Cumhuriyet Masalı, Sahne!
M. Kürşat Türker

Bir varmış ..; Zamanın vakumunda bir yerde , hasta bir adam varmış .., hayati organları tümör illeti tarafından istila edilmiş ve görünen tek çare, hasta organların yerine aynı işlevi gören organların nakledilmesi , yani organ nakliymiş .., Ancak yetenek ve dirayet gerektiren bu tür cerrahi operasyonlar için , yüz yılda bir gelebilecek yetenekte bir cerraha ihtiyaç varmış.., Allah'ın hikmeti ki o dönemde böyle bir  cerrah bulunabilmiş.., Ve , cerrahi operasyon, dünyadaki benzerlerine göre çok başarılı geçmiş hatta kan kaybı da beklenenden az olmuş.., başta fransa olmak üzere birçok dünya ülkesinden temin edilen organlar çalışmaya dahi başlamışlar.., Gel zaman git zaman , yaklaşık çeyrek asır sonra , beklenmeyen bir olay vuku bulmuş .., belki de beklenmesi gereken bir karşıt etki ..., vücut nakledilen organlara tepki göstermekteymiş .., çok sonraları tanı koyulabilmiş olsa da hekimlik lügatinde bunun adı organ reddiymiş.., Her ne kadar başarılı bir operatör olarak, dahi konumuna yükseltilmiş olsa da aslında cerrahın iyi bir hekim olmadığında karar kılınmış bu vakıa ile ..., Getirilen organların dokuya uyumunu iyi araştıramamak affedilir bir hata değilmiş o dönemde ..., Tabii esasen daha kötü olan durum , bundan sonra tedaviyi üstlenenlerin çoğunun yerel ve maharetsiz hekimlerin olacak olmasıymış .., Bu üniformalı hekimler ; kan akıtılınca hastalığın düzeleceğine dair bir büyücü sayrılamasından tedavi umacak basiretsizlikteymişler ..., Neticede hastayı artık tekerlekli sandalyeye mahkum etmekle kalmamış kendileri de hastabakıcılık görevinden emekli olmamışlar..., Derman bazen hiç aramadığın yerdedir deyip uzak diyarlardan şifa bile aramışlar ama nafileymiş çabalar ..., son duyduğuma göre hasta artık yatalakmış ..., henüz soluk alıp vermekteymiş ..., Bir yokmuş .....!
                            SAHNE      ( Y.T: 18-11-1997 )
 
Yaşam bir sahne .., Ve herkes gösteriyor hünerini,
Kimi kısa bir replik .. , kimi uzun bir pasajla geçiyor sahneden ...,
Kimi de varoluşu titreten bir arya ile büyülüyor dinleyenleri ...,
Kimi alkışlıyor kendini .. , kimi de nezaketen dinleyenleri...,
Ama herkes ;  hem oyuncu ,  hem seyirci...,
Kimi unuttuğu rolüne tezat doğaçlıyor kendini..,
Kimi dinliyor suflörden kaybettiği benliğini ..,
Bir diğeriyse haykırıyor çağlara parçalarcasına bellekleri...
Yaşam .., bize bu sahnede bir anlık rol verdi .., aradık o rolün kendince önemini ..,
Ve merak ettik ...; Selam verip sahneyi terk etmeden bulabilecek miyiz ?..,
Varoluşun nedenini...!
 
                            HÜRRİYET
 
Esaret , bileğine bir zincir gibi vurulduğunda isyan .., ne bileğindeki damardan , ne de damarındaki kandandır..,
Esarete asıl isyan .., kanındaki hürriyet aşkındandır..!



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/cumhuriyet-masali-sahne/3814