Soner Yalçın'dan dikkat çeken yazı: Türk solunun çıkaracağı dersler yok mu? 

Başta Latin Amerika olmak üzere neoliberalizmin kaybettiğini ve solun bir çok ülkede iktidara geldiğini vurgulayan Soner Yalçın, konuya ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Yalçın'ın "Başta CHP olmak üzere Türk solunun buradan çıkaracağı dersler yok mu?' sorusunu sorduğu yazısı şöyle;

Paul Schäfer Schneider (1921-2010)…

Alman anti-komünist din adamı.

Merkezi Cenevre'de bulunan YMCA/ Genç Erkekler Hıristiyan Derneği üyesiydi.

Gözünden rahatsız olduğu için İkinci Dünya Savaşı'nda cepheye sürülmedi; Fransa'da hastane elemanı olarak çalıştı.

Savaştan sonra Amerikan Evanjelik Hür Kilise bünyesinde gezici vaiz olarak görev yaptı.

Takipçilerin artmasıyla 1953'te çocuk yurdu ve yetimhane kurdu.

İki genç erkek çocuğu cinsel istismarı sebebiyle hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Şili'nin Almanya büyükelçisi yardımıyla ülkeye kaçtı.

İktidardaki muhafazakâr Başkan Jorge Alessandri, “Dignidad Rahman” (Haysiyet Kolonisi) kurması için Parral şehri yakınında 4 bin 400 dönümlük çiftlik kurmasına izin verdi. Cemaat üyeleri 1963 yılından itibaren buraya gelip yerleşti.

Almanya'dan kaçan Nazi doktoru Josef Mengele, bazı gizli tıp deneylerini bu çiftlikte yapmasından dolayı “Nazi Kolonisi” adıyla tanınmaya başladı!

Kolonide, çocuklar anne babalarından ayrı evde barınıyordu. Çünkü, Schäfer çocuklarla cinsel ilişkiye giriyordu!

Çocuklardan Wolfgang Kneese ve Hartmut Hoop, 1966'da koloniden kaçıp gerçekleri Şili'deki Alman büyükelçisine anlattı.

Ancak iktidar Schäfer'e dokunmadı; çünkü, kitleselleşen sol iktidara yürüyordu ve Almanya'dan gizlice silah temin eden anti-komünist Schäfer'e ihtiyaç vardı!

NAZİ KAÇKINLARI

Sosyalist Salvador Allende, 1970'de iktidara gelince Schäfer ve kolonisine karşı harekete geçti. Muhafazakâr hakimlerin ağırlıkta olduğu mahkemeler Schäfer'i korudu.

Bu arada… Allende hükümetinden rahatsız olan ABD/CIA, Schäfer ile Nazi kaçkını Walter Thieme oğlu “Vatan ve Özgürlük” hareketi lideri Roberto Thieme'yi yan yana getirdi. Amaç, Allende'yi yıkacak darbeye zemin oluşturacak Gladio eylemleri yaptırmak! Başardılar; Şili'yi kan gölüne döndürdüler. Ve, Allende'yi öldürülerek darbe yaptılar.

Ardından Dignidad Rahman/ Nazi Kolonisi, darbecilerin işkence ve infaz merkezlerinden biri oldu.

Mont Pelerin üyesi F. Hayek- M. Friedman tedrisatından geçen Şilili zengin ailelerin “Şikago Oğlanları” adı verilen parasalcı iktisatçılar ülkede neoliberalizmi inşa etmek için kolları sıvadı.

Nazi kaçkınları ile “özgürlükçü” denen neoliberalizm işbirliği yaptı yani…

Darbeci Augusto Pinochet'in ilk yaptığı ziyaret Nazi Kolonisi'ne oldu. Schäfer, yeni koruyucusu Pinochet'e makam arabası Mercedes limuzin hediye etti.

Keza Schäfer, Şili gizli polis teşkilatının/ (DINA) önemli fahri kurmaylarından oldu. Karşılığında Şili'de altın ve uranyum kazma hakkı kazandı. Faşist Thieme ise Pinochet'in kızıyla evlendi…

Pinochet 1990'da iktidardan düşünce Schäfer en az 26 çocuğa tecavüz ve 20 cinayetten direk suçlu bulundu. Kaçtı, saklandı, ama yakalandı. Santiago de Chile cezaevinde öldü…

Ve, “Dignidad Rahman” ismi değiştirilerek “Villa Baviera” yapıldı ve üniversiteye hazırlık için öğrencilerin kalabileceği mekana çevrildi. Bu dehşet çiftliğe arada turistik geziler yapılıyor.

Gelelim ana konumuza:

SOL DALGA DÜNYAYA YAYILIYOR

Tarih: 19 Aralık 2021

Gabriel Borik liderliğinde sol cephe Şili'de iktidar oldu.

Yani, Salvador Allende kazandı.

Yani, kamuculuk kazandı.

Yani, Pinochet kaybetti.

Yani, neoliberalizm kaybetti.

Yani aslında ABD/CIA kaybetti

Şili solu canıyla verdiği 50 yıllık mücadeleyle nihai zaferi kazandı.

Sadece Şili değil…

Amerika kıtasından sol dalga dünyaya yayılıyor.

ABD/CIA ne kanlar döktü, ne acılar yaşattı ama sonuçta sol rüzgârı durduramadı:

Nikaragua'da Daniel Ortega liderliğindeki Sandinistler de kazandı…

Bolivya'da Evo Morales'in varisi Luis Arce de kazandı…

Peru'da Pedro Castillo de kazandı…

Keza:

Solcu Andrés Manuel López Obrador üç yıldır Meksika'da iktidarda…

Peronist Alberto Fernández Arjantin'de iki yıldır iktidarda…

Solcu Carlos Alvarado Quesada Kosta Rika'da üç yıldır iktidarda…

Ülkesinin ilk kadın cumhurbaşkanı olacak Iris Xiomara Castro, Honduras'ta ocak ayında görevi devralacak…

Ekvador'da sol kıl payı kaçırdı.

Brezilya'da gelecek yıl yapılacak seçimi solun kazanıp iktidar olmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Petrolünü-altınını ABD'nin sömürmesine izin vermediği için ambargo ile yok edilmek istenen Venezuela direniyor. Aynı Küba gibi…

Peki:

Başta CHP olmak üzere Türk solunun buradan çıkaracağı dersler yok mu?

12 Eylül 1980 askeri darbesiyle dayatılan neoliberalizmin artık yıkılması gerekmiyor mu?