EKONOMİMİZDE SÖZ SAHİBİ AMERİKA MI? ..
Yalçın Toker



Türk ekonomisi perişan durumda.. Dolar, Euro fiatları göklere çıktı.. Her şeyin fiatı bunlara odaklı olduğu için, bütün ihtiyaç maddelerimizin fiatları uçuşa geçti. Ekonomimiz darbe yedi. İşsizlik aldı yürüdü.. Esnaf dükkan kapatıyor.. Konkordato ilan eden şirketlerin sayısı her gün artmakta..
Ülke yönetiminin her dalında tek söz sahibi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti bu ekonomik sıkıntıdan kurtarma görevini Hazine ve Maliye Bakanı yaptığı Damadı Berat Erdoğan’a verdi..
Berat Bey de gitti, Türk ekonomisinin yönetilmesi konusunda, Amerikan McKinsey şirketi ile çalışma kararı aldıklarını açıkladı. Bu haberi Türk basınında pek çok uzman“Türk ekonomisinin yönetim ve kontrolünün bu şirkete bırakıldığı” şeklinde yorumladı.. Bu şirket Amerika’da olduğu için, yapılan yorumlamalar arasında, “ekonomimizin yönetiminin Amerika’ya bırakıldığı”nı yazanlar bile oldu..
Ben ekonomi uzmanı değilim.. Bu sebeple olayın ekonomik yönü üzerinde fazla söz söyleyemem.. Sadece bu konudaki uzmanların söylediklerini tek tek okur fikir sahibi olurum.. Sonra da, ayni konunun tarihsel yönü üzerinde bilgilerimi tekrarlayıp, çağrışımlara yönelirim..
O Amerikan şirketinden yapması istenen görev, bizde hangi kurumun vazifesidir?
Sayıştay öyle değil mi?
Peki, bizde Sayıştay yok muydu? Ayrıca tarihimiz boyunca kurulan Türk Devletlerinde ekonomiyi yönlendirme ve islah görevini üstlenen kurum ve bireyler hangileriydi?
O Devletlerimizde gelir ve harcamalar ne şekilde denetlenirdi?
Bunları araştırıp, şöyle bir hatırlama süreci başlatayım..
GÖKTÜRKLERde (552-745): Bu konudaki bilgiler, bilhassa İpekyolu üzerindeki ticaretle ilgili ayrıntı Tonyukuk yazıtlarında anlatılır. Devlete düşen görevin “Kuyudat memurlarınca” yerine getirildiği bilgisi verilir.
UYGUR DEVLETİ (911-1209): Tarihimizin bu döneminde Devlet sistemimiz oldukça gelişmiş, ekonomik ve idari faaliyetler kayıt altına alınmış, Vatan ve Devlet ticaret yolu üzerinde bulunduğu için ticaret gelişmiş, tüccarlara ait kayıtlar günümüze kadar korunmuştur.
KARAHANLI DEVLETİ (840-1211): Türklerin İslamiyeti kabul etmesinden sonraki döneme ait bu Devletin yapısı, idari esasları, ekonomik faaliyetleri konusundaki en değerli bilgiler; Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip) ve Divan-ı Lügat’it Türk(Kaşgarlı Mahmut)(*) tarafından verilmektedir. Divan-ı Lügat’it Türk’te Devlet örgütünün temelinden söz edilmekte, mali işlerin kontrolü yetkisine sahip olan Divan-ı İşraf anlatılmaktadır. Anlamı, “yüksek yere çıkma, meseleye yüksekten bakma” İşraf; bugünün o dönemdeki Sayıştay’ı idi. Görevi, devletin malî ve idari işlerinin doğru yürütülüp yürütülmediğini denetlemekti. Divan-ı İşrafa “Müşrif” başkanlık ederdi..
Öyleyse; haydi bugünün Müşrifi olan Sayıştay! Görevi Amerikan şirketine bırakma!..
SELÇUKLULAR (1040-1308): Selçuklu Devletimizde, devletin yapısı gelişmiş, daha düzenli hale gelmiş, her mesele kayıt altına alınmış ve Divan-ı İşraf kurumunun yetkileri daha genişlemişti. Devlet gelirleri Divan-ı Haraç ve Divan-ı Beytül Mal kurumları tarafından toplanırdı. Harcamaları ve kamusal işlemler Divan-ı İşraf tarafından kayıt altına alınırdı.
OSMANLILAR (1299-1922): Mali sistem açısından Selçuklulardan ve İlhanlılardan önemli derecede etkilenen Osmanlı Devletinde mali denetim, 16. yüzyıldan Maliye Nezaretinin kuruluşuna kadar geçen süre içinde Başbâkî Kulluğu tarafından yürütülmüştür.
1838 yılında, Maliye Nezaretinin kurulması sonrasında vergi tahsilatında yaşanan sorunların çözülebilmesi, devletin gelir ve gider kalemlerinin denetlenmesi için çeşitli meclis ve komisyonlar kurulmuştur. Nihayet Abdülaziz Han döneminde, bugünkü Sayıştay’ın alt yapısı sayılan Divan-ı Muhasebet oluşturulmuştur. Padişah bu konudaki iradesinde; hazineye gelen varidatın telef edilmemesi, fazla masraf yapılmaması, yapılan masrafların tek tek hesabının verilmesi türünden emirler sıralamıştı..
İşte böyle.. Dünümüz böyle idi.. Bugünümüze bakalım..
Tayyip Bey, Birleşmiş Milletler’in 72. Genel Kurul görüşmelerine katıldı.. Yanında damadı Berat Albayrak da vardı. Tayyip Bey Newyork’taki İş Toplantısında Amerikalı patronlara karşı konuşma yaptı.
YEP (yeni ekonomi programı) hakkında açıklamalar yapan Berat Akbayrak da, “Uluslararası yönetim şirketi Mc Kinsey’le çalışma kararı” aldıklarını ilan etti..
Basın bu karar hakkında yorumlar yaptı, “16 Türk Bakanlığının yönetiminin Amerikan şirketine bırakıldığı” şeklinde bile yorumladı..
Ben de diyorum ki: “Bu durum acaba, Göktürk’ümüzün Kuyudat memurlarının, Karamanlı’mızın Divan-ı İşraf azalarının, Selçuklu’nun Beytül mal yetkililerinin, Osmanlı’nın Başbakir Kulluğu mensuplarının ölmüşlerin ruhlarına eza vermiyor mu?”
Böyle soruları, bu tarihsel kurumlarımızın günümüzdeki kardeşi sayılan Sayıştay’ın, Berat Albayrak’a sormak, konunun peşini bırakmamak ve cevabını almak görevidir. Onun içi, yukarıdaki Karahanlı Devletimizdeki mali sistemi anlatırken sarfettiğim sözümü burada bir daha tekrarlayarak yazıma son vereyim:
Haydi bugünün Müşrifi Sayıştay!
Görevi o Amerikan şirketine bırakma!..
 
(*) 100 BÜYÜK EDİP ŞAİR DİZİSİ: No.38. Kutadgu Bilig: Yusuf Has Hacip, 41. Divanı Lügat’it Türk: Kaşgarlı Mahmut, Toker Yayınları- www.tokeryayinlari.com Tel: 0535 3199349 ve  [email protected]



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/ekonomimizde-soz-sahibi-amerika-mi-/5913