Sayın AlperTAN,bu iktidar sonsuza kadar kalıcı değil, er-geç gidici. Ahlak değerlerini ve vicdanı o kadar aşındırdılar ki, bir gün adaletin önünde hesap verecekleri zaman olabilecek haksızlıklara karşı onların hakkını savunacak insanların sayısını da azaltıyorlar yaptıkları haksızlıklarla. Ülkenin ve milletin bütünlüğünü tehlikeye atmalarından, bu bütünlüğü istemeyip bölerek kendilerini kurtarmak peşinde olduklarını da düşünmüyor değilim. Allah akıl ve iz'an versin

"Batı Dünyası Nereye Yuvarlanıyor?" , onlar sorunlarını pek çok pürüzlerine rağmen yaşatabildikleri "demokrasi" içinde çözüyorlar, ortak çözümler üretiyorlar. Asıl bizler bir aynaya baksak ya. "TEK kişi"nin iki dudağı arasından çıkan her söz yasaya dönüşüyorsa ve herhangi bir konuda çıkacak en küçük aykırılığa yaşam hakkı yoksa yanlışlardan nasıl arınacağız, doğruyu nasıl bulacağız? Âdeta çözümsüzlük olmuş "çözüm", NEREYE KADAR? Sağ gözün sol göze güveni kalmamışsa NEREYE KADAR?

yabancı dil bilgisi yabancı haber kaynaklarını izlemeye yetenler zaten hükümet yanlısı medyaya girmiyor bile, elbette küçük bir azınlık. Ülkem insanının kahhar ekseriyetinin ilkokul mezunu-ortabir terk seviyesinde olduğunu bilenler dışarıda olanbiteni saklamayı beceriyorlar ama yakında "mızrak çuvala sığmaz" olacak. Ne yazık ki çember daralıyor, sebep olanlar özeleştiri yapacak yerde suçu hep yabancılara atarak nereye kadar götürebilirler? Bir gün vatandaş ucu kendine dokununca uyanırsa ne olur?

Sayın yazar, "cin şişeden çıktı". Sarraf dosyasında Çağlayan da sanık, sorasında Bağış, daha sonrasını yazıp canınızı sıkmak istemem. SavaşSüzal'dan alıntı söz: "Amerika’nın işbaşına getirdiği kişiler daima Amerika tarafından götürülmüştür". Ne yazık ki günümüz koşullarında iç ferahlatıcı bir haber de yok, durum sanıldığından da kötü. Bakmayın "laylaylom"cu medyaya, onlar da bindikleri dalı, "altınyumurtlayantavuğu" kesmek istemezler.

İbrahim Karagül, son yazısında Prof.RamazanDemir'in değindiğini zımnen de olsa kabul ediyor. O da anlamış işin perde arkasını, "cumhuriyet-tarihinin-en-buyuk-tehdidi-bu" makale başlığı. Bırakalım "cambazabak" demeyi de YeniŞafak'taki makaleyi okuyalım, iş sandığımızdan da büyük.

" Birleşmiş Milletlerin (BM) kabul ettiği hukuk kurallarına göre; devletin başındaki kişiyi, "TEK KİŞİ" ne meclis, ne anayasa mahkemesi, ne de başka bir güç tarafından denetlenmiyorsa, tüm yetkiler onda toplanmışsa ve denetleme imkanı ortadan kaldırılmışsa, o başkan, "TEK KİŞİ", BM hukukuna göre "diktatördür." -bitti-

"Çünkü hukuken "özgürlükleri" için savaştıkları kabul edilir. Dahası o terör örgütlerini ve teröristleri himaye etmek ve koruma altına almak için "diktatörlükle-TEK KİŞİ" idare edilen ülkeye girmeye hakları doğar. Birleşmiş Milletlerin (BM) kabul ettiği hukuk kurallarına göre; devletin başındaki kişiyi, "TEK KİŞİ" ne meclis, ne anayasa mahkemesi, ne de başka bir güç tarafından denetlenmiyorsa, tüm yetkiler onda toplanmışsa ve denetleme imkanı ortadan kaldırılmışsa, o başkan, TEK KİŞİ -2-sürecek

ya biz nereye yuvarlanıyoruz,ona bakalım. Prof.Ramazan Demir'in makalesi "Birleşmiş Milletler Hukuku ve tek kişi iktidarı" bunu açıklıyor. Özetle, "Uluslararası hukuka göre bir ülkede "diktatör-TEK KİŞİ" tarafından yönetiliyorsa, o ülkedeki tüm terör örgütleri ve teröristler (PKK, İŞİD, DHKP-C, İŞİD, FETÖ, PYD, EL-KAİDE, EL-NUSRA vs) "özgürlük savaşçısı" olarak kabul edilirler.Dünya ülkeleri de o terör örgütlerine her türlü silah yardımını açıktan yapar ve desteklerler. " sürecek.-1-

sizin cepheden bir tweet "Çarşıda pazarda sokakta her yerde karşılaştığım okurlarım aynı şey soruyorlar: "Ak Parti medyası neden bu kadar pasif?" Cevap veremiyorum. Karşılıklı fikirlerin tartışıldığı ve milli duruş sahibi medyaya ihtiyaç var ama kişisel ve grupsal menfaatleri nedeniyle bunu yapmıyorlar". Doğru tesbit, zaten biz muhaliflerin de 15 yıldır söylediğimiz bu. İyi yapıyorsunuz, çürüme hızlanıyor, "zeval" yakın, altında kalmamaya bakın. Gümbürtüsü ta okyanus ötesinden duyulacak.

hazır eliniz "batı"ya alışmışken bir de şu mel'un Sevr muahedesinden de bahsetseniz iyi olurdu. Malum, vatandaşların kahhar ekseriyeti Sevr anlaşmasından bîhaber. Adını bile duyanları parmakla saysanız yeridir. Biraz aydınlatsanız da kimlerle dans ettiğimizi bilseler fena mı olur?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Isparta'da Coca Cola firmasının fabrika açılışına katıldı. Erdoğan'ın Coca Cola fabrikasına gideceği haberlerini sosyal medyada AK Troller yalanlamış, iddianın asılsız olduğu yönünde propaganda yapmışlardı. Erdoğan'ın ziyareti de internet üzerinden "Meyve suyu fabrikası açılışı" şeklinde resmi makamlarca duyurulmuştu. Sayın Yazar, milli içeceklerden midir CocaCola? Ayran ve organik hoşaf milli içeceklerden sayılmıyor mu? Yoksa RAKI mıdır?

Son cümleye niye takıldınız kardeşim,bu arkadaş başka türlü yazamazki...Bir önceki yazının başlığına bakar mısınız;mübarek beldelerimizi korumak iman meselesiymiş...Mübarek için ölçüsü ne acaba.Ben bu ve benzeri iki yazar ve iki yorumcu yüzünden bu siteyi takibi bıraktım.Ara sıra bakarım,eski dost nede olsa Türktime.

Sultan İkinci Abdülhamit'e özenme işini fazla abarttılar, peşpeşe vatan toprakları elden çıkıyor, yabancılara ulûfe dağıtır gibi arazi dağıtılıyor. Zamanında Bergamadaki Zeus Tapınağını da 1878de iki yıllık padişah 2.ci Abdülhamit Almanlara bağışlamıştı, yakındır benzer bir bağış, Osmanlı arşivlerini bağışlamak gibi...

Yunanistan, İşgal Ettiği İki Adamıza Daha Üs Kurdu. Asker Sayısı 5 Bini Aştı. Adalarımıza 10 askeri üs kuran Yunanistan şimdi de Muğla’ya bağlı Koçbaba ve Ardıççık adalarında üs kuracak. Adalara binlerce asker ve ağır silahlar yerleştirildi. İşgal ettiği İzmir, Aydın ve Muğla'ya bağlı adalarda 10 askeri üs kuran Yunanistan, şimdi de Muğla- Koçbaba ve Muğla- Ardıççık adalarında 2 üs daha kuruyor. Bu üslerdeki asker sayısını da 5 binin üzerine çıkarıyor ve buna hiç de sesiniz çıkmıyor nedense.

Son cümleye gelinceye kadar çok iyiydi. O dediklerin bizleri kendilerinden saymazlar zaten. Bir şey de beklemezler. Bizimkisi hüsnü kuruntu sadece. Kendi kendine gelin-güvey olmamızın gereği de yok.

bir haber başlığı:"Avustralya polisi: IŞİD’in Türkiye’den gönderdiği patlayıcılarla yapacağı saldırı önlendi". Bu da yorumu: "AKP, bizi dünyaya terör ihrac eden ülke konumuna getirdi yani AKP zorla gelin müdahale edin işgal edin diye çalışıyor". Ve bizler hâlâ "Safları sıklaştıralım ve 21. asra damgamızı vuralım. İslam ümmeti ve mazlum milletler bizden bunu bekliyor" diyoruz, kendimizi arpa ambarında sanmaya devam...

"kem âlât ile kemâlât olmaz" derlerdi eskiler. Son cümledeki bir kuru "umut" veya "züğürt tesellisi" desek de "âlât" bu işe uygun değil zaten. En masum ifadelerden bile muhalif insanların yaşamlarını karartan suçların "îmal" edildiği bir zaman ve zeminde, daha açık yazmak olmaz. Bugünlere gelmede bilerek-bilmeyerek, gönüllü-gönülsüz katkıları olanlar kına yakabilirler.