Sevgili Hasan abim, hoşgeldiniz. Ben de tüm bu yaklaşımlara tepki göstermemiz gerekir, zira bunlar yüce dinimizi siyasi enstrüman olarak kullanıyorlar diyorum. ILIMSIZ nedir hep beraber soralım, katılıyorum. Soralım da kime soralım, tartıştığımız bu değil mi? Mesela Fuller'e soralım, mesela ılımlı islamcı tezleriyle verilen ödülleri alanlara soralım. Soralım, abi bence de soralım. Talebinizde haklısınız, sonuna kadar yanınızdayım. Sevgiler. A.B.

Sevgili AB,üç günlük kısa bir seyyahatte olmam hasebi iele yorumuna,cevap veremedim.Yalnız,benim sorum, "ILIMLI" olan değilde, "ILIMSIZ" olanı soruyorum.Hani ılımlı-ılımlı deniyor ya,ben de ILIMSIZ olanı soruyorum.Ilımlı sıfatını kullananlar,ılımlı nın anlamını bilerek kullanıyorlar ki,ILIMSIZ olanın da anlamını mutlaka biliyorlardır,diye düşünüyorum.Bu talebimde haksızmıyım?. H.Tahsin.

Kıymetli turktıme okurları sizi bilmem ama bendeniz usmame bin ladin denen adamı ve 11 eylül günü gerçekleşen olayda ;o zaman bana sorulan sen ne düşünüyorsun sorusuna 1-A.B.D Kendi yapmıştır2- Usame hiçbir zaman yakalanmaz çünki öyle biri yok demiştim.Zaman herkese bir biçimde cevap veriyor.Türkiyenin model ülke oluşuna sevinmemek mümkün değil,muasır medeniyetler seviyesine muazzam bir süratle gitmekte olduğumuzdan işsizlik ve ekonomik zorlukları bizim görmediğimiz gibi chp de GÖ RE Mİ YOR..

Bu bizim yorumcularda cok uyanik, Misir´dan Mubarek gitmeden el birligi yapmislar yorum yazmamaya, belkide burda yorum yazmayip Mubaregi bizim yorumcular tahtindan yapmislardir, sizden ve fikirlerinizden korkulur.Dikkatli bir izleyici

Allah Allah,kimler basmis yeni Dünya düzeni icin dügmeye acaba?Her halde Dünyayi alemde sorunsuz HALK arzu yapan odaklar var.Olmiya Marsa yönelik calismalari hizlandiracaklar, bu arada onlar yukarida iken birileri asagida kavga gürültü samata yapmamalari icin dügmeye basmis olabilirlermi diyede düsünmüyor degilim.Capanoglu

Halä bir seyin idrakinde olamiyoruz ve olamadik.O.Dogu ve Müslüman Cografyasinda bu kadar monarsi ile yönetilen Devletlerin fazlaligi demekki derin Devlet Israil´in bekasini ve rahatligini saglamak icin varmis.Misir´da halkin cok partili ve demokratik gecmesi icin verdigi ugrasin yaninda Israil´in hummali bir calisma ile bunu sabote yapmiya kalkmasi bunun en acik delilidir.Misir´da hapis yatan Türk´lerin durumu icler acisi,dikta yönetim isyancilara karsi bunlari kullanma planlari var,acil yardim

"Türk Dış Politikası MİLLİDİR,ve iç politikaya da asla alet edilemez." Sevgili Hasan Tahsin abim, bu yorumunuza katılabilmeyi ne çok isterdim. Ben üzüntüyle ifade etmek isterim ki sadece ülkemizde değil, hemen tüm ülkelerde bunun aksi geçerlidir. Çünkü oyu, dolayısıyla sürecek iktidarı halkın oyları belirler. Bu yüzden içeriyi, dış amaçlarla riske etmek mümkün değildir. Ve doğal olarak dış hamleler içerdeki kazanç için kullanılabilecek nemalardır. Kullanılırlar da. İstesek de istemesek de. A.B.

Ilımlı İslam tezi kelimesini kullanıp, Hasan Tahsim abimi kızdırdığıma göre, konuya görüşümce bir açıklama getirmem doğru olur galiba. Öncelikle bence Ilımlı İslam, yüce dinimize dair bir olguyu değil, bir siyasi zorlamayı ifade eder. Patenti de AKP politikalarını eleştirenlere değil, tam aksine dünya çapında AKP politikalarını destekleyenlere aittir. Fuller'in de çalışmış olduğu RAND kuruluşu bu ifadeyi inşa edenlerin başında gelir ve evet hepsi top yekün sonuna kadar eleştirilmelidir. A.B.

Yorumlarinizi okumak firsatim oldu, tek kelime ile enfes,sizlerden sonra yorum yazmak benim icin cok zor oluyor, bazen yazdiginiz bir cümle ile bir kitapta ihtiva edilen bilgiler kadar bizi bilgilendiriyorsunuz.Bir reklamda ben sapkasiz konsere cikmam diye bir pasaj vardi, bundan sonra sizlerden sonra yorum yazmamaya dikkat edicegim dostlarim.Bu arada cok kiymetli yazarimiza tesekkür edemeden yapamiyacagim.Iyiki varsiniz, iyiki sizi tanima firsati bulduk.Türkiye sizden cok seyler bekliyor.

Ahhh ki ne ah H.Tahsin Bey,bir Dis Isleri Bakani cakma medyanin yazdiklarindan hareket ederek bu kadar Türk kimligine ve Türk kültürüne bu kadar zarar verebilir.Bu Ülkede bu tür etki Kültürü yaratmak icin bir sürü özel Kolejler kurmuslardi,bunlarin hepsini burda yazmak mümkün degil sadece bir tanesini yaziyim"Fransiz Koleji" Bu Okuldan mezun olan biri Ülkemizde Basbakanlik yapmistir,iyi yada iyiye yakinmi hareket etti bunuda sizlerin taktirine birakiyorum.Büyük düsünmek gerekiyor büyük.BG

Sevgili (BG),Çok fazla geriye gitmemize gerek yok.daha dün,13 yıl önce,Zamanın Türk Dünyasından sorumlu Bakanına,ZULMEDERCESİNE,Türk Dünyasında DEVLETİMİZİN açmış olduğu TÜRK Liselerinin KAPATILMASI talimatını veren 28 ŞUBATÇI Paşanın kim olduğunu öğrenelim,Kimlerin dünürü olduğunu öğrenelim,şuan nelerle suçlandığını irdeleyelim,Türkiyenin Bölge üzerindeki TARİHSEL ve Kültürel ETKİSİNİN nasıl yok edilmeye çalışıldığını net olarak görebiliriz.İşte "dış Politika". Aah "gürbüz çocuklar" aah(!).H.T.

Benim asıl merakım,G.Fullerin,Türkiyenin 28 Şubat Sürecindeki yürüyüşü hakkında neler düşünüyordu.1991 sonrası SSCB nin çözülmesi ile ortaya çıkan TÜRK DÜNYASI Coğrafyası ile birlikteki Türkiyenin "gidişatı" hakkında neler düşünüyordu? 28 Şubat Sürecinde Türk Dünyasında,Türk Devletinin açmış olduğu TÜRK Üniversiteleri hakkında,özellikle Kazakistanda AÇILAN 60 Türk Lisesinin kapatılması talimatını,ilgili "PAŞA" kimden talimat alarak kapatmıştı ki 60 tane okul Türkiye Türkçesi öğretiyordu?H.T.

Bizim ulkenin degil kosmasi, yurumesine bile engel olan sey teror belasi. Teror orgutu ABD'nin kuklalari olan Barzani ve Talabani'nin bolgesinde yerlesmis durumda. Ote taraftan devleti donusturup tamamen ele gecirmeye calisan tarikatlerin de meskeni ABD ve onlarin direktifleri ile hareket ediyorlar. Hal boyleyken hukumet ABD'nin bu bolucu ve irticaci akimlara acikca verdigi destegi gormemezlikten geliyor. Ben hedef bir ulke oldugumuzu ve sevinilecek durumda olmadigimizi dusunuyorum. HEPARLI2

Gecen makalenin sonunda Cilgin Demokratin dostca uyarisini kulagima kupe yaparak bu Giraham Fuller kart ajani ile dusuncelerimi arzetmek isterim. AB'nin tespitleri cok yerinde. Akademik bir dille Amerika'nin durumunu ozetlemis. Hakikaten Amerika Irak ve Afganistan'da batakliga saplandi ve yenilgiyi kabul etmek zorunda kalacak. Yani essekten dusmus, ben zaten inecektim diyor. Beni rahatsiz eden ve huylandiran ABD ve Turkiye ile ilgili sanki can ciger kuzu sarmasiymisiz gibi bahsetmesi HEPARLI1

canliligini buldugu taktirde fazla gitmez 10 sene sonra Ay da orta sekerli Türk Kahvesini iceriz.Iliman mevsim cok duymustuk, simdi buna birde iliman Islam eklemisler.Islamin sogugu yoktur, Islamin sicakligi ve sevecenligi vardir.Dünya artik Islami konusuyor ve bekliyor-BG

Türk insani kendi liderini buldugu andan itibaren tek hedefi vardir bu da Turan´dir, bunu biz bilmiyor isek bunu bilenlerin sayisi cok fazladir.Hasan Bey tarihcidir cok iyi bilir bu konulari.Güclü bir Türkiye´nin dünyanin barisina olacak katkisi günden güne daha fazla su yüzüne cikiyor.ABD dünyanin en güclü devleti olmasina ragmen Ortadoguda cark etmistir,bu misyonunu Türkiye´ye birakip kacmasindan baska secenegi kalmamistir.Icerideki dengeler iyi ayar edilir,Anadolu birligi tekrar eski (BG)

Türkiyeyi, Üçüncü Dünya Ülkeleri kategorisine mahküm etmek isteyenler,Ülkedeki birçok değişimi,kafalarına göre KATEGORİZE etme alışkalığına tutulmuşlardır.Türk Dış Politikası MİLLİDİR,ve iç politikaya da asla alet edilemez.Alet etmeye çalışanların eli yanar.Bunun örneklerini geçmişte yaşadık.Atatürk'ün bölgeye bakışını,Ortadoğuya bakışını,Türk dünyasına bakışını BİLMEZLİKTEN gelenlere bir sözüm var.Anadolu Halkının ekseriyeti,Atasının,bölgeye de,TURANA da bakışını çok iyi biliyor.H.Tahsin.

Gelişen ve Değişen Dünya şartlarına göre TÜRKİYE de değişiyor ve GELİŞİYOR.Fakat bu değişimde,GELİŞİMDE, istenilen veya olması gereken süratle gelişmemizi sağlayamıyor.Bunun çeşitli etkenleri,engelleri mevcut.Bizlere düşen görev bu engelleri tek tek ortadan kaldırmak olmalıdır.İDDİA ediyorum ki,Gelişmiş Batı sıtandartlarında bir SOSYALDEMOKRAT partimiz,ister muhalefette,ister İktidarda olmuş olsaydı,Türkiye son 8-10 yılda katetdiği mesafenin dört misli daha mesafe katederdi.H.Tahsin.

Bölgedeki politikaları,siyasi hareketleri,"ILIMLI İslam"gibi kavramlarla izah etmeye çalışan dostlarımızdan rica ediyorum.Lütfen ILIMSIZ olan İSLAMIN ne olduğunu da şuraya yazıversinlerde bizde öğrenelim.Bölgedeki gelişmeler,gelişen ve değişen dünya şartlarına paralel,Dünya dengelerinin değişimi sonucu ortaya çıkan bir durumdur.Türkiye Davutoğlunun DERİN bakışı ile bu zemini lehine çeviriyor.olay budur.Davutoğlunun siyasete girmeden önce yazdığı STRATEJİK Derinlik adlı eserine bakalım.H.Tahsin.

(5) Fakat ben bugün aldığımız pozisyonun, kısa vadeli kahramanlıklar üzerine kurulu olduğunu düşünüyorum. Orta vadede sonuçları tartışmalı, uzun vadede ise bir muammaya terkedilmiş olduğunu hissediyorum. Burada denklemi etkileyen faktörlerin başında iç siyaset mücedelesi bulunmaktadır. İç siyasette yanlış hesap daha kolay aşılabilir, fakat dış siyaset çok daha acımasızdır. Benim AKP dış siyasetine eleştirim tam bu notada. A.B.

(4) Daha fazla uzatmak istemiyorum ve bu sebeple direk yazayım: Bence AKP "Ilımlı İslam" tezlerini geliştirenlerden etkilenmektedir. Bu ayıp, günah filan da değildir. Bizim için faydalı olacak yaklaşımları kimden gelirse gelsin alıp kullanabilmeliyiz. Esas olan önceki yazıda belirttiğim üzere, kazanç/kayıp hesaplarını kendimize göre bir hesap anlayışıyla şekillendirmeli ve buna göre hareket etmeliyiz. Tarihten gelen ve yeni düzende oluşan öncülük fırsatımız var. İyi kullanmak durumundayız. A.B.

(3) 2008'de Fuller diyor ki: "Türkiye, kendi çıkarlarına daha uygun, rasyonel ve bağımsız bir siyaset izlemek durumunda kalacaktır... Burada özel olarak, Rusya, İran ve Suriye ile iyi ilişkiler geliştirmekten, Filistin siyasetinin Hamas da dahil olmak üzere unsurlarıyla ilişkiler kurmaktan söz ediyoruz." 3 sene sonra tablo ne durumda? Peki bu yapılan yanlış mıdır? Bence kazanç potansiyeli olan bir uygulamadır. Suriye ile gelinen nokta bence çok faydalı olmuştur mesela. A.B.

(2) Bu vatan evladı sayacağımız hiçbir bireyin, başka ülke çıkarlarını kendi çıkarlarımız önünde düşüneceğine inanmam. Bu alanda, faklı düşünelerimizin ise hangi yöntemin daha fazla fayda sağlayacağı konusunda mutabık olmamamızdan ortaya çıktığını düşünürüm. Eleştirilecek birşey var ise bu vicdan ölçütünde ele almaya çalışırım. Bu temel bakış açısı ile bakarak, AKP'nin politikalarını oluşturmakta Fuller gibi düşünenlerden etkilendiğini elle tutulabilir bir tez olarak görüyorum. Gerekçeler.. A.B

(1) Çok basite indirger görünmek istemem ama dış politika biraz kazanç-kayıp yönetimi gibi gelir bana. Masada kendinizi konumlandırdığınız yer, kısa-orta ve uzun vadede size birşeyler sunar: çeşitli seviyede kazanç/kayıp. Denklemleri sadece kendi penceresinden yorumlayarak yönetebilmek lüksü de çok ülkeye nasip olmaz. Bu lükse sahip büyüklerin son dönemde en iyi becerdiği şeylerden bir tanesi ise diğerlerini yaptıkları hamlelerde salt kendi karar alıyormuş gibi hissettirmeleridir... A.B.

Sn Yazarım,müsadenizle G.Fullere buradan yanıt veriyorum(!). :)), "Fuller bey,Süreç tarihsel süreçtir,bu süreci değiştirmeye,ABD ve fullerler dahil,kimsenin gücü yetmez.Doktor dediki ne yerse yesin...Sizler Uzaydan venüsten,jüpiterden kendinize UZAYLI yandaşlar bulsanız da,bu süreci tersine çeviremiyeceksiniz.Sürecin ROTASINI artık Türkiye belirler.İktidarı ile,MUHALEFETİ ile bu süreci TÜRKİYE belirler.Tekrar ediyorum,doktor dediki ne yerse yesin."..:)) H.Tahsin.

Sn Yazarımızın,10 Ocak 2011 de yazdığı yazına yaptığım yorumu,bu yazıya da aktarıyorum."Bu meyanda benim görüşüm,Günümüz Türkiyesi,Dünyanın en gelişmiş DEVLET AYGITI yapısı nasıl ise öyle olmalı.Çağımızın en gelişmiş Demokrasisine sahip olmalıyız.Bunu da yakalayabilmemiz için,Gelişmiş batı Standartlarında SOSYALDEMOKRAT bir partiye bir an önce kavuşmalıyız.Sözde değil,ÖZDE Sosyaldemokrat bir parti Lokomatif görevi yapar.H.Tahsin.".Fuller'ler, istediği planı yapmakta serbestirler.H.Tahsin.