ABD’NİN DİNCİ SİYASETİ TUTAR MI?
Alper Tan

Ortadoğu’da küresel güçlerin etkisi her geçen gün azalıyor. Bölge ülkelerinin ve yerel aktörlerin etkisi ise artıyor.
Geçen hafta Irak’ta, Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Bakanlığı bünyesinde yer alan ve tamamı Musullu Araplardan oluşan "1. Cezire Tugayı" ilk mezunlarını verdi. Duhok'un Şeyhan ilçesindeki Hınıs Askeri Üssü'nde Peşmerge Bakanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı tarafından eğitilen bin Musullu için mezuniyet töreni düzenlendi. Törende konuşan Özel Kuvvetler Komutanı General Aziz Veysi, IKBY Başkanı Mesut Barzani'nin, Musul vilayetindeki Arap aşiretlerin talebi üzerine 1. Cezire Tugayı'nın kurulması yönünde karar aldığını söyledi.
Suriye’de ise huzur ve barışın temini istikametinde gelişmeler hızlanıyor. Ankara, Moskova ve Tahran’ın inisiyatifiyle başlatılan süreç olumlu şekilde ilerliyor.
Hama kentinde, Suriye hükümeti ve muhalifler, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu mahkûmların ve rehinelerin takasını gerçekleştirdiler. Ayrıca Suriyeli muhaliflerin kontrolü sağladıkları bölgelerde Suriye hükümetinin hapishanelerinde bulunanların yarısı serbest bırakıldı. Bu tür esir değişimleri 6 yıllık savaş boyunca çok nadir gerçekleşiyordu. Ancak bölgede son birkaç aydır buna benzer hadiseler sıklıkla yaşanıyor.
Başta ABD olmak üzere Türkiye’ye hasım ülkelerin YPG’ye desteği daha da aleniyet kazanıyor. Obama’nın başlattığı proje doğrultusunda Trump döneminde YPG’ye 200 zırhlı araç teslim edildi. Ayrıca karadan karaya, karadan havaya, omuzdan atılan zırh delici füze sistemi verildiği ortaya çıktı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Dördüncü Avrupa Dairesi Başkanı Aleksander Botsan, Rusya’nın, PKK ve Suriye’deki YPG’yi “terör örgütü” olarak tanımadığını açıkladı. “Rusya Federasyonu, Türkiye’deki PKK ile Suriye’deki YPG’yi terörist örgütler olarak görmüyor. Rusya’da bu iki örgüt, resmi terör örgütü olarak kabul edilmiyor” dedi.
Bütün bu dış desteklere rağmen Terör örgütü YPG'nin başını çektiği Demokratik Suriye Güçleri'nin resmi sözcüsü Talal Sülo, “Türkiye ile iyi ilişkiler içerisinde olmak istediklerini” söyledi. Terör örgütü PYD'nin Fransa Sorumlusu Halit İsa da “Türkiye ile komşu olduklarını ve kardeşçe yaşamak istediklerini” ifade etti.
PYD Fransa Sorumlusu Halit İsa şunları söyledi. “Türkiye, YPG ve DSG'ye ABD'nin yaptığı askeri yardımlardan rahatsızlık duyuyor. Türkiye, kimi zaman Afrin ile Menbic bölgesinde DSG'nin mevzilerini de bombalıyor. Türk topçuları Afrin bölgesinde Demokratik Suriye Güçleri mevzilerini de yeniden bombaladı. Türkiye bazen de savaş uçaklarıyla DSG'nin mevzilerini bombalayarak, El Bab'a yaklaşmalarına izin vermiyor.”
Bu açıklamaların ne anlama geldiğini önümüzdeki günlere daha iyi anlayacağız.
YPG konusunda Amerika ile ters düşen Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaştığını öne süren Eski CIA Danışmanı Henri Barkey ise, Türkiye ile NATO arasındaki asıl sorunun 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 100’den fazla generalin Türk ordusundan atılması olduğunu ifade etti. Barkey “Ordu ile ilişiği kesilen 100’den fazla amiral ve general var. Atılan bu kişiler Amerika’ya yakın ve NATO’ya inanan komutanlardı. Ancak yerlerine gelenlerin daha milliyetçi bir tavır içerisinde olduklarını görüyoruz. Bu Türkiye ile NATO ilişkileri açısından tehlikeli bir durum,” şeklinde konuştu.
Bir önemli gelişme daha odu. Türkiye’nin, FETÖ’ye ait, kapatılan ‘Kimse Yok Mu Derneği’, ‘Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ ve işadamları derneği ‘TUSKON’un BM nezdindeki statülerinin iptali yönündeki talebine sadece ABD, İsrail ve Uruguay karşı çıktı. Bu olay, FETÖ’nün, ABD ve İsrail yararına çalıştığı gerçeğini bir kere daha teyit etti.
Terör destekçisi ABD’nin skandalları bitmek bilmiyor. Suriye ve Irak’ta hava saldırıları düzenleyen sözde IŞİD karşıtı koalisyona öncülük eden ABD’nin, binlerce operasyonu gizlediği iddia edildi. The Military Times isimli gazete, ABD Hava Kuvvetleri’nin Suriye ve Irak’ta, 2016 yılı boyunca ve 2017’nin ilk ayında 23 bin 740 operasyon düzenlediğini aktardı. Habere göre, bu durumda hesaplarda yaklaşık 6 binlik bir ‘açık var.’ Zira ABD Savunma Bakanlığı, bu operasyonlardan sadece 17 bin 861’inin gerçekleştiğine dair bildirimde bulundu denildi. 
Bu operasyonlar kime karşı, niçin yapıldı? 6 bin operasyon niçin gizlendi? Bütün bunların irdelenmesi gerekiyor..
Müslüman Türkiye’ye karşı terör örgütlerini destekleyen ABD 7 müslüman ülkenin vatandaşlarının tamamını terörist olarak gören bir kararı devreye sokmuş anca Trum’ın kararını mahkeme durdurmuştu. Geride kalan hafta bu konuda Washington’un nasıl bir “dinci” ve “ayrımcı” politika izlediği ortaya çıktı.                    
ABD'nin İsrail Büyükelçiliği, ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkeye giriş yasağı koyduğu "7 ülkede doğan Yahudilerin" bu yasak kararından etkilenmeyeceğini duyurdu. "İsrail pasaportu ve geçerli vize sahibi yolcular, ABD’ye girişi yasaklanan 7 İslam ülkesinden herhangi birinde doğmuş veya bu 7 ülkeden birinin vatandaşı olsalar bile söz konusu yasağa tabi tutulmayacaklardır" ifadelerine yer verildi.
Yine geride kalan hafta İsrail’de yayınlanan bir makaleyle, Trump’un Başdanışmanı Stephan Bannon’ın,2014’teki konuşmasında "Çok kanlı ve acımasız bir savaşın eşiğindeyiz. Kilise ordusu kurmak zorundayız. Bunu sadece inancımızı savunmak için değil, bizden olmayan herkesle savaşmak ve 2 bin yıldır gördüğümüz bu saçmalıkların kökünü kurutmak için yapmalıyız" dediği ortaya çıkmıştı.
İşin özü “Haçlı-Siyonist İttifakı” devrede. İslam karşıtı Haçlı ruhu hortladı. Haçlı ruhuna Siyonist destek de devam ediyor..
Ama bu Haçlı-Siyonist ittifakının fazla sürdürülemeyeceğini, bununla bir sonuç alamayacaklarını, İslam karşıtı bu Haçlı dayanışması, daha görünür hale geldikçe Müslümanların safları sıklaştıracaklarını, inşallah hep birlikte göreceğiz.



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/abd-nin-dinci-siyaseti-tutar-mi/5366