GÜNDEMİM FUTBOL..
Yalçın Toker

 

Süper ligde son iki haftaya girdik.. Puan cetvelinin tepesinde durum şu: G. Saray 66, Başakşehir 66, Beşiktaş 62 puanda..

Bana sorarsanız ilk iki sıranın bu şekilde belirlenmesi, tamamen hakemlerin ve ATM’nin eseri.. Rize deplasmanında, maçı yöneten Serkan Çınar,maçı Galatasaray’a kazandırmak için adeta yırtındı..  İki penaltı verdi.. Ama G. Saray ilkini atamadı.. Maçın doksanıncı  dakikasında G. Saray 2-1 mağluptu.. Hakem eşine pek rastlanmayan bir kararla 12 dakika uzatma verdi.. Rize’yi 10 kişi bıraktı.. Bir penaltı daha verdi.. Ve nihayet, 90+1’de penaltıdan G.Saray’ı 2-2 beraberliğe. 90+7’de de 3-2 galibiyete ulaştırdı.

Bu noktada ben öncelikle, 60 yıllık sevgili gazeteci arkadaşım Hıncal Uluç’u dinleyelim diyorum..  Çünkü “ben Hıncal’ı Galatasaraylıların hocası”kabul ederim.

Sabah Gazetesindeki sütununda ve A-spor televizyonunda diyor ki;

Galatasaray'a Rize'de ve Beşiktaş maçında hakemler ve VAR müessesesi 6 puanı hediye etti. Bu puan cetveli benim vicdanıma göre makbul bir cetvel değil."

Hakem haksızlıklarını belgelemek için bu söz bence yeter de artar bile..

Geleyim Galatasaray’a hiç yakıştıramadığım bir başka duruma.. Galatasaray 11’indeki onbir futbolcunun hepsi yabancı idi.. Açık söyleyeyim. ben Galatasaray taraftarı olsaydım, bu manzaraya bir Türk olarak isyan ederdim..

Kesinlikle inanıyorum ki, bu durum, Galatasaray’ı kuranların, bizim gençliğimizin “futbol “babaları” Gündüz Kılıçların, Turgay Şerenlerin ruhlarını da mutlaka muazzep ediyor..

Fatih Terim’e ailesi tarafından, Büyük Osmanlı Sultanı Fatih’in adı verilmiş.. O Fatih ki, İstanbul’u fetheden, dünya tarihinde Orta Çağı kapatıp Yeni Çağ’ı açan, Bizans İmparatoru Aya Romanos’u, ensesine yediği Türk gürzü ile yere yığılırken, “Benim başımı keserek, Türklerin eline geçmemesi için buradan kaçıracak bir hristiyan yok mu?” diye bağırttıran(*) Büyük Fatih Sultan Mehmettir..  Mutlaka Fatih Terim’in yol açtığı bugünkü 11 yabancı durumu onun ruhuna da azap çektirmektedir.

Rize-G.Saray maçındaki aynı hakem kayırmaları, Başakşehir- Ankaragücü maçında da tekrarlandı. İlk yarıyı mağlup bitiren Başakşehir’e maç, ıkına sıkına maç 2-1 kazandırıldı.

 

BEŞİKTAŞLILARIN BEKLENTİSİ:

2. LİK.. HAYDİ SERGEN!

 

Gelelim ligde son iki haftaya.. Bu  hafta Galatasaray-Başakşehir maçı var.. Kazanan şampiyon olacak gibi.. Tahminim ve beklentim Galatasaray’ın kazanması.. Çünkü o zaman Beşiktaş için 2.lik umudu doğaca.. Benim hayalim şu: Eğer Beşiktaş bu hafta Trabzon deplasmanından galibiyetle dönebilirse, son haftada Kasımpaşa karşısına 2. lik umudu ile çıkacak.. Çünkü son hafta Başakşehir de Alanyasporla karşı karşıya gelecek. Alanyaspor’un antrenörü Sergen Yalçın.. Önümüzdeki yıl Şenol Güneş’ten boşalacak Beşiktaş antrenörlüğünün en önemli adayı..  Sergen, ne yapıp edip bu Başakşehir maçından bir beraberlik çıkarırsa, Başakşehir’in puanı 67, Kasımpaşa’yı yenecek olan Beşiktaş’ın puanı ise 68 olur.. Niçin olmasın? Haydi hayırlısı diyelim..

Haydi Sergen!.. Beşiktaş’ının lig ikinciliği hedefine ulaşması için sen de çaba göster.. Benim bildiğim Alanya takımı, Başakşehir’e kolay kolay yenilmeyecek güçlü bir takım..

Haydi Beşiktaş taraftarı, sizler de Başakşehir-Alanya maçına!.. Sergen’in takımını tezahüratınızla coşturun..  Canlandırın, yendirmeyin!

Biz böyle istiyoruz ama bakalım hakemler ne isteyecekler son iki haftada?

 

EVVELKİ  HAFTAKİ YAZIMA GELEN TEPKİLER..

Üzüntüler.. Sevinçler’le Dolu Yeni Bir Hafta başlıklı son yazımda, başta gelen üzücü olayın, elli yıllık arkadaşım Fahri Savaşçı’yı kaybetmem olduğunu anlatmıştım.. Çok eski yayıncı, matbaacı ve mücellit arkadaşlarım bu yazıma büyük ilgi gösterdiler.. Onlar da Fahri’yi çok severlerdi.. Gösterdikleri bu ilgiden dolayı hafta boyunca telefonlar açarak, mesajlar göndererek beni kutladılar ve teşekkür ettiler.. Bu arada bazı meslektaşlar da Fahri’nin mücellitlik mazisine fazla yer vermemiş olmamı tenkit etti. Onların arzularını da yerine getirmek üzere, şimdi buraya birkaç satır ekleyeyim.. Fahri Savaşçı, Savaş cilt evi isimli mücellithanenin sahibi idi.. Benim de pek çok kitabım onun atölyesinde ciltlenip okuyucuya sunulmuştu.. Mesela bir örnek: Milliyetçiliğin Yasal Kaynakları(**) kitabım..

Baskı tarihi 1979, 2. Baskısı 2000.. Yani ilk baskısı tam kırk yıl önce yapılmış.. Haşmet Matbaasında basılmış, Savaş ciltevinde ciltlenmiş.. Sayfa sayısı 816..

Ödül aldığım bu kitapta işlediğim konular, bugünlerde de aktüalitesini korumakta olduğu için ondan birkaç satır nakledeyim:

Sa: 17’den:  “Türküz.. Türk Milleti'ndeniz.. Dünya milletleri içerisinde, Türk milletinin bir ferdi olarak yaratılmanın gurur ve iftiharını taşıyoruz.

Türk milleti, binlerce yıllık şanlı bir mazi içerisinde kurduğu büyüklü - küçüklü devletlerle, kıt'alara sığmayan engin coğrafyalarda, zengin bir tarih yaratmış, ülkelere ve insanlara adalet, mutluluk ve medeniyet götürmüş, çok şerefli, çok eski, köklü bir millettir. Mazimizle, kültür ve medeniyetimizle, milli hasletlerimizle, bütün dünya milletlerinin hayranlığını kazanıp, gıptasını çekmiş olmamız, Türklük övüncümüzün kaynağıdır.

Peki bugünlerde niçin durumumuz böyle değil?

Niçin geriyiz? Niçin fakiriz? Niçin mutsuzuz?

Cevabını vereyim: Türk milliyetçiliği ideolojisini ferde ve Devlete temel ilke yapma ve onun prensiplerini hukuk nizamımızla benimsetme, yerleştirme ve yaşatma parolamızı terk ve ihmal ettiğimiz için...

Görüldüğü üzere kırk yıl önce bu kitabımı, Türk Milliyetçiliğinin yok edilmesi, ayaklar altına alınması sebebiyle yazmıştım..

Bugün Türk milliyetçiliği açısından durumumuz o zamanlardan iyi mi ki..

 

(*) Osmanlı Padişahları/Yalçın Toker, Toker Yayınları, sa: 56. Toker Yayınları www.tokeryayinları.com Tel.02126010035

.(**) Milliyetçiliğin Yasal Kaynakları/Yalçın Toker  886 sa.Toker Yayınları www.tokeryayinları.com Tel.02126010035



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/gundemim-futbol-/6096