Rejim Mücadelesi ve Kürtler
Alper Tan

Seçim sonrası çeşitli koalisyon senaryoları gündemdeki başat yerini korurken bir takım abzürt yorumlar ve değerlendirmeler de kulak tırmalıyor. Çok garip, çok anlamsız seçim değerlendirmeleri de yapılıyor. Bu saçmalıklardan biri % 40’a karşı % 60 blok meselesi.. Özellikle CHP ve HDP, Ak Parti’ye oy vermeyen herkesi tek parti gibi gösteriyor, CHP’yi de bunun temsilcisi sayıyorlar.
 
Bir kere onlar gibi bakılsa bile CHP+MHP+HDP=% 60 yapmıyor, % 54 yapıyor. Eğer bir bloktan söz edilecekse bu partiler birleşsinler. O zaman Cumhurbaşkanı görevi, zaten o blokun liderine verecektir. Komik toplama-çıkarma yapmanın anlamı yok.
 
Hürriyet’ten Sözcü’ye miras kalan Emin Çölaşan, dava arkadaşı gazetecilerle beraber Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile görüşmeler yapıp yayınladılar. Anlaşılıyor ki bekledikleri tavrı görememişler. Emin Çölaşan seçimlerin bir rejim mücadelesi olduğunu ileri sürerek şöyle yazdı: "Türk toplumunun yüzde 60 gibi bir çoğunluğunun seçim sonrasında somut beklentileri var. Rejim mücadelesinde son şansımızı kullandık ve kazandık. 13 yıllık AKP iktidarı devrildi ve İslamcı diktatörlüğe yönelen tek parti iktidarı böylece sona erdirildi. Şimdi sırada siyasi mücadeleyi kazanmak var ve çok önemli. Bunu ne yapacağız! Göz göre göre, siyasi hesaplar ve pazarlıklar uğruna kayıp mı edeceğiz?” Çölaşan böyle diyor.
 
Üzgünüz Emin Çölaşan. Siz rejim mücadelesi yapmadınız. Siz ülkeyi Batıya, peşkeş çektiniz, peşkeş çekmeye çalıştınız.. ABD, İsrail, İngiltere, NATO ve ne kadar Türkiye ve İslam düşmanı varsa onlarla, kısacası yedi düvelle bir olup Anadolu'nun Müslüman inançlı insanlarına savaş açtınız.. Anadolu’daki inançlı Kürt ve Türk kardeşlerimiz de, sırf Ak Parti karşıtlığından dolayı sizlere alet oldular.. Siz sadece Batıya değil, Kandil’dekilere, Suriye’dekilere, darbeci Sisi’ye, Paralel Örgüt’e cesaret ve güç verip ülkenin bölünmesine, çökertilmesine zemin hazırladınız..
 
Ama sakın ha, sanmayın ki siz kazandınız! Sanmayın ki Anadolu insanını iktidardan düşürdünüz.. Bu kadar “emin” olmayın. Milleti aldatmaya çalıştınız; kendinizi de aldatmayın Emin Çölaşan. Anadolu insanı iktidardan düşmedi, düşmeyecek de.. Göreceksiniz, koalisyonu kim kurarsa kursun Anadolu insani yine iktidarda olacak. Bundan “emin” olun.. Ve yine emin olun ki en yakın seçimde Anadolu insani yeniden şahlanacak ve sizlere gereken dersi mutlaka verecek.. Tren rayına oturdu Çölaşan; tren yeterince yolunu aldı. Emin bey, tren istasyonda sadece bir müddet konaklıyor, yakıt ikmali yapıyor... Bunu hep beraber göreceğiz.. Kazandığınızın bir Pirus zaferi bile olmadığını yakında göreceksiniz..
 
Rejimi kurtardığınızı söylüyorsunuz. Hangi rejimden söz ediyorsunuz? Unutmayın, siz rejimi, ABD, İsrail, NATO, İngiltere ile kurmayı-kurtarmayı iyi bilirsiniz.. Siz bu rejimi, Kandil’dekilerle mi kurtardığınızı zannediyorsunuz? Siz rejimi LGBT’lilerle mi kurtardığınızı zannediyorsunuz.. O zaman bu rejim zaten musalla taşına konmuş, cılkı çıkmış olmaz mı? Yazık, çok yazık.. Şu halinize bir bakın. gerçekten çok yazık! İçine düştüğünüz çukura bir bakın.. Sağınıza-solunuza bakın; görün, kimlerle berabersiniz?
 
Bir zafer kazanmış tavrındasınız. Koç’u, TÜSİAD’ı, Hürriyet’i, Zaman’ı, Sözcü’sü.. Hepiniz tekrar bir seçimden korkuyorsunuz.. Neden? Erken seçim ihtimali çıkınca ateş bacayı sardı. Bu milleti yeniden efsunlamanın zor olduğunu anladınız. Koalisyonun-ama sizin istediğiniz koalisyonun-faziletlerini anlatmaya çalışıyorsunuz.
 
Madem öyle.. Alın size koalisyon..
 
Olabilecek en gerçekçi ve makul koalisyon giderek netleşiyor. Tüm işaretler Ak Parti-MHP koalisyonunu gösteriyor. Bu güne kadar gördüğümüz tüm koalisyonlar hafızalarda hep olumsuz hatıralar bıraksa da sandıklar bunu kaçınılmaz kıldı. Ancak önceki koalisyonlar hep eski Türkiye’nin dönemindeydi. Yeni Türkiye ilk defa koalisyon tecrübesi yaşayacak. Eğer geçmişteki olumsuzluklardan yeterli dersler çıkartılır ve o tecrübe ışığında bir Ak Parti-MHP koalisyonu kurulursa, 13 yıllık tek parti iktidarlarına göre daha yüksek bir sinerji de çıkartılabilir. Ak Parti, siyasi çizgi olarak yakın geçmişte 1996-97’de REFAHYOL tecrübesini yaşadı. MHP ise 1999-2002 arası ANASOL-M tecrübesini gördü. İkisi de çok olumsuz tecrübelerdi. Bu tecrübeler ışığında tabanları, mütedeyyin ve muhafazakar olan Ak Parti ve MHP, Türk ve İslam dünyasında, Yeni Türkiye’nin geleceği için büyük projelere imza atabilirler.  
 
Bu en az % 58 siyasi temsil, ve yine en az % 70 civarı toplumsal destek anlamına gelir. Bu formül, giderek sekülerleşmeye başlayan ülkücü camianın tarihi temelleriyle yeniden buluşmasının yollarını açabileceği gibi Ak Parti’ye yeniden bir ayar verilmesini, pozitif manada yeniden formatlanmasını da getirebilir. Bu koalisyon, MHP üzerinden NATO operasyonu yürütmek isteyenleri de hayal kırıklığına uğratacaktır.
 
HDP, 7 Haziran’da çok büyük bir zafer kazanmış havasına girmişti. Şimdi şoktalar ve sessizliğe büründüler. Bu seçimin gerçek mağlubu HDP’dir. Seçimden en zararlı çıkan kesim ise Kürtler olmuştur. Şimdilik farkında olmasalar da, gün geçtikçe bunu daha iyi anlayacaklar. Kürtler 13 yıldır Ak Parti içinde temsil ediliyorlardı ve iktidardaydılar. HDP’nin baraj geçme yarışına girdiği son seçimde Kürtler barajı geçtiler ama iktidarı kaybettiler. İktidarı kaybetmenin de ötesinde, şimdi o iktidar koltuklarını, hükümetlerin Kürt politikasına temelden karşı olan Türk milliyetçisi MHP’ye devredecekler. Washington’da, Brüksel’de, Berlin’de Selahattin Demirtaş’a akıl ve taktik verenlerin Kürtlere ne faydalarının olacağını şimdi hep beraber göreceğiz.
 
Asabiyet duygularıyla gözleri kararan Kürtler, iktidardan düşme ve Yeni Türkiye sürecinin dışında kalma pişmanlıklarını en az bir nesil unutamayacaklar. Bu mesele bir siyasi mesele değil, parti meselesi hiç değil. Kürtler, yol arkadaşlarını, menzile varmadan yolda bıraktılar. Kudüs’e dayanmışken Selahattin-i Eyyubi’nin ordusundan ayrıldılar. Bu unutulmaz.. Bu unutulmaz..
 
Ama her işte bir hayır var.



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/rejim-mucadelesi-ve-kurtler/4755