Değişim Tamam da...
Bülent Kuşoğlu

Bir dönem kapanıyor. Buna ister olumlu görerek “Kemalist tek parti iktidarı ve etkisine aldığı dönem bitiyor” diyin, ister olumsuz olarak niteleyip “Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinin yok edildiği, Atatürk Cumhuriyeti’nin tüm izlerinin silindiği dönem” deyin gerçekten herkesin kabul ettiği bir değişim-dönüşüm var.  Var da kimin, kimlerin kontrolünde? Değişim-dönüşümü kendi iç dinamiklerimiz mi yönlendiriyor yoksa iç dinamiklerimiz de kontrol altında mı?

Yukarıdaki sorularım bazılarının en sinirlendikleri sorular “Ne fark eder?” diye karşı soruyu serçe soruyorlar ama fark eder ve mutlaka sorulması ve cevaplanması lazım… Biz e-dergah olarak şimdiye dek bu ve benzeri sorulara müşterek cevaplar aramaya çalıştık. Bu sefer de arayalım…

Son olayı alalım; Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanması bazı çevrelerce demokrasimizin geliştiği şeklinde yorumlandı. Bazıları çok mutlu oldu. Nedenini sorgulamadılar dahi? Ben üzüldüm. Bana gerekçeler makul gelmedi. Konuyu çok araştıramadım ama sorularım hazır ve şimdi birlikte cevap arayalım. Soruları ben sorayım, isterseniz sizde ilave sorular ekleyin ve cevaplarını bulmaya çalışalım…

-İnternet andıcı davası İlker Başbuğ’un görev döneminde başladı. Neden o dönem hakkında şimdiki bulgular mevcut olduğu halde dava veya soruşturma açılmadı da şimdi açıldı? (Üstelik devlet şeref madalyası da verildi.)

-İnternet andıcı davası nedir? Asker, hükümet aleyhine kaç internet sitesi kurdu, biliyor musunuz?

-Bu sitelerin isimlerini hiç duydunuz mu, hiç  bu sitelere girdiğinizi hatırlıyor musunuz?

- Bu siteler ortalama günde kaç kez tıklanan sitelerdi, ortalama günde kaç haber çıkardı ve iktidar aleyhine kaç haber çıktı?

-İktidar aleyhine çıkan haberler iktidarı düşürebilecek, “Organize suç örgütü kurdular” denebilecek türden haberler miydi?

Bu soruların cevaplarını inanın bilmiyorum, öylesine aklıma gelen sorular bunlar. Eğer, Hükümet aleyhine çok miktarda veya çok ilginç eleştirisel haber veya yorumlar olsaydı sanırım hepimiz şimdiye kadar istemesek de duyardık, diye düşünüyorum. Dikkat ettiniz mi Başbakan Erdoğan’da dahil olmak üzere kimse Başbuğ’un tutuklanması konusunda “İyi oldu” veya “Bilgimiz dahilindedir” türü açıklamada bulunmadılar. Tam tersine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve MSB Bakanı İsmet Yılmaz pek tasvip etmediklerine dair açıklamalarda bulundular.

Baştan da belirttim, zamanı gelince değişim-dönüşüm yaşanır. Dünyanın her yeri, her ülkesi bu değişimi yaşıyor, Arap Ülkeleri dahil. Önemli olan bu değişim-dönüşümün kim tarafından yönlendirildiği, yönetildiği…

Ben olayları tek tek yorumlamaya çalışmıyor, büyük resmi yakalamaya çalışıyorum. Bunu da tarih, ekonomi, strateji, teknoloji, enerji, inanç, kültür konuları gibi farklı alanları bir araya getirerek, bir analizden geçirerek yapmaya gayret ediyorum.  100 yıl önce bu coğrafyada yaşananlar aklımdan çıkmıyor ve tekrar benzerlerinin yaşandığını sanıyorum.  Kimse bölgemizde, özellikle İslam coğrafyasında tüm uluslararası güçlerin çekişmediğini söyleyemez. Kimse bu çekişmeyle İlker Başbuğ’un tutuklanmasının ilişkisi yoktur diyemez… Daha doğrusu der de bana kabul ettiremez.

Not: Başta “Teyze”,  “Hasan Tahsin” ve “e-dergah” üyesi misafirime olmak üzere tüm nezaket göstererek doğum günümü kutlayan dostlarıma çok teşekkür ediyorum. Beni mahcup ettiniz. Allah sizlerle birlikte hepimiz için hayırlı, sağlıklı ömürler nasip etsin…

 

settin Günaltay dönemi değişim zaten var. 1960’lar CHP ve Atatürk’le bağlantılı değil. Önemli olan değişimi kimin yönettiği… benim endişem bizim iç dinamiklerimizden kaynaklanmayan bir değişim ve dönüşümün olması.



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/degisim-tamam-da-/3083