ÇANAK ÇÖMLEK PATLADI
Bülent Kuşoğlu

Sosyal medyada çok güçlü bir iktidar yanlısı grup veya ekip var. Facebook’u kendim kullanmıyorum ama twitterın kontrolü bende. Twitterdan iktidarı eleştirdiğim an hemen küfürler, mazeretler ve muhalefet daha kötü edebiyatı başlıyor. Sanki içlerindeki çöpleri boşaltıyorlar… Tweeti cevaplayan iktidar yanlılarının hepsi profesyonel değil. Bazen vaktim varsa bazı gerçek kişi olduğunu düşündüklerimin tweetlerine cevap veriyorum. Gayet makul konuşmalarımız da oluyor. Sonuçta siyasette, özellikle oy verme anında somut bir çıkar yoksa duygusallık geçerlidir, takım tutar gibi. Takımına mazeret üreten kişi gibi herkes hangi partiyi tutmuş ise o yönde söz söyler veya oy kullanabilir. Küfür ve hakaret etmedikten sonra sorun yok ama adını bile gizleyip sahte bir isim altında yazıp çizenlerin çoğunun özellikle twitterda gerçekten haysiyetli insanlar olduklarını düşünmüyorum. Ancak sosyal medyada her adını gizleyen haysiyetsiz değil şüphesiz. Çok güzel örneklerde var.
Geçenlerde Samsun’a 24. dönemde birlikte milletvekilliği yaptığımız İhsan Kalkavan Ağabeyimin cenazesi için gitmiştim. Allah rahmet etsin. Merkezde tarihi Büyük Camide namazını kıldık. Yine eski ve yemyeşil bir mekan olan Asri Mezarlıkta defin ettik. Defin sırasında beklerken biri omuzuma vurdu. Döndüm, gözlerinin içi gülen başında bir yazma olduğunu hatırladığım orta yaşlı bir hanımefendi. “Beni hatırladınız mı?” dedi. Hatırlayamamıştım. “Ben, Teyze, Teyze, Türktime’dan” deyince anımsadım. Türktime’da 7-8 yıl önce müthiş coşkulu bir okuyucu kitlesi yazılarıma yorum yazardı. Söylendiğine göre Türkiye’de en fazla yorum alan yazardım. Haftada 3 gün yazdığım halde 150’den fazla yorum aldığım yazılarım vardı. “Teyze” de yorumcu yazarlardan biriydi. Tabi ki kendisini hiç görmemiştim, fotoğrafını dahi, ama akraba gibiydik. Mutlaka yazılarımı yorumlar, diğer yorumculara cevaplar verirdi. “Teyze” gibi onlarca isimde aynı şekilde düzenli yazardı. Tam bir interaktif şölendi… Sonradan Erdoğan iktidarının istibdat dönemi başladı. Yazan-çizene tahammül edilmeyip dava açmalar başladı. Eleştirel yazanların yakınları dahi tespit edilmeye, işe alınmamaya başladı. İnteraktif yazarlık dönemi çok kısa sürdü. Facebook önemli bir soruşturma ve suç alanı oldu. Yorumcu yazarlıkta bitti. Görüyorsunuz artık yazılarım bir hafta kaldığı halde yorumlanmıyor. Hemen hiçbir yazar ve yazıda özellikle iktidara yönelik eleştirel yorum yok. Geçmişteki o günler çok farklıydı. “Teyze” o günlerden kalma bir dost bir arkadaş gibiydi. Samsun’da gerçekten bir yakınımı görmüş gibi mutlu oldum.
Ara-sıra kendimin ve o geçmiş günlerin okuyucu-yorumcu yazarlarının yazdıklarını analiz edip sizinle paylaşmak istiyorum.  Ergenekon, Balyoz, Casusluk, Kozmik Oda davalarının ve 2009 Referandumunun en sıcak günlerinde ben ne demişim onlar ne anlamış ve sansürsüz bir birlerine neler demişler? İlginç olacaktır eminim… 
Şimdiki çocuklar galiba unutmaya başladı ama bizim kuşağın çocukluğunun en güzel oyunlarından biri özellikle yaz akşamları oynanan saklambaçtı. Ebeyi şaşırtmak için saklananlar kıyafetlerini değişir ve ebe şaşırıp yanlış ismi sobeleyince ‘çanak çömlek patladı’ diye tüm saklananlar ortaya çıkar, ebenin ebeliği devam eder ve sobelenenler de kurtulmuş olurdu. Sosyal medyada çok fazla yanlış isim sobeleniyor ve çanak çömlek patlıyor…
Geçenlerde bir kamu kuruluşu için de çanak çömlek patladı. Kurumlar vergisi 2016 rekortmenleri sessizce internet sitesinde açıklandı. Bir kamu kurumu ilk sırada yer aldı ama adının açıklanmasını istemedi. Bir kamu kuruluşu hem karlı ve başarılı olacak hem de adını gizleyecek… Garip! Tabi medya hemen çanak çömleği patlattı. Kamu kuruluşu Botaş A.Ş. imiş. Çok kar edince adını gizlemeye çalışmışlar. Çünkü karlılıklarında bir başarı öyküsü yok, tam tersine halkın sömürülmesinin ve yatırımcının maliyetlerinin artmasının öyküsü var. Kar, vatandaşın kesesinden çıkmış… Tam bir rezalet! Bu işlerden anlayan biri olarak mali tablolarına baktım; 2015 ve 2016 karşılaştırmalı gelir tablosu konuyu az-çok anlatıyor. 2015’de  33 milyar olan satılan mal maliyeti 2016’da 20 milyara düşmüş. Yani doğalgazın maliyeti düştüğü halde satış fiyatlarına yansıtılmamış. Kar buradan doğmuş ve Botaş kurumlar vergisi rekortmeni olmuş. Şimdi ne şirket yetkilisi ne siyasi kimse çıkıp ta açıklama yapamıyor. Neyi açıklayacaklar? Çanak çömlek patlamış işte…
Bir çanak çömlekte geçen Cuma patladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde olduğu halde Kurban bayramı tatilinin 10 gün olması gerektiğini söyledi. Gerekçesi de turizmcinin kazanması. Şimdi Bakanlar Kurulu’nda kimse turizmci 3 kazanırsa sanayinin ve diğer sektörlerin kaybı 5 olur diye söylemeye cesaret edemez. Çanak çömlek erken patladı yani…
Cumhurbaşkanı Erdoğan çok ciddi adam. Kimse onun espri yaptığını düşünmüyor. Hani her işletme bir adam alsa memlekette işsiz kalmaz demişti ya kimse espri olduğunu anlamamıştı. Şimdi de yılın ayları 12 olarak kalsın ama ilk sıraya Recep’i koysunlar dese yine şaka yaptığını anlamayacaklar ve hemen şaka gerçek olacak…
Çanak çömlek kalmadı artık…
Gece saklambaçları daima nasıl biterdi hatırlıyor musunuz?
Anne veya baba çocuklarını “Hadi geç oldu, Yeter artık!” diye çağırırlardı ve “Üfff ya!” söylenmelerine rağmen oyun biterdi… 



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/canak-comlek-patladi/5542