Haftanın Olayı ve Bir Ardahan Fıkrası
Bülent Kuşoğlu

Bu hafta çok önemli bir olay var. Aslında haftanın olayı demek yanlış, çünkü haftaları, ayları, yılları aşacak bir olay gibi görünüyor. Arap toplumlarında ilk defa kendi yönetimlerine karşı halk ayaklanıyor. Medyaya bakıyorum herkes şen-şakrak takip ediyor. Hemen herkes “İyi oluyor” havasında. Evet, Mısır’da, Tunus’da halkta yılların verdiği büyük bir öfke birikimi vardı, halk petrol gelirlerine rağmen yoksul bırakılmıştı ama bu olayların basit bir halk hareketi olduğunu düşünemiyorum. Kimsenin yönlendirmediğini, her şeyin doğal olduğunu kabul edemiyorum. ABD, halkın yanında olduğunu açıklıyor, Obama, Mübarek’i uyarıyor.  Daha başka kafa karıştırıcı bir yığın açıklama ve haber var, bende bunları birilerinin amaçlarına hizmet etmek için yazmıyorum ama bu işi iyi düşünmek lazım.

Arap ülkeleri El Kaide’nin eline geçiyordu da önceden müdahale edilerek önlem mi alındı?

Bu bir ekonomik amaçlı olayda bir şekilde Amerikan kontrolü artacak ve bir kısım ABD açıkları bu bölgeden mi karşılanacak?

Amerikan kontrolündeki bu ülkeler kara Avrupa’sının veya Asya’nın kontrolüne mi giriyorlar?

Wikileaks belgeleri bu konuda nasıl bir rol oynadı ve oynayacak?

İsrail’in etkisi ve değerlendirmesi nasıl?

Soru çok, yaklaşık 10 ilave soru yazabilirim. Spekülasyon yapmak ve sizleri yanıltmak istemiyorum. Sadece bir noktaya dikkat çekmek istiyorum; Olaylar önemli ve bizimle bir şekilde ilgili, mutlaka neler olabileceğini şimdiden öngörmemiz lazım.

Bizde döviz yükseldi, borsa düştü, galiba döviz kaçışı da başladı. Dikkatli olmalıyız.

***

Hafta içinde 3 gün Ardahan’daydım. Doğa güzelliği, yoksulluk, misafirperverlik, umutsuzluk gibi çok sıfat iç içeydi.  Ardahan’dan yazacak çok şey var ama o kadar istismara müsait konular ki tereddüt ediyorum. Büyük şehirlerde oturup Anadolu ile ilgili ahkam kesiyoruz. Anadolu eski hepimizin bildiği Anadolu değil artık. Ruhunu sömürmüşüz. Şimdi bazı şeyler yazsam en azından bir arkadaşımın söylediğini yazdığım maaş ve dondurma anekdotunda olduğu kadar fırça yerim. Demokrasi karşıtı ve halka inanmayan biri olurum. En iyisi size bir Posoflu fıkrası anlatayım.

Posof’lular iri-yarı, nazik ve akıllı insanlardır. Yörede çok sevilir ve saygınlıkları vardır. Bu iri yapılı ve ince düşünceli insanlardan biri 100 yıl kadar önceye dayanan bir rivayete göre Ahıska’ya gitmiş. (Şimdi Gürcistan’da) Büyük dükkandan erzak alacak. Dükkan yoğun. Dükkan sahibi, “Sen mangal başında ısın ben o arada diğer müşterilerin işlerini göreyim” diyerek Posof’luya mangal başında yer göstermiş. İri-yarı Posoflu çok üşümüş bir vaziyette oturmuş ama mangalda ölü gibi yanıyor, feri yok. Mangalı hararetlendirmek için şöyle nefesini çekip üfleyince tüm dükkan toz içersinde kalmış. Dükkan sahibi “Hemşerim sen nerelisen?” diye sorunca çok mahcup olan Posoflu, “O ki adam değilem, nereli olduğumu ne yapacaksın” demiş.

Bizde  adam değilsek, bilgi ve iyi ahlak sahibi değilsek hangi partili ve siyasi görüşten olduğumuzun ne önemi var?

Daha fazla siyasi ve daha az partili olmalıyız. 

 



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/haftanin-olayi-ve-bir-ardahan-fikrasi/2537