakarım diyenlerden oldum galiba. Yazınızı okuyunca kendi ve yakın çevremin cari açığını düşünmekten kendimi alamadım. Ev kredisi, araba kredisi, kredi kartı taksiti benim maaşı eritince, elimde kalan cari açığımın baş ağrısı dedim kendimce. Çevreme ve kendime bakınca, bazı dostlarımı kızdırma riskini göze alarak, bu kadar lüksü hak ediyor muyuz, nasıl elde ettik diye sordum o zaman... A.B.

Yorumu oyla      63      49  
teyze 16 Şubat 2011 Çarşamba 13:12

En berbat konuda şimdi ben nasıl yorum yazayım Bülent Bey:) Ben CİRO ile CARİ arasındaki farkı bile yazınızdan sonra anlayabildim.CİROnunda hayatıma girmesi kardeşim yüzünden,kendisi esnaftır ne zaman yanına uğrasam dünkü ciro,bugünkü ciro anlatır ordan biliyorum.Cirosu berbat olduğundan cariside berbattır garibimin.

Yorumu oyla      61      49  
Misafir 16 Şubat 2011 Çarşamba 12:56

Ekonomiden fazla anlamam.Anladığım şudur.Alt yapısı olmayan arsanın fiatı,alt yapısı olan muadili arsanın çok çok üzerinde kıymetli olduğudur.Geçen hafta Ankaradan doğu karadenize kadar bir yolculuk yaptım.Sektörün içinde olan biri olarak gördüklerim karşısında,"bunlara paramı yeter" diye düşünmeden edemedim.Ekonomik dengeler,parametrelerin gidişatı çok önemli,fakat 1999 daki hükümette Bakanlık yapan bir dostumun 2005 den itibaren "BEKLENTİSİ" olup dillendirdiklerinin gerçekleşmemesi....H.Tahsin

Yorumu oyla      64      49  
OWLEYE 16 Şubat 2011 Çarşamba 12:06

Son iki yazınız ve yorumları okuma fırsatım olmasına rağmen yorum gerektirecek bir alan bulamadım..Kişisel zevkler, kompleksler ve heveslerin havanda dövüldüğü durumlara vesile olmayacağınızı bu yazınızda algılamak mümkün..Esasında ben sizin taraf durumunuzu şöyle anlatabilirim..; Özel maçta hakem olarak görev yaparken kendi ülkenizin takımını tutuyor gözükmemek için ülkeniz takımının bariz penaltısını dahi görmezden gelmek durumu..Muhalif görüşlerin varlığı ise bu köşenin iftihar kaynağıdır..

Yorumu oyla      64      49