Batı Orada Müslümanlar Nerede?
Alper Tan

1948’den beri Filistin topraklarında aralıksız zulüm ve işkence uygulanıyor. Yapılanlar, vahşet ve soykırım noktasına erişmiş vaziyette.. Bir avuç Siyonist Yahudi, arkasında olan güçlü devletlerin himayesinde, göz göre göre cinayetlere devam ediyor. Dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan 1.7 Milyar Müslüman suskun, etkisiz ve tepkisiz.. güya taraf değiller. Halbuki “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” Zulüm karşısında tarafsız kalmak zalimden yana olmaktır.
Ağzını açan diyor ki “Batı neden suskun?” “Avrupa ve ABD İsrail’i neden destekliyor?”
Ne bekliyordunuz ki!? Bu alçaklık ilk defa mı yapılıyor? 1948’de kurulduğundan beri Avrupa ve ABD İsrail’e destek olmuyor mu? İsrail devletinin kuruluşunun altında zaten Batı’nın imzası yok mu? Batı kendi eserini korumaz mı?
1.7 Milyar Müslüman’ın bir avuç soykırımcı Siyonist karşısındaki zelil durumu, İslam’ın izzetine hiç yakışıyor mu? Müslümanlar neden her şeyi Batı’dan bekliyorlar?
Müslümanların Batılılar kadar aklı yok mu, zekası daha mı geri? Müslümanların diplomasisi olamaz mı, kendi siyaseti bulunmuyor mu? Müslümanların parası mı yok, silahı mı yok, orduları mı yok? Bütün yokluk mu her yer? İnsafta mı yok, vicdan da mı yok?
Her şeyi Batı’dan beklemek yerine Müslümanlar olarak bizim elimizden hiçbir şey gelmez mi? Sadece “vah vah” “tüh tüh”  diyerek bütün bu katliamları geçiştirecek miyiz? Ya da GSM şirketleri üzerinden Gazze için bir SMS’le 5 lira göndererek vicdanımızı mı rahatlatacağız!
Bir Müslüman olarak kendin hiçbir şey yapmazken Hıristiyan Batı’dan ne bekliyorsun!
Biz Müslümanlar Siyonist İsrail’in zulmü, vahşeti ve tedrici soykırım uygulaması karşısında daha ne kadar suskun kalacağız?
Sahilde top oynarken bizim evladımız katledilse ve insanlık buna sessiz kalsa ne düşünürdük? En ağır bombalarla evlerimiz, okullarımız, hastanelerimiz havaya uçurulsa ve insanlık sessiz kalsa biz ne düşünürdük?
Batı’nın sessizliğini dile getirerek kimi kime şikayet ediyoruz? Müslümanın himmetini toplayıp kendini Siyonizm’e maşa olarak kullandıran içimizdeki beyinsizler dahi Tel Aviv’in davulunu çalarken ABD’den ne bekliyoruz? Bu bizim için büyük bir utanç değil mi?
Sahilde İsrail donanması tarafından vurulan Filistinli dört yavru gibi 22 Mart 2004’te Cuma sabahı cami çıkışı İsrail füzesiyle şehit edilmiş olan Filistinli lider Şeyh Ahmet Yasin, şehadetinden 6 ay önce Müslüman ümmete şöyle haykırıyordu:
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler!
Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında? Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak? Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak! Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken?
Omuzlarımıza el verecek ve gözyaşlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilâtları ve bariz şahsiyetleri, Allah için kızmaz mı? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye; "Ey Rabbimiz, gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü'min kullarına yardım et" diye çağıramaz mı? Buna da mı gücünüz yetmiyor?
Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak: "Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!"
Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!
Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz.
Bırakın savaşçı onuruyla ölelim!
…..
Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları!
Allah'ım!
Sana şikâyette bulunuyorum... Sana şikâyette bulunuyorum...
Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı Sana şikâyet ediyorum.
Sen mustazafların Rabbisin... Sen bizim Rabbimizsin... Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı?
Allah'ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına Sana şikâyette bulunuyorum.
Sana şikâyette bulunuyorum! 



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/bati-orada-muslumanlar-nerede/4287