Sizi çok eskiden tanırım rahmi beyefendi. Gençlerin yaşı yetmez belki ama sizin gazete yönettiğiniz dönemlerde halk gazeteciliği diye bir şey vardı. O zaman da basın Başbakan'ın ya da diğer devlet büyüklerinin haberlerini verirdi ama halkın sorunlarına da eğilirdi. Başbakan'ın basın bülteni değildi. Şimdi o tür gazeteciliği özlüyoruz.
gına geldi artık. televizyonu açıyorum erdoğan, gazeteyi açıyorum erdoğan, hangi köşeye baksam onu görüyorum. adam rüyalarıma bile giriyor. biz bunu hakedecek ne yaptık rahmi bey?
hakkında olumlu da yazılsa olumsuz da aslında çok hoşuna gidiyor. diyor ki bakın benden başka meseleleri yok. egosunu şişirdikçe şişiriyor. buna hizmet etmeyin
Beğenin Beğenmeyin Bu Onun Siyasi Başarısıdır. Reklamın İyisi Kötüsü Olmaz. Adam Kendisini Konuşturuyor mu Konuşturuyor. Onsuz bir gün Düşünemez Olduk mu Olduk? O Zaman Daha Ne Konuşuyoruz?
adam gündemi ustalıkla belirliyor. sevenler zaten gönüllü bir şekilde onu yazıyor. sevmeyenler ise oyuna geliyor ve yine onu yazıp konuşuyor. bu tayyip beyin ustalığı