Ekseni Para ile Kaydırmak!
Bülent Kuşoğlu




ABD’nin en büyük ama kutlamadığı zaferi nedir bilir misiniz?

Bretton-Woods Anlaşmasıdır…

Düşünebiliyor musunuz, 2’inci Dünya Savaşı sona ermemiş, henüz Temmuz 1944’tür ama Amerikalılar New Hampshire Eyaleti Bretton-Woods kasabasında uluslararası para sistemi kurmak amacıyla o günlerin Doğu Bloku hariç etkili devlet temsilcileriyle bir toplantı düzenlemişlerdir. Toplantıda uluslararası para konusunda 2 görüş yarışmıştır. Biri ünlü İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes tarafından, diğeri ise Amerikan Hazine Bakanı Harry White tarafından savunulmuştur. Bana göre Keynes’in görüşü daha makul olmasına rağmen White Amerika’nın gücünü kullanarak doların uluslararası rezerv para olmasını kabul ettirmiştir. Anlaşma imzalanmış, dolar, dünya parası olmuştur artık. Diğer dünya paraları kendi değerlerini dolara bağlamışlardır. ABD, dolar getirene altın vermeyi yani doların elindeki altın rezervlerine bağlı olarak çıkarılacağını kabullenmiştir.

İşler bir süre iyi gider ama ABD, Vietnam Savaşı sırasında masraflar yükselince karşılıksız dolar basmaya başlar. Fransa ve Almanya zaten içlerine sindiremedikleri bu durumda sürekli dolar verip altın almaya ve ABD stoklarını tüketmeye başlayınca Amerika, 1971’de Bretton-Woods Anlaşmasını tanımadığını bildirir. Ancak, doların dünya parası olması iddiasını devam ettirir. Güçlü olduğu için sistem devam eder fakat ABD’de endişelidir. Çözüm arar ve bulur. ABD, OPEC ülkelerini başta Suudi Arabistan’ı ayarlayarak petrol satışını dolara bağlar. Petrol fiyatlarının da yüzde 400 artmasını sağlar. Böylece dolara, yani petro-dolara talep artar ve ABD karşılıksız dolar basma hakkını daha da iyi koşullarda devam ettirmiş olur.

Rezerv para mücadelesi hiç bitmemiştir. Euro rakip olarak çıkarılmıştır ama yeterli olmaz. Piyasadan küçük bir pay alan küçük bir rakip olarak kalır, Euro... Mücadele devam eder, 2009 Krizi aslında Amerika’dan kaynaklanan bir kriz olmasına rağmen ABD krizden karşılıksız olarak 2009’daki mevcut M1 tutarı olan 830 milyar doların 4 -5 katı dolar basarak çıkar. 100 dolarlık banknotun maliyeti 6 cent… Düşünebiliyor musunuz senyoraj kazancı, avantajı ve diğer ülkelerin konuya bakışını?

Dünyanın geri kalan Doğulu veya Batılı tüm ülkeleri bu haksız durum karşısında çok şikayetçiler ama bugüne kadar henüz alternatif oluşturamadılar. Petrol ise ABD’nin yönlendirmesiyle 2014 Eylül’ünden beri yüzde 70’ler civarında değer kaybetti. Yine de dolara olan talep pek düşmedi. Ne kadar dolar basıldığını kimse bilmiyor. Elinde trilyonluk dolar ve dolara bağlı kağıtlar olan Çin, Japonya, Kore, Hindistan gibi ülkeler dolara karşı açıkça mücadele edemiyorlar fakat Rusya gibi altın rezervlerini artırarak doları yenme peşindeler. Şimdilerde bilen, konuyu anlayanlar için altın ve dolar arasında müthiş bir kapışma olduğunu söyleyebilirim.
ABD için doların uluslararası rezerv para olarak kalması en önemli önceliği. Bunun için savaşır dahi... ABD askeri gücü nerede ise Amerikan Halkından çok Amerikan dolarını koruyor diyebiliriz. Bazen Kore’de, bazen Bağdat’ta…
Tabi, Amerikan dolarını askerden önce Dünya Bankası, IMF gibi uluslararası kuruluşların oluşturduğu bir sistem koruyor. BIS, FATF gibi kuruluş ve gruplar ise uluslararası para sistemini denetliyor ve düzenliyor.

Uluslararası para sistemi için kara para konusu da çok önemli. Sistem asla kendi bilgisi dışında kara para aklayanları affetmiyor. Sistemle uğraşan, kara para aklayan çok ülke ve banka büyük sıkıntılar yaşadılar… Hele bugünlerde hassasiyet daha da arttı…
Bunları neden anlattım?

Bundan bir önceki ‘Para Aklama Cehaleti mi, Cesareti mi?’ başlıklı yazımda anlattığım konuyu, yani Türkiye’yi para aklayan bir ülke haline getiren yasa tasarını Hükümet geçen sefer uyarılarımızdan sonra geri çektiği halde yeniden getirdi. Geçen sefer yazdıklarımı tekrarlamak veya ilave şeyler yazmak istemiyorum ama hayret ettiğim yada anlayamadığım şu; Ey AKP Hükümeti, kanlı darbe girişimi sonrası sana geçmiş olsun dahi demeyen bir küresel para sistemi bir de kara para aklarsan sana ne der?
Darbe girişimi sonrası sorun eksen değişikliği değil mi?

İlk ziyaretleri Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı seviyesinde Rusya’ya yaptık. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da gelecek hafta Rusya’ya gidecek. Böyle bir gündem yaratıp bir de kara para aklama yasası çıkarıyorsun. Ne yaptığının farkında mısın?
Bu yasa çıkarsa Türkiye önce bankacılık sonra tüm sistemden dışlanır. Bankalarımız ve ülkemiz yok yere yaftalanır. Sıcak para gelmez, gelen kaçar. Türkiye daha da zor günlere gebe kalır. İki kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye yatırım yapılamaz bir ülke demesi sıcak paranın kaçması için yeterli sebeptir.

Terör örgütlerinin parasını dahi aklayacak bir düzenleme getiriliyor. Vergi istemiyor, kayda almıyoruz. Türkiye’nin kazancı nerede bu işte? Ayrıca, Körfez’in parası neden bize gelsin? Neden Körfezdeki bankalar kara parayı doğrudan sisteme almıyorlar? Para bize geldiğinde aynı sebepten bizden de sisteme alınmayacak. Diğer yandan bir miktar para gelecek diye tüm ülkeyi ve bankacılık sistemini neden riske ediyoruz?
Bu anlattıklarımı AKP’nin bakanlarının bilmemeleri mümkün değil. En azından Meclis’te biz muhalefet olarak defalarca anlattık. Yoksa diyorum konu bizim düşündüğümüzün ötesinde memleket meselesi değil de birkaç büyüğümüzün meselesi mi? 
 
       



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/ekseni-para-ile-kaydirmak/5182