Geçen Haftayı Hatırlıyor Musunuz?
Bülent Kuşoğlu

Haftalık yazılarım genellikle pazartesi sabah 11.00’da yayına giriyor. Bende pazar geceleri veya pazartesi sabahları yazıyorum. Ancak yazı kaygım cumadan başlıyor. Bu hafta ne yazmalıyım? Notlar kafamda yavaş yavaş yer etmeye başlıyor ve pazartesi sabahı yazıya dökülüyor.
Geçen hafta Cuma sabahı erken kalktım. Biriken notlarımı ve gazeteleri okurken fark ettim ki bu hafta o kadar çok yazılması, konuşulması, hesabının sorulması gereken konu var ki… Muhakkak ki her hafta önemli olaylar ve konuşmalar oluyor ama bu haftaki kadarını pek hatırlamıyorum, her biri ayrı bir yazı konusu. Hepsini değil ama bazılarını sizinle de paylaşmak istiyorum:
1-Türkiye’nin yolsuzlukta Namibya’yı da geçerek 2016 Yolsuzluk Algı Endeksinde 75’inci sıraya indiği açıklandı. Bu uluslararası kuruluşlarda olmasa yolsuzluk ülkesi olduğumuzu hatırlayamacağız. Teftiş heyetlerinin kalktığı, denetimin artık çok az olduğu Türkiye’de yolsuzlukların arttığı yine de tespit edilebilmiş…  Yolsuzluk var ve konuşmuyoruz, geriye ne kalıyor ki? Ahlakın ve hukukun çöktüğü bir ülkeyiz işte…
2-TUİK enflasyon hesaplamasında “Güncelleme” yapıp gıda, yiyecek-içecek gibi kalemlerin etkisini azaltmış. Ancak, hane halkı göstergeleri tersini söylüyormuş. Yani halkın harcamaları içerinde gıda harcamaları daha çok yer tutuyormuş. Enflasyon hesabını düşük göstermeye çalışan bir memleketin nesi eksiktir, siz söyleyin lütfen…
3-Cumhurbaşkanı bir ülkeyi ziyaret ediyor ise çok anlamlı ve sonuç getiricidir. Geçen hafta Cumhurbaşkanı’nın çıktığı Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar gezilerinin ne anlamı vardı? Sonuçta Türkiye’ye ne fayda sağladı? Eğer, konu okullar ise bakan veya daha alt seviyede çözülmesi gereken bir iş değil miydi? Yoksa iddia edildiği gibi oradaki Cemaatçıların madenlerinin kendi adamlarına verilmesini mi talep etmeye gitti? Cumhurbaşkanı keyfe keder adamlarını uçağa doldurup seyahat yapabilir mi? Muhammed Ali’nin cenazesinden sonra bu da ayrı bir skandal değil mi?
4-Cumhurbaşkanı Afrika dönüşü gazetecilere “El Bab’tan daha derine inmeyeceğiz” demiş. Bu kadar basit mi bu konu? 60 kadar şehit, yüzlerce yaralı ve dünyanın harcaması neden yapıldı? Hani hedef Halep’ti? Hani Halep alınmaz ise YPG oralara hakim olurdu? Hala El Bab alınmış değil. Alınmasının anlamı da yok ama aylardır sınırımızdan 30 km mesafedeki bir kasabayı alamıyor oluşumuz bizim için bir skandaldır. TSK’nın düşürüldüğü durumu gösteren ve Hükümetin istifasını gerektiren bir skandal… Doğru değil mi?
5-Cumhurbaşkanı yine Afrika dönüşü uçakta “ABD ile ilişkileri düzeltmeliyiz” demiş. Gerçekten komik ötesi, layüsellik bu… Aydın Doğan’ın Trump Tower’ını dahi eleştiren iktidar kanadının geldiği noktaya bakın, Müslümanlara yapılanlara tek laf edemiyor… Diğer taraftan, Hükümetin 15 Temmuz’da darbecilere destek olduğunu iddia ettiği bir ülkeden bahsediyoruz. Eğer, darbe girişimine ABD’nin katıldığı doğru ise savaş sebebidir, değil de Cumhurbaşkanı ve bakanlar öylesine konuşup suçlamışlar ise rezalettir… Ne diyeceğimi, saçmalıklar zincirini nasıl açıklayacağımı bilemiyorum…
6-Hatırlamazsınız, Başbakan Yıldırım bundan birkaç ay önce “Dolar, dolmaz, dolmazsa boşalır” diye alay ettiğinde, dövizdeki yükselişin 20 Ocak’a, yani ABD’deki başkan değişimine kadar süreceğini sonra istikrara kavuşacağını da söylemişti. Geçen hafta yeni bir kehanette bulundu ve istikrarı yine erteledi, “Yaza kadar sürer” dedi. Gerçi ülkeyi Başbakan Yıldırım yönetmiyor ama başbakanlıkta bu kadar basit değil. Sadece konuşarak ülkeyi yönettiğini sanan bir ülke yönetimimiz var…
7-Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş “Referandumda evet derseniz terör biter” diye inanılmaz bir laf etti, arkasından gelen tepkiler üzerine, Pazar günkü televizyon programında bile yanlış yorumlamışlar dedi ama daha farklı nasıl yorumlanması gerektiğini kendi dahil kimse bulamadı. 15 yıldır ülkeyi yöneten iktidar, ülkeyi ekonomi, dış politika gibi güvenlik konusunda da dibe vurduracak ve kalkıp böyle bir laf edecek… Hiç kimse itiraz etmesin,  normal bir ülkede istifa etmesi gerekirdi, en azından bir özür dileyebilirdi…
8-Donald Trump’ın ilk imzalarından birinin 7 İslam ülkesine mensup Müslümanların ABD’ye girişlerini yasaklaması çok can sıkıcı ve çok önemli bir karardır. Gerçi federal mahkeme anında yasağı kısmen kaldırmış ama olan oldu. Bu yasak ılımlı ve radikal siyasal İslamın bittiğini gösteriyor. Siyaset Müslümanları artık bir ders çıkarmalılar. Kaptan Custo, Garaudy, Cat Stevens gibi kişilerin Müslümanlığı seçtiği günlerden bu günlere geldiysek herkes düşünmeli… Bu arada siyasal İslamcılığın son lideri Erdoğan’ı da yeniden değerlendirin lütfen…
9-Trump’ın ilk açıklamalarından biri de Suriye’de kesinlikle güvenli bölgeler oluşturulacak şeklinde  oldu. Kim için? Dolaylı olarak İsrail ve doğrudan Kürtler için… Bu açıklama Erdoğan’ın Suriye politikasının bir kez daha iflası anlamına geliyor. Bizimkiler boşuna biz daha önce güvenli bölge istemiştik demek ki haklıyız diye safları kandırmasın. Bizimkiler Kürtleri dikkate alarak güvenli bölge istemişlerdi…
10-Hafta sonu Fitch ve S&P kredi notumuzu indirdiler. Gazetelerin yazdığına göre 25 yıl öncesi duruma dönmüşüz. İktidar medyasının kredi derecelendirme kuruluşları için söylemedikleri olumsuz cümle yok. 15 yıldır bu kuruluşlarla durum iyi mesajı veren Türkiye’nin bu duruma gelmesi gerçekten çok yönden üzücü ve düşündürücü…
11-Yunanistan’a kaçan 8 Türk subayı için iade kararı çıkmadı. Yunanistan’ı ve diğer ülkeleri suçluyoruz ama şu gerçeği düşünüyor muyuz; Darbecilerin ağzını gözünü patlatıp dayaktan bitik halde teşhir ettik, şimdi onlar sığınanları iade etmiyorlar. Yanlış bizde… Devlet isek devlet gibi davranmamız gerek, baylar bayanlar…
12-İngiltere Başbakanı Theresa May, Kıbrıs başta olmak üzere, İŞİD ve kendilerince önemli birkaç konu için Ankara’ya geldi. Bizimkiler İngilizlerle ortak savaş uçağı yapacağız diye konuyu farklılaştırdı. Hem yerli ve milli savaş uçağı projesi diyoruz hem de ortaklıktan bahsediyoruz… Nasılsa yöneticilerimizin her yaptığına ve dediğine “Evet” diyen bir koca zümre var…
Adamın birine sokakta otomobil çarpmış. Çarpan adam çarpılana “Ben 30 yıllık şoförüm, hata bende değil” demiş. Çarpılan adam yattığı yerden, “Sen ne diyorsun!” demiş, “Bende 60 yıllık yayayım. İlk defa bana araba çarptı
Değerli dostlar, ben de yıllardır devletin, özel sektörün ve siyasetin içerisindeyim. Bana göre ülke yönetilmiyor…



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/gecen-haftayi-hatirliyor-musunuz/5357