Hz. Muhammed, Peygamberliğinin ilk yıllarında tebliğ için Taife gittiğinde, müşrikler tarafından çocuklara taşlatılmıştı.
Atılan taşlar o kadar yoğundu ki;
Peygamberimizin ayakkabısı dahi kanla dolmuştu.
Bu üzücü durumu telafi etmek için Cebrail, Hz. Muhammed’e gelerek, “Şayet dilersen, Allah seni taşlayanları helak edecek” deyince, Hz. Muhammed, “Ben rahmet peygamberiyim. Onların helâk olmalarını istemem. Aksine, Allah’ın onların sulblerinden yalnız Allah’a ibadet edecek, O’na hiçbir şeyi şerik koşmayacak kimseler çıkarmasını dilerim.” yanıtını vermişti.
Bu girizgahı neden yaptığımı tahmin etmişsinizdir;
Fethullah Gülen, ikinci kez beddua etti.
Elbette kabul edilemez ama hadi diyelim ki, ilk beddua kızgınlıkla yapıldı, ya ikinci beddua?
Gülen’e, “Hani peygamberimizin yolunda gidiyordunuz? Peygamberimizin yaptığını yapmak sünnet değil mi? Kendisini taşlayanlara bile şefkatle yaklaşan peygamberin ümmetine beddua yakışır mı?” dense, verebileceği hiçbir makul yanıt yok.
Fethullah Gülen’in bedduasına bakalım;
“Kim paralelse, Allah onun belasını versin. Kim sülükse, Allah onun bin belasını versin. Sülüklerin evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın. Bizsek yani. Kim çeteyse… Kim örgütse… Kim silahlı örgütse… Kim milletine kötülük yapmak istiyorsa… Kim milletin hakkı olan arpa kadar bir haram yemişse, Allah onun belasını versin! Allah onun yedi sülalesinin belasını versin! Bunu söylerken kendi adınıza söyleyin!..”
Tam bu noktaya dikkat edelim;
“Allah, yedi sülalesinin belasını versin!”
Evet, Fethullah Gülen bu bedduayı,kendisine atfedilen gurup için söylüyor gibi görünüyor ama belki de İslam tarihinde görülmemiş ve asla peygamberimizin yapmadığı bir şekilde, “yedi sülalesinin Allah belasını versin!” ifadesini kullanıyor.
İyi de, henüz Dünya’ya gelmemiş yedi kuşağın suçu ne?
Hani, 40 yıldır kucaklayıcı gibi görünen o nazik üslup nereye gitti?
İlk kızgınlıkta, Peygamber sünnetini terk etmek neyin nesi?
Tüm Yahudiler için demiyorum ama; Filistinli çocuklar için katliam emri veren İsrail yönetimi için bedduanız yok mu?
Yoksa; 7 kuşak Müslüman, 1 Yahudi etmiyor mu?

*Bu yazı Talat Atilla'nın Güneş Gazetesi'ndeki köşesinden alınmıştır...