ASLINDA “KİMLER RAHATSIZ”
Alper Tan

Daha önceki Analizlerde “Suriye’de sünnetsiz ordularla savaşıyoruz” diye anlatmıştık.
ABD ve diğer Haçlı müttefikleri, El-Bab'ın düşmemesi için bütün güçleriyle bize karşı savaştılar. Çok büyük çatışmalar yaşandı oralarda. Türkiye ile açıktan savaşmaya cesaret edemeyen ne kadar devlet ve ne kadar illegal örgüt varsa, PKK/PYD, Hizbullah, Devrim muhafızları, ABD ve diğer düşman güçlerin silahlı unsurları, DAİŞ kılığıyla karşımıza çıktılar ve bizimle savaştılar. Eş zamanlı olarak içerideki unsurları da medya, sosyal medya ve siyasetçiler üzerinden Türkiye’nin El-Bab'dan çekilmesi için algı çalışması ve psikolojik harp yaptılar..
Yeni Türkiye, mevcut küresel düzeni açıktan hedef almış durumda.. Bu sömürü düzeninin yıkılması ve adil bir küresel düzen inşası için mücadele ediyor. İslam dünyasını arkasından sürüklüyor ve Müslümanların birlik beraberliği için uğraşıyor. Cumhurbaşkanımızın son Körfez ve Pakistan ziyaretlerindeki detaylara biraz bu noktadan bakın.. Türkiye, Batıya ve Batının yerel işbirlikçilerine rağmen Irak ve Suriye’ye girdi. Batının planlarını ve projelerini alt-üst etti..
Batının, NATO’nun karizması çizildi. FETÖ, PKK gibi Batının hizmetinde olan örgütler, ağır darbe almaya ve yok edilmeye başlandı.. Batı’nın Türkiye’yi bu örgütlerle sıkıştırabileceği algısı hızla çöküyor. Batılı devletlerin, Suriye’de PYD’ye kurdurmak istedikleri “PKK devleti” kursaklarında bırakıldı, ellerinde patlayacak.
İyice köşeye sıkışmışlığın acısıyla ülkeyi, devleti, halkı rahatsız ve çaresiz bırakmak için çok çılgın terör eylemleri de yaptılar. Türkiye’ye diz çöktüremiyorlar.
Önceleri daha diplomatik konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin aslında kimlerle savaştığını üç ay önce açıkça ilan etti. Erdoğan net bir şekilde şunları söyledi. "Dünyanın ve bölgemizin yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı şu kritik dönemde, eğer durmaya kalkarsak kendimizi bulacağımız yer, Sevr şartlarıdır. Açık konuşmak lazım; Türkiye, İstiklal Harbi'nden sonraki en büyük mücadelesini veriyor. Terör örgütleri, bu kavganın sadece piyonlarıdır. Bizim asıl mücadelemiz arkalarındaki güçlerdir.”
“Terör örgütleri, bu kavganın sadece piyonlarıdır. Bizim asıl mücadelemiz arkalarındaki güçlerdir” mesajı çok önemlidir. Bu mesaj bizimle paravan örgütler üzerinden dolaylı şekilde savaşan devletlere çok açık bir mesajdır. “Bizim esas savaşımız sizlerle” demektir. “Bunların hesabını size soracağız” demektir.
Batılı ülkeler ve yerel uşakları korku ve panik içindeler. dünyada kontrolü kaybettiklerini artık net görüyorlar.. Yine o günlerde, Çuvalcı komutan olarak bilinen ABD'li Orgeneral Raymond Odierno,"Obama'nın terörle mücadele stratejisi ABD’yi Ortadoğu’da pasifleştirdi bölgede liderliği Rusya’ya bıraktık” diyordu.
Avrupa Merkez Bankası'nın ilk baş ekonomisti ve Euro’nun mimarlarından Profesör Otmar Issing,"Sonunda Euro Bölgesi dayanamayacak ve dağılacak" demişti. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble de “Euro Bölgesi'nin dağılacağını” söylemişti.
Üç ay evvel Sentix'in Euro Bölgesi Dağılma Endeksi anketinin sonuçlarına göre, yüzde 16.3, 12 ay içinde dağılmasının mümkün olabileceğini düşünüyordu. Reuters'in anketinde ise en az bir veya daha fazla üyenin 2017'de Euro’dan çıkacağını düşünenlerin oranı yüzde 70-75 düzeyindeydi. Bu günlerde korku ve dağılma endişesi, endişe olmaktan çıkıyor, bizzat yaşanıyor.    
AB dağılırsa uzmanlara göre AB’nin küçük kıyameti yaşanacak. Sade vatandaştan şirketlere kadar krediye erişim kalmayacak. Nakit sıkıntısı da hemen baş gösterecek. Devletler, bankaları desteklemek zorunda kalacağı için yeni devlet iflasları gelecek.
Yeni para birimi çıkarmak zorunda kalan ülkelerde % 30-50 arasında bir devalüasyon olacak. Enflasyon ithal edileceği için Avrupa ülkeleri hiper enflasyon sarmalına girecek. Özellikle Güney Avrupa'daki bankaların batışı ile birlikte kuzeyle bağı olan bankalar ve şirketlerde de zincirleme iflaslar görülecek.
Bu arada ABD ve Avrupa’da DAİŞ korkusu hızla yayılıyor. New York Times yazarı Robert Worth,“DEAŞ'ın bölgedeki kayıpları, örgütü daha fazla sansasyonel eylemlere yöneltecek. Her gün bombardıman altındayken bile, DEAŞ 4 kıtada 16'dan fazla saldırı gerçekleştirdi. Berlin'deki son saldırılarda silah kullanmaya bile ihtiyaç duymadı. El-Kaide bu eylem türünü 7 yıl önce internetten yayınlamıştı" diye yazmıştı. İsrail’den Jerusalem Post yazarı Efraim Inbar ise “DAİŞ, Ortadoğu'da zayıfladıkça, Avrupa'daki eylemleri artacak” demişti..
Yaklaşık 70 devletin ordularından müteşekkil Haçlı koalisyonu üç yıldır bir DAİŞ’le başa çıkamadı. Türkiye ise tek başına sadece 6 ayda yaklaşık 2300 kilometrekare alanı örgütlerden temizledi. Suriye’den kaçmak zorunda kalan militanlar, muhtemelen Avrupa ve ABD’ye yönelecekler. O sebeple müflis Batı mantıksız tepkiler veriyor.
AB dağılmaya başladı. Süreç daha da hızlanacak. Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Cephe lideri ve cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen, AB’nin bitişini ilan etti. Avro para biriminin Fransa, İtalya ve İspanya'nın sanayisini olumsuz etkilediğini savunan Le Pen, "Artık dostça ayrılmanın zamanı geldi. Avrupa Sözleşmesinin tamamına ilişkin müzakereler öngörüyoruz. Sonrasında ise Frexit referandumu" dedi.
Bu arada El Bab’dan sonra TSK'nın Münbiç planı hazır! ABD'ye rağmen vuracağız! PKK-YPG oradan da temizlenecek. Bu konudaki kararlılık mesajı, hem Washington'a hem de Moskova'ya iletildi.
Suriye’deki son gelişmelerden ve topyekün Haçlı-Siyonist ittifakının saldırılarına rağmen Türkiye’nin elde ettiği zaferlerden rahatsız olanlar çıldırıyorlar. Milletin beklediği gibi, hükümetle uyum içinde çalışmakta olan TSK’nın başarılarına gölge düşürmek isteyenler, ülke içinde“Karargah rahatsız” algısı oluşturarak çalım atmaya çalışırlarken aynı konuda dışarda da başka şeyler oluyor. “Karargah rahatsız” diyenlerin Avrupa’daki stratejik ortakları Almanya hükümeti, ipe-sapa gelmez bahanelerle 2 Türk bakanın “EVET” kampanyasına yönelik iki salon toplantısını iptal ettiriyor. “Kopenhag kriterlerini,” “demokrasiyi,”  bize dayatılan Avrupai “fikir ve ifade özgürlüğünü” görüyorsunuz değil mi?
Ankara, Almanya’ya ağzını payını verdi. Daha önce de bu tür engelleme çabaları olduğunu hatırlatan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bizimle ilişkilerimizi sürdürmek istiyorsanız bize nasıl davranacağınızı öğrenmek zorundasınız. Bu Alman derin devletinin sistematik uygulaması haline geldi" dedi.
İlerleyen süreçte kim dost kim düşman her şeyi daha iyi anlayacağız.



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/aslinda-kimler-rahatsiz/5388