bilgi arttıça şüphe de artar sorgulamada hiçbir şey bilmezseniz şüphe duymazsınızz

trt

Son yorumlara takıldı gözüm."Bilmek herzaman iman etmeye yetmez" demiş bir arkadaş.Bilmek aksine iman etmemeyi getirir.Bilen insan inanır.Bilmeyense iman eder.Sn.Kutluk "itaatkar toplumlar"diye bahsedilen toplumların,zeka düzeylerinde mi sorun var,yoksa dayatılan eğitim(sadece akademik değil kasdettiğim) sonucunda,insanlar doğruya ulaşmakta zorlanıyorlar mı?Ülkemde iman eden edene.Ve yorucu olan iman etmiş olanlara başka bir açı gösterebilmek.

Sn.Kutluk sorgulayan ve yaşama bilimsel açıdan yaklaşan insanın dini inancının olamayacağını düşünüyorum bende.Ancak sadece fakir kesim değil eleştirel yaklaşımdan uzak olan.Orta sınıfın durumuda farklı değil.Sadece hacı-hoca etkisi değil kıramadıkları.Yaşam karşısında edilgenler.Tüm etkilenmelere nasıl açıklar ve tabularıyla yaşıyorlar.Devlet,aile,cinsel kimlikleri,din vb herşey tabu onlar için.Hatta ben bizdeki eğitimin daha da edilgen yaptığını düşünüyorum insanları.

Abi müthişsin.Tebrikler.(Onlar istemeselerde Allah nurunu tamamlayacaktır)Saygılarımla

İman ile imansızlık arasında çok ince bir çizgi vardır... Bilmek her zaman iman etmeye yetmez... Büyükler, "nefsini bil" demişler... Nefsini bilmeyen, nefsi tarafından yönetilir... Nefsi için yaşar... Nefsi gibi düşünür...

Zeki insan, olabilecekleri ve olamayacakları kısa zamanda öngörebilen, olamayacaklar konusunda tarihe aptallıklar sahneleri eklemeyen insandır. Bu gerzek profesör neyi çözmüş de haberimiz olmamış, zekiyim demek aptallığı gizlemez.

Çünkü toplumlkarın yaşam tarzları ile doğru orantılıdır. itaatkar toplumlar sorgulamadan dini kurallarını kabul ederler, hem de değiştirilse bile. Bu ise zekanın zenginlikle olan ilintisinde açıklanabilir. Türkiyem'de yapılmak istenen itaatkar ve verilenle yetinen toplumdur. Bu toplum Tayyip gibi Gülen gibi çıkarcıların aradığı ortamdır. Bu ise sorgulayan (ne olursa olsunherşeyi) ile aşılacaktır. Köle olmayan yurttaş olan okuyan bulan toplumla. Bu da dinden sıyrılmış zeki insanlarla olur.

Fakir kesim bu olanaktan yoksun ve eleştirel yaklaşmadığı için dinin cenderesinde bocalamaktadır. Bakın din eğitimi alanlar, kendi özgürlükleri ile sınırlanmadan araştırıp kendini geliştirebilen az sayıda inanan hariç diğerleri hacı-hoca etkisine çabuk girebilmektedir. Bu durumda da zekanın tanımlanmasında açıklayıcı olunmaz. Dindar kesimin sevmediği pozitif yaklaşım ile dinin beyni hapsedici etkisinden kullanılabilir. Gerekir ise din de eleştirilir.

Prof. İngiliz. Bu tür saçmalıklar İngilizlerden çıkar. Çernobil zamanında da bir gecede radyasyonun etkisini ortadan kaldıran aşı geliştirmişlerdi, hükümet emri ile. Ancak, ben de inanmıyorum. Yani hiçbir şey yoktan var edilemez ve durduk yerde yok edilemez. Zeka proteinle ilgilidir ve yaşam zenginleştikçe inanç azalır ve dinin baskı ve dar görüşünden uzaklaşılır, sorgular olunur ve kavrama yeteneği gelişir. Fakir kesim bu olanaktan yoksun ve eleştirel yaklaşmadığı için dinin cenderesinde bocala

Ateistlerin daha zeki olduğunu iddia eden o zeka özürlü profa bundan daha güzel yanıt olamazdı o zeki olduklarını zanneden gurup kafalarını kaldırıp bir gökyüzüne baksınlar, doğaya tüm canlılara olmayan akıllarınla bir baksınlar bir canlının oluşumuna baksınlar o muhteşemliği görsünler onların ilmi yetermi bunları yaratmaya

Sayın Talat Atilla’ya teşekkürler. Küçük bir hatırlatma; bu dünyada Profesör Richard Lynn gibi kendini “zeki sanan” gerzeklere de yer var. Sayın Atilla, kısa birkaç örnekle yetinmiş; günümüz bilim dünyasının vardığı nihai nokta ile ideolojik körlüğün savaşımında mutlaka aykırı sesler de çıkacaktır. Hayatın doğal akışı içindeki temel doğrulardan biri; diploma veya akademik kariyer sahibi olmak, zırvalamaya set çeken bariyerler değil. İkincisi; önyargılar, doğrunun ve gerçeğin perdelenmesidir. İnsanlık tarihindeki sıçrama noktalarının dayanaklarını oluşturan kaşiflerin hayatına baktığımızda da Profesör Richard Lynn gibi düşünenlerin değil; tam aksi bir yaratılışın ürünü beyinleri görüyoruz. O nedenle Profesör Richard Lynn’in tezi, “zırva”dan öte bir anlam ve değer taşımaz diyorum.

iyi cevap olmuş.. bayağıda uğraşmışsınız.. ama aklımızada hemen şu soruyu getirdi. yoksa gerçek harun yahya sizmisiniz:)

Niye bilmiyorum ama i.imden ağlamak geldi.

Hem aklı, hem ruhu doyuran nefis bir yazı. Sizi yürekten kutları Atila Bey..