|
|
TMSF 2005 yılında, Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel'in babası Şevket Demirel'e ait aralarında Göltaş Çimento, Göltaş Enerji gibi firmaların bulunduğu dokuz şirketin yönetimine el koymuştu. Turktime’ın yayın koordinatörü Erol Tümayer’in edindiği bilgilere göre Yahya Demirel olayında sürpriz gelişmeler var. İlk işaret dün Demirel’in Güniz Sokağı’ndan geldi. Demirel’in, yakın dostlarıyla Güniz Sokaktaki evinde kutlama yaptığı bilgisi var. Sızan bilgilere göre Yahya ve Şevket Demirel’in TMSF tarafından el konulan malları çok yakında geri teslim edilecek. Yargının bu yönde karar vereceği konuşuluyor. (Karar verilmiş ama açıklanmamış da olabilir) Zamanlaması ilginç… AK Parti’ye kapatma davasının açıldığı bir sürecin hemen akabinde yüce yargımız, AK Parti’nin en büyük muhaliflerinden birisinin mallarını geri teslim ediyor. Biliyorsunuz; AK Parti kapatılırsa tüm mal varlığına el konulacak! Demirel’in gözlerden uzak yaptığı kutlama duble bir sevinçte olabilir. AK Parti’ye kapatılma, yeğen Yahya’ya açılma! Bende olsam sevinirim! Hayırlı olsun!
Medya hareketli günler yaşıyor. Bu hareketliliğin odağında da Ciner Grubu var. 2 televizyonun yanına 2 gazete kondurmak istiyorlar. Ana gazete için Fatih Çekirge’ye teklif götürüldü. Çekirge, Yılmaz Özdil’in yardımcısı olması şartıyla ‘evet’ dedi. Bundan sonraki süreç iki ana unsura bağlı. Aydın Doğan’ın ve Yılmaz Özdil’in tavrı… Söz Ciner Grubu’ndan açılmışken grubun yıldız ismi Fatih Altaylı’dan da söz etmek isteriz. Ciner Grubu’nun yeni çıkaracağı gazeteyle ilgili haberler yazdığımızda çok sayıda okurumuzdan, “Peki, Fatih Altaylı ne olacak?” mealinde yorumlar geliyor. Bu soruya net yanıt ancak Turgay Ciner ve Fatih Altaylı’nın kafasında.. Ama şunların bilinmesinde de fayda var: Altaylı, hiçbir gazetecinin bırakamayacağı makamları elinin tersiyle itmiş bir insan. Kararlarını duygusal ağırlıklı veriyor. Hayatı matematik olarak görmüyor. Bu yüzden yazmak dışındaki bir göreve kendisinin direk talip olmasını beklemek saflık olur. Altaylı’nın 'anchorman’lik denemesinde reytinglerde "diğer rakiplerin gerisinde kaldı" denmesi doğru değil. Bunun çok basit bir cevabı var; Fatih Altaylı’dan sonra Kanal1’in bir haber bülteni olduğunu öğrendik. İsmi, cismi, ruhu olmayan bir kanaldı kanal 1… Şimdi en azından büyükler içinde anılmaya layık görünüyorsa, bu pay Altaylı'nın... Duayen Uğur Dündar’ın anchormanliğindeki Star Haber tam anlamıyla patladı. Uğur Dündar Star’da göreve başlamadan önce bir gazeteci arkadaşıma, “Dündar 1. olur” demiştim. Konuşmamız iddia noktasına kadar gelmişti. "Kazanan, Vakko’dan gömlek ve kravat alsın" diye anlaştık. O zaman Uğur Dündar'a bu konuşmayı aktardığımda, "keşke takım elbisesine iddiaya girseydin" cevabını almıştım. Dündar, beni ve Türkiye'yi yanıltmadı. Reytingleri paramparça etti. İddianın muhattabı gazeteci arkadaşıma telefon açtım. -Gömlek ve kravatı bekliyorum... - .......... - İddiaya girmiştik ya! - Bir iki hafta bekleyelim! (Anlaşılan gömlek ve kravatın üzerine yattı!)
Sabah Ahmet Çalık’la ilgili hergün başka bir rivayet çıkıyor. Parayı bulduğunu söyleyenler olduğu kadar, paranın bir bölümünü bulduğunu iddia edenler de var. O kadar bulanıklık arasında şurası net; Çalık parayı zor buldu! Çalık'ın Sabah'ı teslim almasından sonra Sabah’ın eski Ankara Temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş’ın Sabah’ta 2. yetkili olacağı konuşuluyor kulislerde. Hürriyet AK Parti’nin kapatılma davasında en ilginç yayını yapan Hürriyet oldu. Bir gün AK Parti muhalifi sert manşetle ortaya çıkan Türk basının amiral gemisi Hürriyet, ertesi gün ortamı koklayan bir tavır sergiledi. Hürriyet şunu anlamak istiyor; AK Parti ne kadar çizik yedi, çizik ne kadar derin? Asıl yayınlarına bu derinliği ölçtükten sonra başlayacak!