Bu taleplerine henüz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan net bir yanıt alamadı ama Erzen ve Ünal'ın peşini bırakacak gibi de görünmüyor.

Sarıgül, 21 Ocak 2014 tarihinde, Taksim Point Hotel'de,  basına kapalı yapılan toplantıda, CHP'li Büyükşehir Belediye Meclis üyeleriyle toplandı.

Toplantıda bulunan haber kaynağımın aktardıklarına göre Sarıgül, o toplantıda kamuoyunun şimdiye kadar hiç bilmediği şu açıklamalarda bulundu;

 "Aslında Kemal bey ile bir yıl önce anlaştık. Adaylığımı 20 Ocak 2014 tarihinde açıklayacaktık.  Bir arkadaşımız aday adayı olunca öne çektik. (Gürsel Tekin'i kastediyor) Büyükşehir'i  alacağım.  Meclis üyelerini uyumlu olacak isimlerden seçeceğim.  Adayları Fahrettin bey (CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanı Fahrettin Kayhan ) ve İl Başkanına danışarak tespit edeceğim." dedi.
Mevcut Belediye Başkanlarını eleştiren Sarıgül, "Heyecanları kalmamış, partiye katkıları yok. Stattaki toplantıya biner kişi bile toplayamadılar.' dedi.

CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kağan Salıcı'nın konuşmasını yapıp çıkmasından sonra da konuşmasını sürdüren Sarıgül, Salıcı’yı da dolaylı yoldan eleştirdi;

"Ben o zaman partide değildim. İl kongresini izlettim. Videoya aldırdım. Salon bom boştu. CHP'nin İstanbul İl Kongresi böyle olmaz. Adam belediye başkanı oluyor, örgütü tanımıyor. Babasını bile tanımıyor. İlçe Başkanı da kapı kapı dolaşarak davetiye satıp parti faaliyeti yürütmeye çalışıyor. Peki, belediye başkanı ne yapıyor?'' diye konuştu.

Yukarıda aktardığım yazıdan 3 yeni bilgi öğrenmiş olduk.

1) CHP'nin, Sarıgül'ün belediye başkanlığı için yaptığı ısrar bir PR çalışmasıymış.

Çünkü, Sarıgül'ün ifadesine göre Kılıçdaroğlu ve Sarıgül 1 yıl önce el sıkışmışlar.

Kabul edelim ki; zeki bir stratejiydi. Uzun bir süre Sarıgül ismi diri tutuldu.

2) Sarıgül&Kılıçdaroğlu anlaşmasından Gürsel Tekin'in haberi yokmuş ve onun aday adaylığı ortaya çıkınca Sarıgül isminin açıklanması gecikmiş.

3) Sarıgül, seçime gireceği kadrodan memnun değil.

Gerilim var!

Yerel seçimlerde en heyecanlı kapışma Ankara’da yaşanacak.

Yapılan tüm anketlerde Ak Parti adayı Melih Gökçek ve CHP adayı Mansur Yavaş’ın oyları birbirlerine yakın görünüyor.

Tahminime göre kazanan kim olursa olsun, aradaki fark birkaç puanı geçmeyecek. Makasın bu kadar daralması, Ankara’daki gerilimi giderek yükseltiyor.

Aldığım bilgilere göre bu yüksek elektriğin fiziki çatışmaya dönme ihtimali giderek artıyor.

İnşallah yanılırım!

Kabus bitiyor (mu) ?

Geçen hafta kaleme aldığım, "Taksi ücretlerinde, bekleme adı altında vatandaşa tuzak kuruluyor. Bu uygulama kaldırılmalı." yazım üzerine Ankara Şoförler Odası Başkan vekili İzzet Yıldırım aradı.

Başkan vekili Yıldırım, "Bu uygulama bir önceki yönetime ait. Kaldırılmasını istemekte haklısınız. 1-2 ay içinde bu yanlışı düzelteceğiz" dedi.

Bu açıklamayı Ankaralılara yapılmış bir taahhüt olarak kabul ediyorum.

Yeni yönetime başarılar diliyorum ama icraatlarının da takipçisi olacağım.

Özellikle bekleme ücretlerinin kaldırılacağı sözünün!

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…