Tüzmen, yaptığı açıklamada, Rusya ile yaşanan sorunların çözümü için herkesin üzerine düşen görevi yaptığını, konuyla ilgili Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın görevlendirildiğini, bu çalışmaların sonucunu beklemek gerektiğini belirtti.
Rusya'nın Türk ihraç ürünlerine uyguladığı engellemenin maliyetinin 500 milyon dolara ulaştığını, Ramazan sonuna kadar 1 milyar doları bulacağını ifade eden Tüzmen, sorunun bir an önce çözümünü umut ettiğini kaydetti.
Tüzmen, Rusya'nın Avrupa Birliği ile yaptığı protokolün Türkiye için de uygulanabilir olduğunu, buna hiç kimsenin itirazının olamayacağına dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Burada gönüllülük esası var, ama onun dışında miktar ve fiyat gibi firma sırlarını belirtecek şekilde açıklamalar ihracatçıya zarar verir ve diğer ülkelere de örnek teşkil edeceği için bunun kabullenilmesi mümkün değildir.
Sorunun çözümü için Rusya'nın istediği şartları Türkiye'nin yerine getirmesi gibi bir model sunuldu. Halbuki Türkiye burada bir engelleme ile karşı karşıya, iş göründüğü gibi değil. Dolayısıyla maalesef yaşanan gelişmeler hiç arzu etmediğimiz bir şekilde zaman bizi haklı çıkartacak şekilde devam ediyor.''
-GÜÇLÜ İHRACAT YAPISI-
Tüzmen, içte ya da dışarda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin güçlü ihracat altyapısı sayesinde, ihracatının devam ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''İhracatımızın devam etmesi bizim hazırlamış olduğumuz altyapı ile alakalı. Bu altyapı Türkiye 20-25 milyar dolar ihracat yaparken kuruldu. İlk çalışmalarımız o dönemde başladı. 1996 ve 1997'de yaptığımız çalışmalarda stratejilerimizi belirledik. Hangi sektörlerde gideceğimize karar verdik. O dönemlerde ihracattan sorumlu müsteşar yardımcısıydım. Daha sonra o altyapıya uygun bir şekilde özellikle 1999'dan sonra müsteşarlık dönemimde de otomotiv, demir çelik, kimya gibi çeşitli sektörlerine ağırlık vermemiz gerektiğini saptamıştık.''
Tüzmen, komşu ve çevre ülkelerle ticaretin geliştirilmesinin hükümet programında yer aldığını anımsatarak, bu konuda yapılan çalışmalar sayesinde Türkiye'nin toplam ihracatında komşu ve çevre ülkelerin payının yüzde 7'lik paydan yüzde 38'e kadar geldiğini, daha sonra da Afrika ve Asya stratejilerini ortaya koyduklarını ifade etti.
Tüzmen, tüm sıkıntıları aşarak yola devam etmeleri halinde Türkiye'nin 136 milyar dolar ihracatı göreceğini belirterek, ''Bu durumda biz (ihracatı 36 milyar dolardan 136 milyar dolara getirdik) diyebileceğiz'' diye konuştu.
-İHRAÇ ÜRÜNLERİNİN NİTELİĞİ-
İhraç ürünlerinin niteliği ve ''dışardan alıp satıyoruz'' şeklindeki eleştirilere de dikkati çeken Tüzmen, şunları kaydetti:
''Gönül ister ki ihraç ürünlerimizi yerli ürünümüzü kullanarak yapalım, daha fazla katma değer sağlansın. Ama şu anki durum buna izin vermiyor. Bizim hedefimiz dünyanın tüm pazarlarına girmek ancak, şu an için üzerinde durduğumuz pazarlar konusunda eleştiri getirenlerin bu konuda bilgi eksiğinin bulunduğunu düşünüyorum. Bazıları hangi pazar ne kadar önemli bunu düşünemiyorlar.''
18
10
