Bir süredir AK Parti’ye daha ılımlı yayınlar yaptığımızı iddia ediyor Hülya Hanım.

Övgüler kesinlikle çok fazla. Türkiye’nin en ücra köşesinden, Frankfurt’tan, Londra’ya uzanan çok geniş bir okuyucu yelpazasi var Turktime’ın.

Yorumcularımız biraz fazla asabi olduğu için yorumların önemli bir bölümünü onaylamıyoruz. Doğrusu yorumlar konusunda fazla hassasız. İçinde hakaret kokusu olanları koymuyoruz.

Haliyle kızıyorlar tabi.

Çok soru geliyor, gündem yoğunluğundan cevap veremiyorum, hadi cevaplayalım deyince de gündemden düşüyor konular.

Bazı okuyucularımızdan özür dilerim.

Her maile dönüş yapabilmemiz gerçekten mümkün olmuyor.

Gelelim Turktime’ın çizgisine ve Londra'dan yazan Hülya Koca Hanımefendinin sorusunun cevabına.

Turktime, Türkiye’nin ortalamasıdır.

Cumhuriyet ilkelerine sadık, manevi hasletleri gözeten, net tavırlı bir haber sitesidir.

Bir partinin yanında ya da karşısında sözünü hakaret kabul ederiz.

Bu asla söz konusu olamaz.

Turktime’ı kimin yanında olmakla itham ediyorsanız, orayla ilgili belgeli bir haber göndererek bizi deneyebilirsiniz.

Alerji duyduğumuz bir başka kelime de; DENGE

Bize ne başkasının dengesinden…

Dengelerini kurarken bize mi sordular?

Dengeleri dengesizse, yıkar geçeriz…

Şu haberi koyarsak bizi şucu zannederler gibi kaygımız yok.

Haberse, doğruysa, haklı ve mağdursa yeterli…

Kararlı ama ukala değiliz.

Şahnaz Çakıralp

Sanatçı-siyasetçi Şahnaz Çakıralp Turktime ailesine katıldı.

Hoş geldi, sefalar getirdi.

Bir çok yerden yazma teklifi almasına rağmen Turktime’ı tercih ettiği için kendisine teşekkür ederiz.

Turktime’a gelen tebriklerden okuyucularımızın memnun kaldığını görmek güzel.

Kıymetli dostum duayen gazeteci Fatih Altaylı bile beni bu kadar uğraştırmadı doğrusu.

Şahnaz Hanımı ikna etmek kolay olmadı.

Halen devam eden dizi çalışmaları, bir partideki yöneticilik pozisyonu, gelen yeni teklifleri değerlendirmek derken gözü korktu yazmaktan.

Yazısını 2 saatte ancak yazdığını söylüyor.

Başlangıç için fena değil.

40 yıllık Hasan Cemal bile halen 4 saatte yazıyor köşesini.

Yazmak, yeni alınan bir arabanın motoru gibi.

“Başıma iş açtın” diyor ama, yazdıkça açılır, açıldıkça yazar insan.

Tekrar hoş geldin Şahnaz Çakıralp.

İyi ki geldin.