Fatih Altaylı, kendisine kuracakları yeni gazeteyle ilgili sorular yönelten Zaman Gazetesi muhabirine bu cevabı verdiğini geçenlerde köşesinde yazdı…

Bu yazının hemen ardından Akşam’dan Oray Eğin;

Hıncal Abi, yapman gereken tek bir şey var: Bırak o gazeteyi... Artık Sabah’ta yazma. Bize “Ben hiçbir yerden gitmem, hiçbir yeri bırakmam” ilkeni de anlatma. Burası senin yıllardır yazdığın Sabah değil artık, biliyorsun. Buradan gitmek farz şimdi, kalmak değil. Burada kalıp da yazmaya devam edersen satırlarının hiçbir kıymeti kalmaz. Sabah’ta yazacaksan hiçbir şey yazma daha iyi: Trafik hakkında bile bir şey söyleme. Çünkü sen ne yazarsan yaz gazeten senin düşündüklerinin aksini kanıtlamak için sayfalar hazırlıyor. Tek başınasın o gazetede, seni öldürüyorlar, farkında değilsin. Bırak Sabah’ı Hıncal Abi.” şeklinde bir yazı döktürdü.

Hıncal Uluç, “medyayı dölledim” diyen Ufuk Güldemir kadar çocuğa sahiptir medya dünyasında. Hemen her köşe başında onun elinden tuttuğu ve yıldız yaptığı gazeteciler var. Bir dönem cinsel tercihlerini açıklamaya zorladığı Oray Eğin’in de onun karşısında dayanamayıp biat edenlerden.

Herkes biliyor ki Hıncal Uluç gidecek. Ve Oray Eğin dahil, hakkında yazılanlar bilgisi dışında olmuyor. Hıncal Uluç gitmeyi kafaya koymuş vaziyette. Ama gidişinin medya siteleri için  sıradan bir “transfer”  haberi olmayacağı kesin.

“Şovalye ruhlu” tanımlamasının hakkını verebilmek için yıllardır, hemen her mevzuyu ölüm kalım meselesi üslubunda savunuyor, ya da saldırıyor. Meslek hayatının son yer değiştirmesi de “şovalyelere yakışır biçimde” olacak.

Hıncal Uluç, Sabah Gazetesi’nden büyük olaylarla ayrılacak. Ama yazmamaya dayanamaz. Bu yüzden yeni gideceği gazete yayın hayatına başlayıncaya kadar Sabah’ta kalmak zorunda. Ara formül bulup, Ciner Grubu yeni gazete çıkartıncaya kadar başka bir gazetede idare etmez.

Şovalye Hıncal, öldürücü darbeyi vurmak için yeni atının eyerlenmesini bekliyor. Bu arada biriktirmekle meşgul… Ahmet Çalık ve Ergun Babahan’lı günlerde yaşadığı her anı kendine özgü bakış açısıyla kaydediyor. Sonra hepsini bir bir vura vura arşivinden çıkartacak.

Herkesin farkında olduğu bu duruma Sabah’ın yeni patronlarının seyirci kalması patronaj açısından amatörlük olur. Hıncal Sabah’a vura vura gitmesine fırsat vermeden yeni patronlar Hıncal’ı bitirebilir. Şovalye gibi giden bir Hıncal yerine, kovulmuş bir Hıncal, Ahmet Çalık’a daha az zarar verebilir. Yeni gazetesi çıkmadan  belki aylarca işsiz kalması muhtemel. Tabi Çalık’ta o cesaret var mı bilinmez…

Murat Çelik’in Bir Derdi Var

Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik’in son dönemde bir derdi varmış gibi. Çelik’in yazılarının çoğu çiçek böcek havasında. Ankara Temsilcilerinden siyaset ve siyasi kulisler beklenirken Murat Çelik, Kelebek ekinde yazıyormuş gibi davranıyor. Akrabalık bağı dahil TSK’yla olan ilişkileri de düşünüldüğünde neden böyle davranıyor anlamak mümkün değil. Belki de daha iyi olduğu televizyonculuğa dönse kendisi için hayırlı olur. Kimbilir, belkide öyle yapacak?