Ortadoğuluyuz Maalesef
Bülent Kuşoğlu

Rahmi Turan Üstadın son yazısının tanıtım paragrafı şu ilginç cümleydi; “Yerimiz uygar Batı mı, yoksa kan gövdeyi götüren Arap ülkelerinin yanı mı?” Bu çok doğru ve üzerinde düşünülmesi gereken bir soru. Soruyu bir de şöyle sormak mümkün; Biz bir Ortadoğu toplumu muyuz Ortadoğu demokrasisine mi sahibiz yoksa Avrupa toplumu ve Avrupa demokrasisi mi?
Sizce hangisi?
Çoğumuz buna biz Avrupa toplumuyuz demek isteriz ama maalesef biz hala ağırlıklı özelliklerimizle bir Ortadoğu toplumuyuz. İtiraz ediyorsanız, büyük şehirler, Ege ve Marmara harici bir tur yapın bakalım, sanırım ne demek istediğimi daha rahat anlarsınız… Türk Toplumunun homojen olmaması normal ama çok anormal farklılıklar var. Avrupa seviyesinden Afganistan seviyesine kadar çok çeşitli örnekler bulmak mümkün… Ortadoğu’da siyaset çağdaş siyaset kavramları üzerinden yani liberalizm, sosyal demokrasi, muhafazakarlık vb. bazlı değil doğrudan etnik ve inanç üzerinden yapılır. Sağ din demektir, sol dinsizlik… Sağ ülkesine göre sünni ve ya alevidir. Bilgi, birikim, şeffaflık, ahlak siyasette çok sonra gelen konulardır. Siz Osmanlı coğrafyasında, yani Ortadoğu’da hiç liberal, çevreci veya sosyal demokrat bir parti duydunuz mu? Bu bölgede partiler adları ne olursa olsun hepsi aslında benzer zihniyetteki partilerdir.
Biz de 40-50 yıl öncesine göre daha geri siyasetimizle gittikçe daha fazla etnik ve inanç siyaseti yapan, demokrasisi gerileyen bir toplum olduk…
Dolayısı ile demokrasimiz de şimdilerde daha fazla Ortadoğuludur… Toplum olarak Ortadoğulu olmamızı kabul etmeyebiliriz ama siyaset ve demokrasimizin Ortadoğulu olduğunu kabul etmek zorundayız… Hele bu günlerde…
Osmanlı’nın çöküşü sonrası ayakta kalan ve az-çok demokrasisi olan tek ülke Türkiye oldu. Halbuki Çöküş yıllarında Mısır veya Lübnan gibi bazı Osmanlı coğrafyaları daha eğitimli ve ileriydi. Anadolu’nun onlardan daha ileri demokrasiye sahip olmasının ve İslam’ın da daha iyi yaşanmasının en önemli sebebi laikliktir. Laikliğin oluşturduğu ortam ve kültür farklılığıdır. Ancak, henüz tüm toplum laiklik ve demokrasinin katkılarından nasibini alamamıştır.
Etnik ve mezhep siyaseti için kendimize göre uydurduğumuz gerekçelerimiz var. Galiba bu gerekçelere inananlarımız da var. Bakın geçen yazıma yorum yapan ama o arada fırçasını da atan bir okurum ne demiş, kendi yazısı ile aynen alıntılıyorum;
Sevgili YAZAR kardeşim,sn Milletvekili.Siz siyaset sosyolojisi diye bir bilim dalı duydunuz mu.? Duymadıysanız benden duyun ve lütfen bu yeni sosyoloji dalında biraz bilgi sahibi olun.Siz bilgi sahibi olamıyorsanız,CHP nin üst düzey yöneticileri bilgi sahibi olsun.O da olmuyorsa, bu konuda uzman birkaç danışman edinsinler.Bak kardeşim,2002 den 2007 ye kadar sövüp-saydınız,Hakaret ettiniz,İftira ve çamur attınız.ne oldu?%34 den %47 ye tırmandı.2007 den 2011 de %49.5 FIRLADI.+
 
Hala "teammül" vs.vs diye demogoji yapıyorsunuz.ABD Osmanlının Beylik sistemini aldı,çağa uyarladı geliştirdi ve bugünkü DEV Gücüne ulaştı, siz nelerle meşgulsunuz. Bak kardeşim bu Millet İNGİLİZ Projesini sevmiyor,İsrail rotasından hiç hoşlanmıyor.Büyük Osmanlıyı geri getirip,Ortadoğunun Dev gücünü yine dünyada söz sahibi yapacak.Milletin arzusu da isteği de bu.Bir avuç İngiliz-İsrail piyonu buna engel olamayacaktır.
Evet, biz “Siyaset sosyolojisi” bilen iktidarımızla “Büyük Osmanlıyı” geri getirecek günlere geldik. Davutoğlu sadrazamımızla yakında Belgrad’ı alıp Viyana kapılarına dayanacağız… Amma Alman kafiri elimde dinlemelerin var, her şeyini bileyrüm deyüp, yolumuza taş koyuyor, ulu Cumhurbaşbakanımıza şantaj yapıyor…
Şaka bir yana keşke Osmanlı olabilsek. Ama unutmayın Osmanlı çağının bilim, kültür, adalet ve ahlakı üzerinde yükseldi. Yukardaki satırların yazarı Osmanlıyı kesinlikle bilmiyor anlaşıldığına göre ama en az o kadar önemli; Erdoğan’ı da bilmiyor. Nasıl buralara kadar getirildiğinden bihaber…
Bizim İktidar hayal kuruyor, bilimi, kültürü adalet ve ahlakı dışlıyor. Aylardır istifa eden 4 bakanı soruşturamadık, Avrupa’daki vatandaşlarımızı “Deniz Feneri”  diye dolandıranlar devletin yönetiminde…
Hiçbir planı, projesi olmayanlar, birilerinin planıyla Ortadoğu’yu ele geçireceklermiş…
Tarihimizde Ortadoğu’yu hiç örnek almamıştık, hep onlar bizim takipçimiz olmuşlardı…
Cehalet, ahlaksızlık ve hukuksuzluk ve de imansızlık gırtlağa dayandı…
Bu aşamada işe Halik karışır…



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/ortadoguluyuz-maalesef/4341