Ne olursa olsun koltuğu bırakmamak için her türlü bölücülüğü, kışkırtmayı yapan, hatta bir komşuya savaş açmayı bile göze alan kifayetsizmuhteris "biri"sini, maaşın hakkını vermek için kıyasıya savunanlardan her türlü çarpıtmayı bekliyoruz zaten. Bol hamaset, bol gözyaşı, bol yalan, bol palavra... "Usta"dan ne almışsa onu satacak, başka malzeme yok ki? Yahu daha dün almadı mı üstüncesaretmadalyasını? Kimlerden mi? Şimdi düşman bellediklerinden...

Ne olursa olsun koltuğu bırakmamak için her türlü bölücülüğü, kışkırtmayı yapan, hatta bir komşuya savaş açmayı bile göze alan kifayetsizmuhteris "biri"sini, maaşın hakkını vermek için kıyasıya savunanlardan her türlü çarpıtmayı bekliyoruz zaten. Bol hamaset, bol gözyaşı, bol yalan, bol palavra... "Usta"dan ne almışsa onu satacak, başka malzeme yok ki? Yahu daha dün almadı mı

Partilerin kapatıldığı,Halkın yarısının oyu ile iktidar olan bir partinin internetten toplama uyduruk delillerle kapatılmaya çalışılması ve sırf başı kapalı diye sen okuyamazsın denmesi baskıcılık değil ama Twitter denen bir Amerikan şirketinin platformunun nedeni belli argümanlarla bir süre engellenmesi baskıcılık. cıss sen artık muhatabım değilsin zira senin Gülen in bebelerinden bir farkın kalmadı ve ileride bugün yazdıklarından dolayı pişmanlık duyacaksın sadece birazdüşün.

Sizlerin istiklalden anladığı, emperyalist çeteye hizmet etmek, bu ülke toprakları için, bayrak için, ezan için ben seve seve canımı feda ederim. Ne bizleri bu kaos ortamına sokan, iç savaş çıkarmak isteyen yapıya nede, ve ona hizmet edenlere pirim vermiyeceğim.bu halk ! Gereken cevabı fazlasıyla verecek! Bizleri artık, dış mihracatlar yönetemiyecek! 30 Mart Türkiye'nin kaderi ve dönüm noktası olacak! Ve ben büyük bir şevk ile oyumu AKP ye vereceğim! Ya millet, ya zillet!

Cıss! 'Güzel vatan millet Sakarya edebiyatı yapıyorsun. Fakat ülkeni bölmeye çalışan, kaos ortamı yaratan,darbeci ve cuntacı kesime diyecek sözün yokmu? Sana birşey söyliyeyimmi cıss! TV de ilk bayrak reklamını gördüğümde, o insanların bayrağımız için verdikleri mücadeleyi gördüğümde, gözlerim doldu. Ilkkez bir reklam filminde duygulandım, sonra AKP nin reklamı olduğunu gördüğümde, AKP ye bir kez daha gönül verdim . Emin ol 30 Mart'ta bu halk darbecilere gereken cevabı verecek!

Yasakçı baskıcı sansürcü ayrıştırıcı hak hukuk tanımayan; kapıları adalete doğruluğa dürüstlüğe özgürlüklere kapalı, yolsuzluklara ise açık bu vicdansız zihniyeti; zincirlemeye asla muvaffak olamayacağı hür ve demokratik irademizle alaşağı edebilmek için, 30 Martta atacağımız ilk adıma sadece YEDİ GÜN kaldı! Haydi Büyük Türk Milleti, YA İSTİKLAL YA ZULÜM! CISS!

Hülya uyanık vatandaş örneği sen isen vay bu ülkenin haline:)

Frontal gerçeklere göz kapamıyor göz açık aslında bildiğini bilmezlikten geliyor:-)

Frontal gibileri! Neymişiz bizler Hülya? Bir açıklama yaparmısın?

Hulya sen kendin yazıp kendin oynamayı aadet haline getirmişşin. Sen gerçeklere gözünü açda, beni boş ver. Bir söz vardır biliyormusun? Bence bilmiyorsun, aksi halde beni gerçeklere gözümün kapalı olduğunu idda etmezdin. " dinime küfür eden Müsliman olsa bari!" Şimdi düşün acaba ben bu sözü neden sana yakıştırdım. Düşünürken de böyle sırıtmaya devam et.

Hulya sen kendin yazıp kendin oynamayı aadet haline getirmişşin. Sen gerçeklere gözünü açda, beni boş ver. Bir söz vardır biliyormusun? Bence bilmiyorsun, aksi halde beni gerçeklere gözümün kapalı olduğunu idda etmezdin. " dinime küfür eden Müsliman olsa bari!" Şimdi düşün acaba ben bu sözü neden sana yakıştırdım. Düşünürken de böyle sırıtmaya devam et.

Hiç kimse bana hem twitter'i delip hem başbakanı seviyorum diyemez inanmam:)

Başkaban, gerçeklerin farkında olan %60 bana oy atmıyor zaten,onların ayarları değiştirip twitter'a girmesi de umurumda değil diyor.Umurunda olan Frontal gibileri uyutabildiği ve tutabildiği kadar tutmak:)

Frontal,başbakan twitter'ı senin gibi gerçeklere gözlerini kapayanlara KAPATTI.

Başka bir çaresi kalmadı.Ayrıca bu bize şunu net olarak gösteriyor ki: Twitter Türkiye'yi hedef alan bazı derin odaklarla ilişki içinde. Madem öyle işte böyle! Tiwitter Türkiye'nin bu restine daha fazla dayanamıyacaktır. Şartları mecbur kabul edecektir.

EGEMEN BUGÜN AYET SALLAYAMADI twitten twitten (onun edep dolu ifadesi) YÜRÜTMENİN BAŞI'NIN SARRAF HAYIRSEVERİ EGEMEN BAĞIŞ KURAN ALİMİ...SIFIRLAYAMADIH BUBAAAA.

Lakin ne yazık ki Twitter yönetimi bu hakkı Türkiye'ye tanımıyor. Twitter yönetimi Türkiye'deki mahkemelere hiçbir şekilde bilgi vermiyor ve işlenen suça ortak oluyor. Türkiye'nin defalarca yaptığı uyarıya rağmen Twitter yönetimi bu tutumunu değiştirmedi. Twitter'ı kullanan herkes çok iyi bilir ki twitter da küfürler, tehditler, şantajlar havada uçuşuyor. Bunun tek sebebi bunları yapanlara herhangi bir ceza verilemiyor olmasıdır. Bunun neticesinde T.C. hükümetinin Twitterın fişini çekmekten -

Türkiye'nin tek sorunu tıwıtter değilmi? Dün geceden beri gündemde sadece Twitter var. Türkiye'nin çok daha önemli sorunları var. Gelelim tiwitterin kapatılmasına tepki veren arkadaşlarımıza;Türkiye dışındaki diğer ülkelerde yaşayan biri Twitter aracılığıyla tehdide, şantaja yada hakarete uğramışsa ve mahkemeye başvurmuşsa mahkeme, Twitter yönetiminden bu şahısların kimliğiyle ilgili bilgi ister ve Twitter yönetimi de gerekli bilgiyi verir.

Gülenin bebeleri Twitter kapatıldı diye özgürlük naraları atıyorlar!! Buna birtek onların hakkı yok!bu benimde değil Nedim Şener in sözü! Ahmet Şık ın İMAMIN ORDUSU isimli gülenin kirli çamaşırları ve kirli ilişkileri ile ilgili kitabı daha basılmadan toplatanlar bugün Twit muhabbeti yapıyorlar!fırıldaklık konusuna gelirsek eğer kendi dönüşlerine bir baksınlar sonra millete laf atsınlar. ama zor vallahi zor kula kulluk edeceksin,kişiliğini ve beynini kiraya vereceksin sonrada adil olacaksın zor.

Abdülkadir Selvi ekranda dün buyurmuşlar ki: "Türkiye İran veya K.Kore midir kine twitter kapatılsın." Bu cümleden 10 dakika sonra twitter kapatıldı:- )) KADERİN İNTİKAMI MİZAHİ OLUR BAZEN. Ş.Tayyar, ortalıkta yok kayıp ilanı mı versek:-) Dön baba dönelim.Şamil TAYYAR kitaplarını Silivri'de imzalayacakmış:-) Heeey DOMBIRA...Dönelim savcıyken AvUKATLIĞA DÖNELİM...DÖNMEK BİZİM DNA-MIZ.

O sebepten Gülen in bebelerine kötü davranma imamları gibi onlarında iki cihanda yatacak yerleri yok! Bu Gülen çetesi ergenekon davası ile boşalan yerlere oturmak çöreklenmek istediler ancak neye niyet?Neye kısmet Şimdi ergenekon sanıklarının Silivri de boşalttıkları koğuşlara yerleşecekler:) merak etme kısa zaman sonra buralar sana bana kalır bunları göremezsin toz olup giderler zaten şimdi bile yok hükmündeler.Birkaç ay sonra biz seninle kaldığımız yerden tartışmaya devam ederiz üzme kendini:)

Hülya,Atatürk e laf eden,istismarcılıktan bahseden,faşist hatta totaliterlikten bahseden vatandaş kim? Gülen denen çakma imam a koşulsuz biat eden hatta kulluk eden biri:) bunların ağababaları bile hocalarına kime oy vereceğiz diye soruyor:) sonrada özgürlükten ve demokrasiden bahsedip başkalarına totaliter diyorlar! Yarın Gülen im çakma hocam yeni,den Akp ye destek verin diye bunlar anında döner ağız değiştirirler!Bir insanın kişiliğini başkalarının güdümüne vermesinden daha acı ne olabilir?-

İrtica'nın kendisi darbe iken,eylem planı na darbe demek de ancak sizlere yakışır.

Benim devlet anlayışımda PARA yok.Maşalla Ak Parti hükümeti ve Cemaat'ın PARA'dan başka bildiği bir şey yok.Hizmet dedikleride simsarlıklarını örtmek için seçtikleri kamuflaj..

13:02 Cvp: Cemaat sütten çıkmış ak kaşık desem bayılacaksın demediğim için baydım öylemi?

Atatürk kala kala sana kaldı..İstismarcılık dönemleri bitti Hulya Hanım geç bu sözleri..Vatanseverlik metreyle ölçülmez.FİKRİ HÜR İRFANI HÜR BİR TÜRKİYE İSTERİM SENİN GİBİ değerlerin arkasından totoliter özlemlerini savunanların dönemi bitti...Baydın bu fanatizminle...Sen derdini toteme anlat...O seni anlar Zarrab ve Darbeciler vatansever...Tayyib de iKi ayyaş diyor onun da kriteri var ikiniz de otorite meraklısı TEK BOYUTLU insansınız.

14:27-30 daki yorumlarda bana ait;Beni hedef alan yorumlara cvbım:Atatürk'ün vatanseverliğinden şüphe eden her kesimin vatanseverliğinden şüphe ederim.Chp'nin içinde de olsa Akp'nin içinde de olsa Cemaat de olsa.

Herkese Mantıklı ol diyen totem kendin mantıklı mısın? TC tarihinde ilkler: Bir başbakan Alo Fatih hattı kurmuş Toki ihalelerini arsa satışlarını bizzat yönetiyor. Savcıyken avukat oluyor.Oğlunu arabasına alıp savcıları hakimleri,polsleri sürgün ediyor , 4 bakanı rüşvetten yıkılıyor ama o rüşveti veren adam hakkında yazmak yasak ve suç bunu biliyor muydun? Zarrab yasağı var medya uymuyor o ayrı....Sen o masallarını bir anaokuluna git orada çocuklara anlat onlar bile sana güler.

Totem: Sen her şeye üzüleceğine herkesi ikna etmek isteyeceğine rüşvete rüşvet de kendin de rahat et.Dün söylediklerinle bugün söylediklerin tezat sanatına örnek diye ders kitaplarına geçebilir:-) Arşiv var arşiv.Hele A.Çıray Beyin köşesinde o kadar malzeme var ki...Boş ver bu söylemleri ben seni ciddi bir insan sanmıştım boş ver. 4 bakan nakavt oldu rüşvetten sen ne derdindesin...Geç Hayrettin geeeeeeç...Önce kendine nasihat et.

Yapılmıyor elde yalın kılıç birbirine dalmış millet.Bu aslında birilerinin istediği durum zira bu saatten sonra kimin kazanıp kimin kaybettiğinin önemi yok zira her şekilde kaybeden bu ülke ve halkı olacaktır,bu kavgayı ve kaosu çıkartanlar bu bilinçle yapıyorlar. sonunda galip gelenin arkasını sıvazlayıp destek verecekler tabi amaçlarına ulaşmış olmanın sinsi keyfi ile.Şimdi sen salla saldır yazdığın her söz her öfkeli ve şuursuz tavır onlara hizmet ediyor ben ne mi diyorum,Sadece mantıklı ol.

Birçok haber sitesi ve gazeteleri ve haberlerin altlarındaki yorumları okuyorum ve gerçekten büyük üzüntü duyuyorum gerçek vatandaşlar bu çirkinlikten rahatsız diğer kesimler ise birbirlerine sallamak ile meşguller,ve bunu yaparken hiçbir etik yada ahlaki değeri gözetmiyorlar adeta ayaklar altına alıyorlar hal böyle olunca da arada istediğin kadar mantıklı,akılcıl ve objektif yorumlar yap nafile ya bendensin ya cehennem ol diyen taraflara laf söz anlatmak mümkün değil. buralarda yorum falan-

HULYA; Yasal olsa olmasa da dinleme yapanları toptan cemaat mensubu zannettiği için onları vatansever de kabul etmiyor. Hırsızı cemaat yakalarsa Hulya kabul etmez neden laiklik takıntılı polisler CHP armalı yurtseverler yakalamadı diye üzülür. Yürütmenin Başı FB'yi ele geçirmek isteyenler de cemaat diye herkese yutturmuştu....Hulya da cemaatin aleyhine olan her şeye eyvallahçı hukuk ve insan anlayışı bu....

15.38 Nihayet Hulya ile bir noktada uzlaştınız O, Ergenekon delilleri sahte diyor sen de 17 Aralık'a sahte diyorsun.Ve Muammer Güleri ve diğer 3 bakanı nanavt eden İranlıyı dinleyenleri savcıdan izin alıp yapılan dinlemeleri yapanları vatan sevmemekle itham ediyor Hulya. İkinizin de enteresan bir mantık örgüsü var.İşine geleni gör işine gelmeyen vatan sevmez biriniz hırsızın biriniz darbecinin avukatlığında uzlaştınız ya tebrikler ikinize de.

Vicdan! hukuk!Vicdanen inandım demek seni kurtarır mı Cıss senin vicdanın inanmak istediğine inandığı sürece senin vicdanınla hareket edersek işimiz zor. Hülya sende ergenekon delillerinde birçok çarpıtma sahtecilik var demişsin ne enteresan aslında bu yolsuzluk dosyasının iddianamesi bile yok henüz:) yıllar sonra verilen hükümlerle dah 18 aralık günü peşinen verilen hükümlerden hangisi daha samimi sence?ASLINDA BANA CEVAP VERMEYİN KENDİ VİCDANINIZA,AHLAK VE ETİK ANLAYIŞINIZA VERİN BU CEVAPLARI.

Türk insanı kendi öz varlığı ile hükümetlerin açığını bulmadıkça ve hukuku olması gerektiği gibi işletemedikçe daha çok üzülür..

Türk insanını sevdikleri için Erdoğan hükümetinin tüm açıklarını önümüze serdiklerine inanmıyorum.

Totem şurada seninle hem fikirim.Bu dinlemeleri yapanların Türkiye'yi sevmediklerine eminim.

Silivri'de görülen davalardaki isyan, savcının iddanameyi hazırlarken tek taraflı davrandığı ile ilgiliydi.Burada bırakın iddaname yazmayı ihbar üzerine yapılan baskına bile isyan ediliyor.İhbar gelse dahi niye baskın yapıyorsun deniliyor.Silivride suçlananlar ise baskınlarda el koyulan evraklarının kopyasının kendilerine verilmediğinden hukukun olması gerektiği gibi işletilmediğinden yakınıyor...

4- Anayasa Mahkemesinin özellikle Ergenekon ve Balyoz davalarına ilişkin verdiği, daha da arkası geleceği beklenen hak ihlali kararları, (kendi can derdine düşmüş) RTE ve AKEPE Hükümeti ile muhalefetin hasbelkader paralel(!) duruma gelen tutumları dikkate alındığında, hüküm verilmiş olmasına karşın bu davaların yargılamaları sil baştan yenilenebilecek, bir kaç kuru yanında yanan yüzlerce yaş kurtarılarak yapılan hukuki hatalar giderilecek, adalet de hem yargıda hem de VİCDANLARDA yerini bulacak GİBİ görünüyor. CISS!

3- Ayrıca aslında Kuvvet Komutanı sanıklar, Yüce Divanda yargılanmalıydılar da demiştim. Yargıtay’ın hem görevli mahkemenin Yüce Divan olduğuna ilişkin itirazları dikkate almayışı, hem de ağırlıkla CD, telefon vs. gibi elektronik kayıtlara dayanarak, vazgeçilmiş bir niyeti teşebbüs sayıp cezalandıran mahkeme hükmünü onama kararı bende şaşkınlık yaratmıştı. Şimdi ise, o günlerde cemaatçilerle kol kola olan AKEPE iktidarınca Yargıtay’a seçilip atanan 160 kişilik yargıç içerisinden oluşmuş bir ceza dairesinin verdiği bu kararın samimiyeti ciddi olarak sorgulanır durumdadır

2- Dolayısı ile tüm delillerin doğru olduğu bile varsayılsa, ortada ne bitirilmiş ne de BAŞKALARINCA ZORLA ENGELLENDİĞİ İÇİN yarım kalmış bir eylem olmayıp, sadece vazgeçilmiş niyet ve hazırlık hareketleri söz konusu iken, darbeye teşebbüs suçundan ceza verilemeyeceğini söylemiştim. Yani ceza hukukumuz açısından suç ne teşebbüs halinde kalmış ne de asli yönden tamamlanmış bulunmadığından, bu suçtan beraatları gerekir, belki görevlerini siyasete bulaştırıp kötüye kullandıkları için bir başka ceza alabilirlerdi.

1- İlaveten belirmeliyim ki; ben özellikle balyoz davasında da benzer açıklamalar yapmıştım. Üst rütbeli komutanların AKEPE iktidarını şeriat yönetimi getireceği inancıyla darbe yaparak devirmeyi düşünmüş ve aralarında buna yönelik görüşmeler ile bazı hazırlık çalışmaları da yapmış olabileceklerini, ancak gelişmelerin bu düşüncelerinde haklı olduklarını göstermediğini, zira halkın büyük çoğunluğunun bir askeri darbe arzu etmediğini anlayarak vaz geçtiklerini, emekli olup artık darbe falan yapacak halleri kalmadan çekip gittiklerini düşündüğümü belirtmiştim.

Yasa dışı dinlemeler geçersizdir diyen kimdi? Cvp: Yasa dışı dinlemeler hala geçersizdir.Devlet bu dinlemeleri yapanları bulmak zorundadır.Yapmıyorsa görevini yapamıyor demektir. Yalnız yargı dinlemelerdeki iddaları gerçek olup olmadığını hukuki dedillerle incelemek zorundadır.Yapmıyorsa ve engel çıkartılıyorsa sorun var demektir.

Masumiyet karinesinden bahseden sen değilmiydin? cvp:Masumiyet karinesine en çok uyanların bile hep bir ağızdan,kim olduğu meçhul gizli tanıkların ifadeleriyle suçlananlar hakkında "Efendim iddalar vahim,aklanıncaya kadar görevde kalamaz" diyenlerin hiç bir şey olmamış gibi davranılmasını istemesi düşünülemez.

Dün F tipi dediğin,delil üretiyor,sahtecilik yapıp komplolar kuruyor dediğin savcı ve polislerin her sözüne inanıp nasıl hüküm veriyorsun diyorum yanlış mı söylüyorum? Cvp:Dün F tipi denilenler iktidarın göz yummasıyla korkusuzca sehven üstüne sehven hatalarla dolu delillerle çıktılar ortaya,bugün iktidardan korktukları için sehven hatalarını göremiyoruz...Yürekten, sehven yaptıklarını görmeyi arzu ederim..

peki şimdi neden sen işbirlikçilik yapıyorsun? cvp:Çünkü hala gerçeklere ulaşmanın önünde engel olduğu için.

1-Dün cemaat işbirlikçisi diye suçladın Akp yi, peki şimdi neden sen işbirlikçilik yapıyorsun? cvp:Doğru, çünkü idarenin başı ve her türlü gerçek bilgilere ulaşma imkanı vardı.Buna rağmen gerçek bilgilere ulaşmamayı bilerek isteyerek reddetti.Hrant Dink cinayetinde bile görevini suistimal edenleri göz göre göre ödüllendirdi.Gerçeklere ulaşılmaması için uğraştı.Suçlananların savunmalarındaki feryatları yok saydı.

Totem(20:02)Bunca sene kardeşim diye hitap ettiğinin hatırına Cıss'a sorduğun sorulara bende yanıt vermek isterim.

4- Tabii bunun bir de tersi vardır. Yani mahkemelerce suçlu bulunup mahkûm olmalarına karşın, vicdanlarda suçlu görülmeyen, haksızlığa uğradığına inanılan kişiler de söz konusu olabilir. Balyoz, Ergenekon hükümlülerinin çok büyük çoğunluğu gibi. Keza örneğin RTE nin halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan kesin hüküm giymesine karşın, sırf şiir okudu diye haksızlığa uğradığı ve suçsuz olduğuna vicdanen inanan birçok yandaşı da vardır, belki sen de bunların içerisindesin. Kısacası benim görüş ve düşüncelerimde senin iddia ettiğin şekilde çelişki yok. Ayrıca rahmetli Veysel ne demiş bilirsin “koyun kurt ile gezerdi fikir başka başka olmasa”:)) CISS!

3- Ama bu dinleme kayıtları üzerine başlatılacak operasyonları elindeki devlet gücünü kullanarak engelleyen, böylece milletin gözleri önünde sergilediği eylemleriyle, maddi kanıtların kaçırılmasını ve karartılmasını bilerek isteyerek sağlayan birinin suçluluğuna inanmak başka şey, yargılanmadan hüküm giymiş gibi suçlu ilan etmek başka şey. Şu durumda bir yargılama olsa, ortadan uçmuş maddi kayıtlar olmadan belki de yolsuzluk iddiaları mahkûmiyetle sonuçlanmayacaktır. Ama çoğunluğun vicdanları asla böyle düşünmeyecek!

2- Zira gelişmelerin önünde ve ardındaki tüm tutum ile davranışları da bunu gösteriyor. Tabii ki yargı açısından telefon dinleme kayıtları (bırak yasa dışı olmasını, mahkeme kararı ile legal olarak gerçekleşse bile) tek başına delil değil, sadece birer emaredirler. Ancak başka somut kanıtlarla da desteklendiğinde hukuken değerlendirmeye alınabilirler. Örneğin yolsuzluk yapıldığını gösteren telefon dinlemeleri üzerine gerçekleştirilen operasyonlarla, kaynağı açıklanamayan büyük paraların ilgililerin ikametgâhlarında ele geçirilmesi gibi.

1- Yine benim söylediklerimi evirip çevirip yalan yanlış yedirme gayretindesin Totem. Benim birinin suçlu olduğuna inanmam başka, onun yasal olarak suçlu sayılabilmesi başka şey. Elbette yasalarımıza göre hakkındaki hüküm kesinleşene kadar suçsuz sayılır. Ama vicdanlarda bu farklıdır. Örneğin Kahramanmaraş olaylarının baş tahrikçisi ülkücü Ökkeş Kenger’in mahkemede delil yetersizliğinden beraat etmesine karşın vicdanlarda hala suçlu olarak kabul edilmesi gibi. Ben de RTE ve 4 bakanının yolsuzluk yaptıklarına içtenlikle inanıyorum.

Vicdan muhasebesinden geçirmeye bile gerek duymuyorsun.Bende diyorum ki,Dün cemaat işbirlikçisi diye suçladın Akp yi peki şimdi neden sen işbirlikçilik yapıyorsun? Dün F tipi dediğin,delil üretiyor,sahtecilik yapıp komplolar kuruyor dediğin savcı ve polislerin her sözüne inanıp nasıl hüküm veriyorsun diyorum yanlış mı söylüyorum?Masumiyet karinesinden bahseden sen değilmiydin? Yasa dışı dinlemeler geçersizdir diyen kimdi?şimdi Akp li demogojist diye saçmalıyorsun sana yakışıyor mu?

Yazdıklarımı anında doğrular nitelikte yorumlar geliyor!en çok ta bu güldürüyor beni:)Cıss senin adına gerçekten üzülüyorum gaza gelmiş ve şuurunu yitirmişsin hırs gözünü kör etmiş yorumuna başlarken kullandığın ifadeye bak;AKP li demogojistler demişsin DEGOJİST diye bir kelime yada kavram yok demagoji yapana DEMAGOG denir demogojist değil:) yazdıklarımdan hangisinde demagoji gözlemledin? Doğru değil mi? Yada hangisi haksız,yanlış ve mesnetsiz öfken öylesine kontrol kaybı yaratmış ki yazdığını-

Sayın editör bu sitede cıss! In dokunulmazlığımı var? Neden? ben cevap verme hakkımı kullanamıyorum! Evet cıss ben insanların çok güzel boyunun ölçüsünü alırım! Yalan, dolan, talan? V.s v.s, bunlar iyi kelam vesselam. İş icraate gelince ama nedense 3 maymunu oynuyorsunuz. Kör, sağır, dilsiz oluyorsunuz. Ve rica ediyorum daha fazla yorumlarım sansüre uğramasın. Lütfen, rica ediyorum!

AKEPE yandaşı demagojistler işte böyle zırvalarlar, kendi aynadaki akislerini muhalefet yerine kor konuşurlar. Dün F-Tipi denen cemaat ile işbirlikçisi AKEPE iktidarı döneminde devlet içerisine yerleştirdikleri polisin, özel yetkili Savcı ve Mahkemelerinin düzmece belgelerle hukuk dışı bel altı vuruşlarına arka çıkıp kendilerine övgüler düzen; bu gün ise ucu AKEPE ye dokununca YANDAŞLAR KOROSU eşliğinde yaygarayı basan kendileri değil sanki! İnsanlar bu kadar mı değişken ve fırdöndü olur da hiç sıkılmadan kendi zafiyetlerini başkalarının üzerine nakletmeye çalışırlar? CISS!

Hukuktan,adaletten ve demokrasiden bahsederler. İnanın ben bu vatandaşlara kızmıyorum,kızamıyorum zira sadece üzülüyorum onlar için ve anlamaya çalışsam da anlayamıyorum! Bir insan neden kendini bu derece kötü bir konuma düşünür diye kafa patlatıyorum! ne uğruna,ne amaçla ve neyin etkisi ile tüm insani erdemlerini böyle askıya alıp bu derece çirkinleşebilir? yazmak gelmiyor içimden zira bir dolu fikri sabit,şuursuz ve erdemlerini yitirmiş sürüye ne söylesen boş biliyorum.Allah ıslah etsin.

Etmeyen,edemeyen insanlara neyi hatırlatıp neyi hatırlatacaksın? Dün en çok kullandıkları sözler; Masumiyet karinesi,kişi hakkında hüküm verilmeden suçsuzdur,dinlemeler hukuksuzdur delil olamaz,bu savcılar ve polisler delil üretiyor ekleme yapıyorlar,korkunç bir komplo,hepimiz dinleniyoruz,f tipi yapı,fetoş ve birçokları bugün bunlardan tekini duyabiliyormusunuz? çok daha korkunç ve aleni olaylar ortalarda olduğu halde. bu sözleri artık duyamazsınız zira bu vatandaşlar sadece işlerine gelince-

Tavırdaki insanlara ne desen boş. Bu hallerinden kendileri rahatsızlık duyup utanmıyorlarsa ben utan desem utanırlar mı? Dah dün ergenekon,F tipi,Ağlak çete dedikleri adamın arkasına saf tutmuşlar,dün belge üreten,sahteci dedikleri polis,savcı ve yapıların her sözlerini vahiy gibi esas kabul eden bir zihniyete söz işler mi? Başbakanından bakanına,cumhurbaşkanından savcısına iş adamından gazetecisine birçok kişiyi korkunç bir şekilde dinleyip şantaj aracı olarak kullanan bir yapıya tek laf-

İnsanlara bakıyorum!!ama çoğu zaman bir insan göremiyorum!İnsan olmak! bu olgunun belli başlı parametreleri ve erdemleri vardır ancak insanlarda son günlerde ne bu parametrelere nede erdemlere rast gelmek pek mümkün olmuyor.Allah aşkına yorum diye burada ne yazayım? Artık hiçbir değeri,ahlaki yaklaşımı,net bir durusu olmayan ve tüm insani erdemlerini bile askıya almış insanlara ne yazsan boş. Dün sergiledikleri davranışın tam tersini savunan,dün söylediğinin tam tersini haykıran yanar döner-

Cemaat destekli olduğu söylenen ve Gezici yazarları bulunan Karşı gazetesinden bu gün gelen açıklamada şu ifade ilgimi çekti: "Karşı gazetesi’nin kurulmasını sağlayan dostumuz Turan’ın, tüm varını yoğunu bu işe harcaması büyük bir fedakarlık örneğidir". Bu Turan sayın Rahmi Turan'mı acaba? Eğer öyleyse neden o gazetede çalışması konusunda kendisi ile mutabık kalınamadığı anlaşılmış oluyor:)

Araştırmacı yorumcumuzun(!) bir boyumun ölçüsünü almadığı kalmıştı:) Yalnız bir noktada yanılıyor, o da tam aksine, benim yaşamım; geçmiş mesleğimde ve halen, hem kalıbının hem de görevinin adamı olamayan, özellikle de elindeki devlet gücünün ardına sığınmış arsız, yalancı, dolancı, talancı suçlu vicdansızlarla mücadele ederek geçti geçmekte; misal, RTE ve şürekâsı ile yandaşları gibi:)) CISS!

Cıss hatırlıyormusun, turktime de bir haberin altına, o habere yönelik idda edercesine 1.92 lik kalıbımı basarım demiştin. Ve şimdi yaptığın yoruma bakıyorum da demekki herkes kalıbının insanı olamıyormuş.

19:31 e; aslında "Aşırmacı Yorumcu" unvanı çok daha doğru olacaktı ya, neyse. Biz de Yılmaz Özdil, Emin Çölaşan, Uğur Dündar, Bekir Coşkun gibi Akp ve Tayyip muhalifi duayen gazeteci yazarların makalelerini aşırıp yayınlayalım da hepten şenlensin burası bari:) Baksanıza, öyle ya da böyle unvan sahibi de olunabiliyormuş bu sayede:))

Medya ve sanat dünyasında yeni bir unvan: Araştırmacı yorumcu :-) İlk unvan sahibi de bir bayan.Zarrab bile düşünemez bu ünvanı.

2- Cumhuriyet karşıtı, sözde demokrat görünüp özde teokrat, baskıcı sansürcü, halkı ötekileştirip ayıran, din ile siyaseti bir biri üzerine koyarak anti laik eylem söylemlerde bulunan RTE ve şürekâsından kurtulmak için yürütülen şimdiki demokratik legal muhalefeti aynı kefeye koyanlar (başta Reha Muhtar olmak üzere) ya akıl tutulması yaşamaktadırlar ya da samimiyetsizdirler! CISS!

1- Son derece dürüst, vicdanlı, adil, Atatürk milliyetçisi, Cumhuriyet demokrasi ve özgürlük aşığı, halkçı laik bir insan olan Ecevit’e ağır rahatsızlığı nedeniyle görevden uzaklaştırılması için yapılığı iddia olunan antidemokratik illegal faaliyetler ile dürüstlüğü son derece tartışmalı, hak hukuk adalet tanımaz, kara vicdanlı, Atatürk ve Türk Milleti kelimelerini bile ağzına almayan,

15:29 Hülya, İnan yazdığından hiç. Bir şey anlamadım. Kim ne dedi? Îmâm hatip ordan batı sermayesine ordan sermayesine geçiş yaptın. Kınıyordunuz , geride kaldı diyordunuz derken?

geçerken bir uğramıştım rahmicim yine aynı tas aynı hamam değişiklik yok yani anlayacağın dişe dokunur bir yorum ufuk açıcı bir tespit ne gezer .... kim neye inanıyor kime güveniyor 30 martta cevabı alacak herkez

Doğduğuna Berkinler,doğurduğuna onların anneleri,yaşadığınada, azanlarla ezenleri görmek zorunda kalanlardır pişman olanlar.

FRONTAL yazınızı AKP min'e kadar okudum orda bıraktım(şaka tabi)..Reha Muhtar gibi yazanları "sabah akşam düşman yaratanlar vardı bir zamanlar" diye kınıyordunuz,çok şükür o günler geride kaldı diyordunuz, bana burada kaç kez senin modan çoktan geçti senin gibileri müzeye koymak lazım dediniz.Ne oldu bağımsız olmadınmı ya Arap sermayesinin kölesi olur, olur olmaz yeri imam hatip yapar yada batı sermayesinin esiri olur onun ürettiğini yersin.Şaşırmak için çok geç.

Sadece siyasetçilerin değil Hülya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu soruyu sorduğuna göre; doğduğuna, doğurduğuna ve yaşadığına pişman olan kişi senmisin?

helal olsun dedirtmesinin izahı başka nasıl olur ki?

İlber Ortaylı hocanın" CUMHURİYETİN İLK YÜZ YILI "KİTABINDAKİ TESPİT HER ŞEYİ AÇIKLAMIYOR MU?Bu m-illetin %100 e yakını müslüman!.."Asıl meseleler;azınlık örgütleri,rejim ve İSTİBDATTIR.Aslında Romalılar için diktatoryanın ayıp olmaması gibi,istibdat da müslümanlar için ayıp bir şey değildir.Romalılar ciddi işler için diktatoryayı savunur ve diktatör tayin ederler.İslam'da da'istibdat've'müstebit'beceri barındıran bir tarzdır." RTE nin bu toplumda kabul görmesinin ve hatta çaldıklarına bile

Araştırmacı yorumcu frontal hanım. Sizin donanımlı biri olduğunuz yorumlarınızdan belli. Hulya hanım, hanımefendi onca yorum yazmış, sadece sizi etkileyen verdiğiniz kesitmi oldu? Hanım efendinin vermiş olduğu msj dikkatinizi çekmedimi? Sevgiler....

Hülya, ne kadar dikkatlisin sen öyle:) okadar yazının yorumun içinde sadece bir harf hatasımı dikkatini çekti ? AKP nin olucaktı, telden yazdığım için "m" harfine dokunmuştum yalnışlıkla. Ne tuhaf, insanlar sadece küçük detaylara takılıyor. Oysa ki okadar yorum yazdım, bir şeyler anlatmak anlamın da Hülya sadece harf hatasına takılmış. Hülya sana kızmıyorum Rabbim sana kısıtlı vermiş kapasiteyi yapacak bir şey yok.

FRONTAL sana bir soru soracağım: İnsanları doğduğuna,doğurduğuna ve yaşadığına pişman etmeye siysetçilerin hakkkı varmıdır?

FRONTAL(10:59) kesit: İcraatını destekleyen yada AKP min uğradığı.... :)

Merak etmesin rahat uyusun... Adını telaffuz etmem... REHA MUHTAR. İşte Reha beyin bu yazısı, kendileri hakkındaki düşüncemi değiştirdi. Objektif tarafsız yazı bu dur. Eğriye eğri doğruya doğru demek büyük bir erdemdir.

slamcı, Cumhuriyetçi-Osmanlı, Bülent-Tayyip” yazmış, fark etmiyor...En yakınınızdakiler “öne sürülerek” sizi bitirmek için operasyonun düğmesine basılıveriyor... Artık hangi senaryo yürürlüğe konur bilmiyorum..paramı çekilir?Döviz mi gelmez?.. Borsa mı düşer?.. TÜSİAD tam sayfa ilan mı verir?.Yağ krizi mi çıkar?.. Anarşi mi hortlar?.. Olaylar mı sürer?.. Onları bilmem?.Kimdi Ecevit’in yaşayan bir ölü olduğu haberini yazıp en vurucu hamleyi vuran yakın gazeteci acaba?..

infialidir... Yoksa ben önümüzdeki seçim de AKP’ye oy atmayacağım... Bu durumumda değişiklik mevz-u bahis değil... Fakat bir zamanlar Ecevit’e ve Özal’a yapılanın aynısının olmasını istemiyorum, bu durum arz-u halim... Hiç birşey sonsuza kadar gizli kalmıyor değilmi?Gün geliyor operasyonlar ve hesaplar birer birer ortaya dökülüyor... Bülent Ecevit nire?.. Tayyip Erdoğan nire?.. Fakat uluslararası paranın merkezleriyle takıştınız mı, istediklerini yapmadınız mı adınızın önünde “Laik-

Bunların hiçbiri bu insanların “derin operasyonlarla” seçimle geldikleri iktidardan, abidik kubidik yöntemlerle düşürülmelerini gerektirmiyor... Operasyon yapanlar, kendi rol aldıkları operasyonların kendi biçimlendirdikleri tarihini yazmaya soyunuyorlar... Tayyip Erdoğan’la gönül bağım olmadı hiç... Oysa şu anda yapanların ne anlama geldiğini bilecek kadar şerbetliyim... Ecevit’e de aynısını yapmışlardı..Muhtemelen şimdiki infialim de Ecevit’e yapılanlara karşı duyduğum biçareliğin

Sonra “ahlaklı ve etik gazeteciler olarak”, toplumu operasyonlarla suni olarak şekillendirdiklerinin tarihini yazmaya soyunacaklar, öyle mi?.. Tayyip Erdoğan’ın birçok hataları bulunduğunu, otokratik bir kişiliğe meyyal olduğunu, toplumun cumhuriyetçi ve laik kesimleriyle iyi diyalog kuramadığını düşünüyordum..Cumhuriyetçi kesimler arasında iktidarının son döneminden çok fazla “muzdarip”in varlığını fark ediyorum... Fark etmez Ecevit‘in de bir sürü yanlışı ve hatası vardı ülkeyi yönetirken..

Aynı insanlar, aynı tanıdıklar olabilirmiydi? “Sorun iktidar değil, Ecevit” demekle, “Sorun AKP değil, Tayyip Erdoğan” demek arasında hiç fark olmadığını, aslında aynı operasyonun, aynı stratejinin, aynı taktiğin aynı tanıdık ve mahut çehreler tarafından senaryolaştırıldığını o kadar iyi bilmekteyim ki..Gazetecilikten bahsedecekler şimdi elbette.. Etik gazetecilikten değil mi?.. Sırtını ulusal ve uluslararası sermayeye dayayıp, derin konsorsiyumların “etki ajanı” olarak görev yapacaklar..

Son anda Rahşan Ecevit duruma ayıldı... Ecevit‘in almakta olduğu ilaçları çöpe attı ve Ecevit‘i yaşattı... Fakat öyle bir psikolojik harp yaşatmışlardı ki Ecevit‘lere, artık bütün ipler “konsorsiyum”un eline geçmişti.. Heyhat O gün Başbakan Ecevit’i; “gömleklerini değiştirmeyen, kirli gömlek ve atlet giyen, yıkanmayan, düşüp kemiklerini kıran ve yaşayan bir ölü ve bitkisel hayatta bir kişi olarak” lanse edenlerle, bugün aynı amaçlara matuf benzer haykırışlarda bulunanlar acaba aynı kalemler-

Anayasa’nın bilmem kaçıncı maddesindeki zorunluluk halleri nedeniyle... “Tezgahlanmış Başbakan’ı indirme operasyonu” adım adım yürürlüğe konuyordu... Çiğli’de, İstanbul’da gerçekleştiremedikleri suikasti nihayet yapacaklardı... Onu yaşayan bir ölü olarak lanse etmişler, artık ülkeyi istedikleri kıvamı getirmişlerdi..Ecevit aldığı ilaçların etkisiyle “Başbakanlık merdivenlerinden düşüyor, durup dururken evde ayağı takılıp kemiklerini kırıyordu...” Kemikler bir türlü kaynamıyordu!.

Yerine gelecek kişi belliydi... En yakınındaki olacaktı elbette yerine gelecek kişi!.. Böylece koalisyon devam edecek, her şey istendiği gibi sürecek ve yönetilecekti... En yakında görünüp de o yazıyı yazan gazeteci, Ecevit’e en öldürücü darbeyi vurmuştu..O yazısı “Gezi Parkı olayları” etkisi göstermiş, bütün manşetler, gazeteci ve yazarlar yazıya referans yaparak “Ecevit’in zorunlu nedenlerle Başbakanlığı bırakması gerektiğini” yazmaya başlamışlardı..

Unutamam.Bir gün sabah kalktım büyük gazetede, o gazetecinin yazısını gördüm... Gözlerim faltaşı gibi açıldı... Ecevit’in berbat durumda olduğunu, evinde yıkanmadığını, gömleklerini değiştirmediğini, hafızasının yerinde olmadığını, “yaşayan bir ölü” olduğunu anlattığı yazısına tanık oldum... Ecevit‘in Başbakanlık yaptığı günlerdi...Ulusal ve uluslararası sermaye, karteller, tröstler ve derin konsorsiyum “Ecevit’in Başbakanlık’tan düşürülmesine çoktan karar vermişti...

Sermaye gruplarına tek başına nasıl çaresiz duruma düştüğünü birebir yaşamıştım...Kontrgerilla’nın ona nasıl suikast düzenlediğini, o “suikastten” nasıl kıl payı kurtulduğunu birebir görmüştüm... Nahif gençlik liderimin Başbakan’ken; nasıl “Yaşar ne yaşar ne yaşamaz” hale getirildiğine, kendisine nasıl yaşayan bir ölü muamelesi çekildiğine, gazetelerin manşetlerinin nasıl sahtekarca bu yalanı pompaladığına tanık olmuştum..Bülent Ecevit’in en yakınındaymış gibi görünen bir “gazeteci” vardı hiç -

Olmadı. Bugünlerde çok görüldüğü gibi bir medya grubunun başına geçmek gibi “idealleri ve amaçları” çoktan gerilerde bıraktım... Teklif edilen onlarca görevi “paralarını ve miktarlarını sormadan reddediyorum...” Tayyip Erdoğan’a hiç oy atmadım, sanıyorum hiç de oy atmayacağım.. Ancak Bülent Ecevit’e oy atmıştım... Onun bu ülkede; her şeyi yönetebileceğini düşünen sermaye gruplarına tek başına nasıl çaresiz duruma düştüğünü birebir yaşamıştım..Onun bu ülkede; her şeyi yönetebileceğini düşünen

“Yetmez ama evet” demedim...Darbelerle hesaplaşılmasını istememe rağmen, oy sandığının önüne geldiğimde ‘evet’e de gitmedi elim... AKP’nin kazandığı üç seçimin ilkinde hiç sandığa gitmedim... İkincisinde CHP’ye oy verdim...Üçüncüsünde elim yine “herhangi bir partiye oy atmaya gitmedi...” Laik olduğum kuşku götürmez... Atatürk‘ü sevdiğim, referans aldığım ise malumun ilamı..Atatürk’e göre Osmanlı’yı, Batı’ya göre Ortadoğu’yu daha bir önemsediğini gördüğüm AKP’yle aramda ‘özel’ gönül bağı hiç

Hiç bir zaman AKP nin bir güzel icraatını destekleyen yada AKP min uğradığı bir haksızlığa tepki veren bir yazınızı okumadım. Ve siz şimdi bu ülkenin Başbakan'ını hakkınız ve haddiniz olmadığı halde istifaya çağırıyorsunuz sayın Turan . Sayın Reha Muhtar I'n bir yazısı beni çok şaşırtmıştı ve sonra Reha bey hakkındaki düşüncelerimi o yazı değiştirmişti. Neydi ?o yazı sayın editörün müsaadesi ile yorumcu arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum;Ecevit’e de aynısını yaptılar... AKP’yle hiç ilgim yok...

Evet sayın Turan yine bildik, AKP karşıtı bir yazı emin olun, hiç şaşırmıyorum artık sizin yazılarınızı okurken . Hiç bir zaman için tarafsız yazılar yazamıyacaksınız. Tabiri caizse bir söz vardır; yiğidi öldür hakkını inkar etme diye . Tahminim siz bu sözü hiç işitmediniz. Doğada olan yaşıyan rabbimin yarattığı nesiller dahi kusursuz değildir. Kalmış ki bir parti ve lideri kusursuz olacak hepimizin kusurları hataları vardır, ancak bu tümden kötüleyerek yok saymak doğru ve etik değildir. Sizin -