Füruat Bir Konu
Alper Tan

Bir Holding’e Yargı kararıyla kayyum atanması üzerine abiler ablalar çok bozuldular. “Basın özgürlüğü,” “demokrasi,” “teşebbüs hürriyeti” sloganları havalarda uçuşuyor. Avrupa’dan Amerika’dan Avustralya’dan ayarlanmış mesajlar aktarılıyor.
Hiçbirisi çıkıp da “Ne oldu da biz bu hallere düştük?” “Bizi bu hale kim getirdi?” diye sorgulamıyor. Bütün suçu, günahı hükümete, devlete, havuza yıkmaya kalkışıyorlar.
Himmet toplamak için dini terminoloji kullananlar, kayyum atanınca, holdingi kurtarmak için Batılı kavramlara sarılıp demokrasi ve basın özgürlüğüne sığınıyorlar.
Paralel savcılar, paralel hakimler, paralel polisler gazetecilere operasyon yaptığında “Basın özgürlüğü illegal oluşumların şemsiyesi yapılamaz. Bırakın yargı karar versin” diyorlardı. Loca Efendi’nin holdinglerine Paralel Devlet Yapılanması veya FETÖ iddialarıyla, yargı kararıyla kayyum atanınca “Basın özgürlüğü”nden söz ediyorlar.   
28 Şubat darbecileri ve uzantıları Müslüman kadınların başörtüsünü yasakladığında sokaklara çıkmayan ve Loca Efendi’nin “füruattır” fetvasına sığınarak başını açanlar, holding kurtarmak için sokaklara çıkmaktan zerre kadar imtina etmediler. Başörtüsü “füruat” da holding kurtarmak “farz” mıydı?
“Dershaneler kapanırsa Kürt gençler dağa çıkar” diyerek karşı çıkıyorlardı. Dershaneler dönüştürüldü, PKK’nın siyasi uzantıları STV ve Bugün’e, Kanaltürk’e çıktılar.
İstiklal Savaşı’nda işgalci Fransız askerlerine Maraş’ta ilk kurşunu Sütçü İmam sıkmıştı. Yeni Türkiye’nin istiklal mücadelesine karşı o Fransızlar, İngilizler ve Amerikalılarla beraber ilk kurşunu Paralel örgüt sıktı.
Paralel Yapının üst yönetiminin tamamı yurt dışında yaşıyor. İşin çilesini yurt dışındakilere tetikçilik yapan içerdeki mankurtlaştırılmış gariban takım çekiyor. Üstteki adamlar “suçsuzuz, masumuz” diyor; ama gelip mahkemede yargılanıp temize çıkmak istemiyor. Her kaçışın adına “hicret” deniliyor.
12 Eylül’de, 28 Şubat’ta darbecileri yalayan konuşmalar yapanlar, bugün seçilmiş iktidara karşı canavar kesiliyorlar. Paralel örgütün tepesindekiler, tabana, canavarlaşma çağrısı yaparak “Ya siz de canavarlaşacaksınız ya da canavara yem olacaksınız” diyorlar.
Mavi Marmara saldırısı karşısında Ankara’daki hükümete “İsrail otoritesine boyun eğmeliydin” mesajı gönderenler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin otoritesine kafa tutarak yargı kararıyla kayyum atanmasına direnmeye kalkışıyorlar.
Uluslararası Türkçe olimpiyatları ile himmet için şov yapanlar, başları sıkıştığında uluslararası merkezlerden medet umarak İngilizce pankart taşıyorlar.
Çok önemli gündem maddeleri varken böyle füruat bir konuda kafa sesimi yazmak istedim.
Öfke gelince mantık savuşurmuş. Allah hepimize akıl, fikir, izan ve iman versin.



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/furuat-bir-konu/4886