7 Haziran Hesapları nasıl yapılıyor?
Alper Tan

7 Haziran seçimlerine 2 aydan daha az bir zaman kaldı. Siyasi partiler aday listelerini YSK’ya teslim ettiler. Bu saatten sonra liderleri ve adayları meydanlarda ve sokakta daha fazla göreceğiz.
Peki şu an itibariyle siyasi tabloda neler görünüyor?
TBMM’de temsil edilen tüm partilerin mevcut milletvekillerinin büyük çoğunluğu tekrar aday gösterilmedi ya da aday olmadılar. Dolayısıyla 7 Haziran’da TBMM büyük bir yenilemeye tabi olacak.
Mevcut şartlar itibariyle 7 Haziran akşamı bir iktidar değişikliği görünmüyor. Eğer olağanüstü bir gelişme olmazsa yine Ak Parti’nin tek başına iktidar olabileceği bir tablo gözleniyor. Merak edilen şey Ak Parti’nin iktidar olup olmayacağı değil. Kaç milletvekili ile iktidar olacağı.
CHP, MHP ve HDP zaten tek başına iktidar umudu olmayan partiler. Yapılan kamuoyu araştırmalarında bu partilerin kendi seçmenleri bile çok yüksek oranlarda, Ak Parti’nin tek başına iktidar olacağına inanıyorlar.
O sebeple CHP ve MHP her ne kadar iktidara gelecekmiş gibi bir havayla propaganda yapsalar da aslında mevcut oy oranlarını ve TBMM’deki sandalye sayılarını korumak için uğraşacaklar. Hatta oy ve sandalye sayısından belli miktarda feragat etmeyi bile düşündüklerini söyleyebiliriz. Çünkü CHP ve MHP aslında bu seçimde kendi oylarını arttırmaktan ziyade Ak Parti’nin TBMM’deki temsiliyetini zayıflatmaya odaklanmış durumdalar. Yani onu iktidardan tamamen uzaklaştıramayacaklarını bildikleri için 7 Haziran’da Ak Parti’nin zayıflayarak yeniden iktidara gelmesi için uğraşacaklar.
Dolayısıyla zayıflayarak iktidara gelmiş Ak Parti’nin yeni Anayasa ve başkanlık sistemine geçiş konusunda ısrarcı olamayacağı, eski vesayet düzenine yeniden dönüşünün kolaylaşacağı, 12 Eylül Anayasasının ve rejiminin ayakta kalacağı hesap ediliyor. Aynı zamanda muhalefet, dış dünyaya karşı kafa tutan bir iktidar da istemiyor.
Bu nedenlerle CHP ve MHP seçimde kazanmak için değil Ak Parti’yi zayıflatmak, aşağı çekmek için çalışacak. Bunu gerçekleştirmek için de CHP ve MHP, iddialı olmadıkları seçim bölgelerinde HDP’ye ödünç oy bile yönlendirebilirler. Çünkü CHP ve MHP’nin bir iki puan fazla oy almaları onlara çok fazla milletvekili getirmeyecek. Ancak barajı aşma aşamasında gösterilen HDP’nin ödünç oylarla barajın üstüne çıkarılması Ak Parti’nin milletvekili sayısını olumsuz yönde daha fazla etkileyecek. Şimdi milletvekili aday listeleri masalara konulup bu ince hesaplar yapılacak.
HDP’ye gelince.. Gelişmelere baktığımızda HDP’de birbirine uyumsuz iki ayrı hesap yapıldığını düşünüyoruz. Biri HDP yönetiminin hesabı.. Diğeri ise İmralı’nın yani Abdullah Öcalan’ın hesabı. HDP’nin mevcut yönetimi bu seçimde barajı aşarak çözüm sürecine karşı meydan okuyan, çözümü istiyormuş gibi görünüp, çözümü akim bırakacak bir tavır belirlemek istiyor. 8 Haziran’dan sonra Ankara’ya “Evet ama yetmez” diyebilmek için elini güçlendirecek bir sayıya ulaşmak istiyor.
Gidişatın böyle olması için vesayet sisteminin içerdeki ve dışardaki tüm sahipleri ve savunucuları dört elle çalışacaklar.
İmralı ise HDP’deki bu çabayı şimdilik seyrediyor. Eğer HDP barajı aşarsa 8 Haziran’dan itibaren Öcalan daha fazla öne çıkıp HDP’den seçilen vekillerin Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemine geçişi desteklemesini isteyebilir. O takdirde HDP yönetiminin şimdiki hayalleri suya düşebilir.
Listelerin YSK’ya verilmesine ramak kala SP-BBP ittifakı açıklandı. BBP, SP çatısı altında seçime giriyor. Bu ittifakta paralel bir mühendislik devreye girdi. Bu ittifaktaki maksat da seçim kazanmak değil. Ak Parti’den oy koparmak için güya daha güçlü bir adres göstermek. Ama nafile.. SP, Necmettin Erbakan’ın ölümünden sonra, BBP de Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatından sonra misyonunu kaybetmiştir. Özellikle de 17 Aralık darbe planını devreye sokak Paralel örgütün maşaları haline geldikten sonra bu iki parti iyice siyasi kadavra olmuşlardır. Yani iki ölüden bir diri çıkmaz.
Kısacası bu seçimi etkileyecek en önemli etken Ak Parti yönetimi ve Saray’ın tutumu, siyaseti ve yapacaklarıdır. Başbakan Ahmet Davutoğlu Ak Parti’nin lideri olarak ilk seçimine giriyor. Yani ilk sınavını verecek. O nedenle Davutoğlu’na kendini ve liderliğini gösterebileceği serbest bir alan ve imkan sağlanmalı. Saray’la Başbakan veya parti arasında sıkıntı olduğuna dair seçmende bir algı oluşursa bu durum sandığı olumsuz etkiler. O nedenle muhalefet bu noktaları kurcalamaya devam edecektir.
Ak Parti, seçimden zayıflayarak çıkarsa unutmayalım ki siyaset içi ve dışı muhalefet Saray’ı da hiç rahat bırakmayacaktır.
Bu seçimden nasıl bir sonuç çıkacağını sadece Türkiye vatandaşları merak etmiyorlar. Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de Yemen’de, Arakan’da yeni küresel savaş devam ediyor. Doğusundan Batısına Kuzeyinden Güneyine dünyadaki tüm İslam ümmeti ne olacağını merakla bekliyor. Çünkü bu ateşi söndürebilecek yegane devlet Türkiye’dir. Bunu herkes biliyor. Umutları boşa çıkarmamak gerekir.
 



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/7-haziran-hesaplari-nasil-yapiliyor/4651