HDP 27. Dönem Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Turktıme çok özel Röportaj gerçekleştirdi. Milletvekili Gergerlioğlu, gazetemize yaptığı çok özel açıklamalarla özgeçmişinden siyasi yaşamına kadar birçok konuya açıklık getirdi.
Ömer Faruk Gergerlioğlu açıklamalarından satır başları:
Sayın vekilim bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Sizi sizden dinleyebilir miyiz?
İnsan hakları savunucusu olmaya çalışıyorum. Bu da her alanda gerek sivil toplum medya veya siyasette sadece kendi tarafının değil herkesin hakkını, hukukunu korumaya çalışmak demektir. Kısaca kendimi tanıtayım; 2 Kasım 1965’te Şarkikaraağaç’ta doğdum, aslen Urfa’lıyım ilk ve orta öğrenimimi Bursa’da yaptım daha sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eskişehir Tıp Fakültesi’ni bitirdim 1990 yılında. Ardından çeşitli il ve ilçelerde hekim olarak görev yaptıktan sonra Süreyya Paşa Göğüs Hastanesi’nde göğüs hastalıkları ve tüberküloz ihtisasımı tamamladım. Ardından İzmit’te görev yapmaya başladım. İzmit Seka Devlet Hastanesi’nde görevimin 17. Yılındayken insan hakları alanında yaptığım sosyal medya paylaşımlarım nedeniyle görevimden ihraç edildim.
Sayın vekilim hangi sivil toplum kuruluşlarında bulundunuz?
Bu süre zarfında hekim olarak çalışırken sivil toplum alanında önemli bir gayret sarf ettim, Mazlum-Der Kocaeli Şube Başkanlığı ve Mazlum-Der Genel Başkanlığı görevlerini yürüttüm. Oldukça yoğun bir insan hakları mesaisi harcadık, her kesimden insanın sesi olmaya çalıştık. Dünyanın dört bir tarafındaki sorunlara duyarlı olduk ve çeşitli açıklamalar ve müdahillikler yaptık. Anketler, araştırmalar, çeşitli sivil toplum etkinlikleri, basın açıklamaları ile ve medya programları ile oldukça yoğun bir dönem geçirdik. Mazlum-Der Genel Başkanlığı görevini bıraktıktan sonra insan hakları savunuculuğunu bırakamadık, çeşitli inisiyatifler kurdum, Sessiz Kalmamak Gerek ve Adalet Talebimiz Var İnisiyatifler’i ile medya özgürlüğü ve Hrant Dink cinayetindeki gerçeklerin ortaya çıkarılması için önemli gayretler sarf ettik. Açılım ve çözüm süreci ortaya çıktığında yine Kocaeli Barış Platformu adlı bir sivil toplum inisiyatifi kurarak adaletin, eşitliğin, hakkaniyetin tesisi için gayret sarf ettim ve çözüm süreci bittiği zaman da barıştan başka insan haklarından başka bir yol olmadığına dair görüşlerimi yoğun bir şekilde sosyal medyada paylaştığımdan dolayı da mesleğimden KHK ile ihraç edildim ama susmadım! Yine konuşmaya, yazmaya devam ettim. 2007’den beri yerel ve ulusal medya kanallarında köşe yazarlığı yapıyordum ve yapmaya devam ettim. Haftada 2 veya 3 kez yazdığım yazılar ile insan hakları savunuculuğu yaparak mağdurların sesi olmaya çalıştım ve ardından bir siyaset teklifi geldi.
NEDEN HDP?
Halkların Demokratik Partisi’nin bu teklifini siyaset alanında da insan hakları savunuculuğu yapabilmek için kabul ettim ve bu alanda son 5 yıldır önemli bir mesai sarf ettik arkadaşlarımız ile. Oldukça önemli işlere imza attığımızı düşünüyoruz, başardığımız, başaramadığımız çok iş var. Başardıklarımız ile çok mutlu olduk, başaramadıklarımız bizi üzdü ama en azından hak yolunda gayret sarf ettiğimiz için teskin olduk bir parça ve bugünlere geldik. Şu anda ben yoluma devam ediyorum, milletvekilliği döneminde de sivil toplum zamanında uğradığımız engellere uğradık, milletvekilliğimden ihraç edilerek zindanlara atıldım ve oradan çıkarak tekrar şu anda görevime devam ediyorum. Hakikatin karşısında hiçbir güç duramadı, biz doğru bildiğimizi söyledik, Allah’ın yardımı da geldi. Rabbime sonsuz şükürler olsun. Allah ömür verdiği müddetçe doğru bildiğimiz işleri yapmaya devam edeceğiz.
"KÜRT MESELESİ EŞİT VATANDAŞLIKLA ÇÖZÜLÜR"
Türkiye’de Kürt sorunu var mıdır?
Türkiye’de uzun yıllardır Kürt meselesi var çünkü Kürtlerin hakkını gasp eden bir devlet anlayışı var! Kürtleri vatandaşlık tanıma altına sokmayan, onları asimile etmeye, Türkleştirmeye çalışan ve bu şekilde Kürt meselesini çözmeye çalışan bir devlet anlayışı yanlış yapıyor! Bunu yıllardır söylüyoruz, insanlar farklı ırklarda doğabilir, farklı diller ana dilleri olabilir, farklı kültürleri olabilir bunu değiştirmek, asimile etmek, baskılamak gayri insanidir, gayri islamidir, gayri hukukidir! Bunları görmek gerekiyor, bunlar görülmediği için Kürtler de haklarını talep ediyor devlet vermiyor, Kürtler ısrar ediyor ve çeşitli ihlallere uğruyorlar, ihlallere itiraz edince daha da haksızlığa uğruyorlar bu anlamda önemli bir sorun var. Kürt meselesi eşit vatandaşlıkla çözülür! Kürtlere de diğer etnisitelerin verildiği hakların verilmesi gerekir. Onların Türkleştirilmemesi gerekir. Ana dilde eğitim hakkı verilmesi gerekir, vatandaşlık tanımında bir ırk adı altında Kürtlerin anılması doğru değildir.
"HDP'NİN ADAYLIK BELİRLEMESİ MÜMKÜN OLMADI"
HDP’ nin siyasi çalışmalarından bahseder misiniz adaylar belli mi?
Adaylar belli değil, Kobani Kumpas Davası ve Kapatma Davası süreci olduğu için herhangi bir adaylık belirlemesi mümkün olmadı.
HDP siyaset yapan bir parti midir ? Yoksa eylemcilerin siyasi partisi midir?
HDP siyaset üretmeye çalışan bir parti ama bu konuda belki önemli eksiklikleri olabiliyor. Siyaset kanalları kendisine çoğunlukla kapatılıyor veya bu konuda yetersiz kalabiliyor. Bir siyasi partinin sürekli yeni siyasetler üretmesi gerekiyor, aynı yerde durması yeni siyasetler üretmesine engel oluyor sadece eylem yaparak bir siyaset üretilmiyor. Aynı yerde durarak bir siyaset üretilmiyor yeni alanlar, yeni fikirler bulmak gerekiyor, bir yol yoksa o yolu oluşturmak için gayret gerekiyor.
2023 seçimleri yaklaşıyor adaylar hakkında ki düşünceleriniz nedir?
2023 seçimleri yaklaşıyor adaylar henüz açıklanmadığı için kesin bir şey söylemek mümkün değil ama Türkiye’nin demokratikleşmesi vaadi veren adayın Cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Tek temennim bu, Türkiye daha bu hay huy ile itiş kakış ile uğraşmamalı, demokratikleşmeyi sağlayacak adayları tartışmalı yoksa kişileri değil! Kişiler önemli değil, illa bir lider olsun, “Cabbar mütehakkim, zorba bir lider olsun başımızda ancak bizi o yönetir.” anlayışı yanlış belki çok güçlü olmayan gerekirse de güçsüz olan ama demokratik anlayışı ve uzlaşısı çok etkili ve istekli olan bir liderin olması gerektiğini düşünüyorum, başka türlü bu toplumda bir birliktelik sağlamak mümkün değil çünkü taraf tutan, güçlü liderler diğer kesimleri ötekileştiriyor.
"İKTİDAR SEÇİMİ KAYBETMEK İSTEMİYOR"
İttifaklar eşitleniyor Türkiye seçim atmosferine girmek üzere bizi bu süreçte neler bekliyor?
İttifaklar eşitleniyor, Türkiye seçim sattı mahalline giriyor, açıkçası bu önümüzdeki 2-3 ayın Türkiye için son 100 yılın en önemli ayları olacağını düşünüyorum çok önemli bir seçime gidiyoruz. Sinan Ateş cinayeti en son çok tartışılıyor, bunun benzeri şok olaylar veya seçim günü veya sonrası yaşanabilecek oldukça sıkıntılı olaylar beklenebilir çünkü iktidar bu seçimi kesinlikle kaybetmek istemiyor ve çok güçlü, militer, paramiliter güçleri var, medyası var, önemli bir sivil toplum desteği var ve askeriyenin tüm gücü yanında bütün bunlarla olumsuz birtakım girişimlerde bulunma ihtimali var.
ÇALIŞKAN, CESUR, GAYRETLİ...
Hayalinizdeki cumhurbaşkanı nasıl olmalı, siz aday olmak isteseydiniz ülkemizde hangi sorunları çözmek isterdiniz?
Benim hayalimdeki Cumhurbaşkanı halkla sürekli temas eden demokrat uzlaşmacı bir kişilik olmalı. Güler yüzlü, halkın her kesimini kucaklamaya çalışan, her kesimi ile aynı düşüncede olmasa da bir ortak payda da kendini ifade etmeye çalışan bir kişi olmalı diye düşünüyorum. Ben aday olmak isteseydim ülkemizdeki en başta demokratikleşme ve insan hakları sorunlarını çözerdim çünkü ekonomik sorunların hepsi bundan kaynaklanıyor. Anlayışın adil ve eşitlikçi olması gerekiyor, siz ekonomik sorunların çözümünü zengini güçlü etmek olarak bulursanız insan haklarını çiğnerseniz çünkü insan haklarını önemsemediğiniz için böyle bir çözüm bulmuşsunuzdur. İşte o yüzden insan hakları ön planda olursa bulacağınız çözümler de hakkaniyet çerçevesinde olur. Bu kolay bir çaba değil, önemli bir gayret ile gerçekleştirilebilir. Ülkemizin müthiş bir potansiyeli var, ben ülkemize ve insanımıza inanıyorum. Tarım, hayvancılık, sanayi, turizm ve diğer pek çok sektörde olağanüstü işler yapabilecek çok zenginleşebilecek güçlü hale gelebilecek, insan hakları standartlarında ileriye gidebilecek bir ülke olabiliriz bunun için yeter ki iyi niyetli, çalışkan, cesur, gayretli, ilkeli olalım. Bunları yapmaya çalışırdım elimden geldiği kadarıyla, ben milletvekili hayatımda da oldukça çalışkan bir profil çizdim açıkçası, canla başla çalıştım arkadaşlarımız ile yoğun mesailer yaptık. Eğer ki başka görevler verilirse aynı tempo ile yolumuza devam ederiz.
HİLAL BÜYÜKKAYA/ TURKTIME
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |