|
|
Üzerinden 8 yıl geçmiş Turktime’ı kuralı… Turktime, Türkiye’nin en eski haber sitelerinden birisi. Şu anda yayın yapan birkaç haber sitesi var bizden daha eski olan. Habertürk, İnternethaber gibi birkaç site… Neredeyse sıfır sermaye ile kurulan bir yayın organı Turktime. Şimdi bambaşka bir yerdeyiz. Turktime ile birlikte medya sitemiz Babialihaber.com ve link sitemiz internetoku ile birlikte dev bir medya grubuyuz artık. Turktime’dan hoşlanmayanların bile kabul ettiği bir gerçek var; Turktime, Türkiye’nin en etkin medya organlarından birisi… Ama yine de teknik anlamda birçok eksiğimiz vardı. Onun için Turktime’a sessiz sedasız ciddi atılımlar yaptık. Altyapımızı, çalışma ortamını, personel yapımızı güçlendirdik. Yazılımdan, görselliğe ve logomuza kadar birçok şeyi değiştirdik, geliştirdik. Sadece bu kadar mı? Perde arkasında yürütülen hummalı bir çalışma var. Satırbaşlarını verdiğim gelişim ve değişikliklerimize ara vermeden devam edeceğiz. Şimdilik küçük bir ipucu vereyim; Kısa bir süre sonra dev bir medya sitesini hayata geçireceğiz. Yayına geçtiğinde abartmadığımızı anlayacaksınız; Hangi gazeteci, nerede, kaç defa nefes aldı, burada okuyacaksınız… Nokta… ZOR YILLARDI… Turktime’ın ilk yeri ucube, karanlık, hatta fazla hijyenik olmayan bir yerdi. Turktime’ı kurmaya karar verdiğimde, bilgisayarı açmak/kapatmak dışında hiçbir şey bilmiyordum. Hatta bazen bunu bile yüzüme gözüme bulaştırıyordum. Denemeden öğrenemezdim. Denedim. Bir daha, bir daha… Turktime’ı kurduğum için bunalıp pişman olduğum zamanlarda oldu ama tek başına kalmaya alışmış ruhum bir süre sonra bu duruma da ayak uydurdu. Bol bol hata yaptım. Hata yapma hakkımı kullandım. Bu arada Turktime hatırı sayılır bir etkinlik ve saygınlığa ulaştı. Derken… 2006’nın ortaları… Posta kutuma bir mail geldi. Şöyle yazıyordu mailde, “Uygun görürseniz Turktime’da yazmak isterim…” İmza, Ersin Tokgöz… Hayat koşusunun güvenme özürlü yaptığı bu satırların yazarı içinden gelen sesle yanıt verdi; “Neden olmasın? Görüşüp çay içelim…” Ersin o dönem Yankı Dergisi’nin Yazı İşleri Müdürüydü, ama Turktime’da yazmayı tercih etti. İlk önce sadece yazılarıyla bizimle birlikte oldu. Daha sonra Yankı’dan ayrılıp Turktime’a geçti ve o gün bugündür Ersin Tokgöz’le beraber çalışıyoruz. Beraber çalışmaktan öte abi/kardeşiz. Gözüm hiç arkada kalmadan Turktime grubunu Ersin’e teslim ediyorum. Ersin de benim gibi anlaşılması hem çok zor hem de çok kolay bir kişiliğe sahip olduğu için iyi anlaştık. Objektif olamayacağımı düşünebilirsiniz ama Ersin Tokgöz Türkiye’nin en iyi yazarlarından birisidir. Ruşen Çakır’ın NTV’de de dediği kendine has bir üsluba sahip olan az sayıdaki yazarlardan birisi o. Kıskanmadan, önyargısız bakan her sağlam yüreğin teslim edeceği bir hak bu. Ersin gerçekten müthiş yazıyor. Sadece yazıları mı? Gazeteciliği, haberi koklama yeteneği ve yaratıcı başlıkları ile zaten Turktime’da neler yaptığını hepiniz izliyorsunuz. ONLAR BİZE GÜÇ KATIYOR Aytun Çıray… Sağlık reformlarının mimarı Dr. Aytun Çıray da yaklaşık 3 ıyldır bizimle beraber. Çıray, yaklaşık 11 yıldır yazılı medyanın içinde. Ona yazar gözüyle bakmamız için makul bir süre 11 yıl. Üstelik kalemini de çok geliştirdi, Türkiye’deki çok profesyonel yazara taş çıkartan bir kaleme sahip… Sağol Çıray… Seda Yıldız… Turktime’a kattığı zenginlik ve dinginlik için kendisine teşekkür ederiz. (Bir de yazılarını zamanında gönderse!) Ayşe Sucu… Gönül dünyamıza kattığı derinlikler için teşekkür ederiz. (Bir de yorumlara tahammül edebilse ve yazılarını zamanında gönderse!) KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ? Şu an aramızda olmasalar da Turktime’a katkı veren isimleri anmadan geçemem… Mesela Fatih Altaylı… İnişli/çıkışlı bir arkadaşlığımız, şu an aramız limoni olsa da, Fatih’in de Turktime’a yazılarıyla ciddi katkıları oldu. Fatih Altaylı 1 yıla yakın bir süre Turktime’da başyazarlık yaptı. Yalnız Turktime’a özel yazılarını zor şartlarda ve aksatmadan gönderdi. Sağolsun, yolu açık olsun… Ya Emin Özgönül? Adı hiçbir kirli işe karışmayan büyük bir yazar Emin Özgönül. Bence Türkiye’nin gizli starlarından… Yazılarıyla çok emeği geçti Turktime’a… Şimdi Gazeteport’u sırtlamış, götürüyor. İyi ki vardın Emin Özgönül… Kenan Sönmezler… Hepimiz, elbette okurlarımızda onu çok sevmişti. Onun da Turktime’a emekleri oldu. Onu tanımaktan mutlu olduk… Yalçın Malgil… O dönem Hürriyet grubunda olan Son Havadis gazetesinde beraber çalıştığımız Yalçın Malgil’e de değerli katkıları yüzünden teşekkür ederiz. Şahnaz Çakıralp… Kısa bir sürede olsa Turktime’a kattığı renk için teşekkür ederiz. Bu arada Turktime ailesine yeni ve güçlü yazarlar katıldı. Lale Şıvgın, Celal Kazdağlı ve Bülent Kuşoğlu artık yalnız Turktime’da yazacaklar. Hepsini yakından tanıyorsunuz. Doğru seçimler olduğunu siz de göreceksiniz. VE SON SÖZ… Hepsi sadece bu kadar mı? Evet dersem inanmazsınız değil mi? Doğru, inanmayın. Çünkü yapacak daha çok şeyimiz var. Hep birlikte…