YORUMLAR
Toplam 16 yorum var. Onay bekleyen yorum yok.
Misafir 11 Mart 2011 Cuma 17:52

Gençliğimizde Bizans Entrikalarından söz edilirdi. Meğerse Entrikaların daniskası geçmişte Osmanlı'lardaymış, günümüzde de CHP'de!!!

Yorumu oyla      59      58  
Misafir 11 Mart 2011 Cuma 17:03

"Kar lekeleri",Güneşin açıp,karın erimesi ile ortadan kalkabilir.Oysa VİCDAN Lekelerini çıkaracak yok edecek ne bir deterjan üretilebildi,nede bir tabiat olayı.Allah VİCDAN Lekelerinden korusun.

Yorumu oyla      60      49  
Misafir 11 Mart 2011 Cuma 11:20

Tebasının Oda tv diye bildiği, son gelişmelerle,aslında "Yatak Odası tv" olduğu anlaşılan, Çirkin tezgahların senaryolarının yazıldığı mekan ve taraftarları arasına,CHP kurmay heyetlerinin katılmış olması,12 Haziran seçimlerinin dengesini altüst edecektir.Seçimlere katılım oranını en az 10-15 Puan daha aşağıya düşüreceği kesindir.Bu da Bir Partiye yüzde kaç puan daha eklemiş olacaktır.matematik hesabını bilenler bunu rahat bulabilir.G.K.A.

Yorumu oyla      63      60  
-AB- 11 Mart 2011 Cuma 11:11

(3) Aman yanlış anlaşılmasın, ben Avrupa Birliği raporları esas alınmalı filan demiyorum, onlar pohpohlarken de, eleştirirken de ben bize bakalım, kendi değerlerimiz üzerinden yorumlayalım diyordum. Fakat ortada bir tezat olduğunu görmemiz lazım. Bu birçok konuda da geçerli. Görsel ve Hissel kullanıldığında İşitsel yönümüz köreliyor. Duyuyoruz ama anlayamıyoruz sanki; sorgulayamıyor, hesap soramıyoruz. Yağan temiz kar da bahçemize düşünce ancak bizim bahçemiz kadar beyaz kalabiliyor. A.B.

Yorumu oyla      67      53  
-AB- 11 Mart 2011 Cuma 11:04

(2) Çok yeni olduğu için hemen örneklendireyim. Yıllardır Avrupa Birliği ile uyum kanunları üzerinden popülerlik elde edip, çıkan olumlu raporları bir araç olarak kullanırken (hatta bu yolla milli yaklaşılması gereken bir çok şeye çalım atarken) kendini alkışlatan AKP, bugün de gazetecileri içeri alınca çıkan sert rapor karşısında, bunlar önemli değil, biz kendi bildiğimizi yaparız diyerek kendisini alkışlatıyor. Tezat var mı: Kesinlikle evet; Anladık mı, sorguladık mı: Kesinlikle hayır. A.B.

Yorumu oyla      67      53  
-AB- 11 Mart 2011 Cuma 10:58

(1) Toplumun çoğunluğunun öğrenme şekli görseldir yorumunuza katılıyorum ama tamamlanması gerekir diye düşünüyorum. Biz yöntem olarak görsel ama algıda seçiciliği de duygusal olan bir toplumuz. Yani, Hissel yanı olmayan Görsel de bizim için öğrenme aracı değil bence. AKP'nin bu kadar başarılı olmasının altında yatan sebeplerden birini de buna bağlayanlardanım. Görseli şu veya bu şekilde kontrol altında tutuyor, iyi kullanıyor ve Hissel yanımızı etkili br şekilde yönlendiriyor. A.B.

Yorumu oyla      58      53  
Misafir 11 Mart 2011 Cuma 02:28

"Toplumsal ahlak anlayışımızda bir garabet var"! yeni mi anladınız Sy.Yazar! Ezelden beri "çalsın da iş yapsın" diyen, ya da "dini kitabına uyduran", ya da "kendine Müslüman" deyimini yaratan bu halktan ne bekliyorsunuz ki? Tam bir Garabetlik!

Yorumu oyla      58      62  
teyze 11 Mart 2011 Cuma 02:19

KAR ve soğukta aklıma ilk olarak kiremit-tuğla gelir benim.Rahmetli babaannem ısıttığı beze sardığı kiremitleri ayak altımıza koyardı.Gençlere anlatınca taş devrinden kalmasınız diyorlar.Bende sizin cilalı bu devrinizden güzeldi diyorum.TV ve bilgi kirliliği mevzusu cilalı sayılır sanıyorum.Kara cilalı daha uygun.

Yorumu oyla      61      53  
teyze 11 Mart 2011 Cuma 02:18

KIŞ VE SOĞUK: Mikropların kırılması,toprak için faydası vs bunları geçiyorum,kış şefkattir.Aile sıcaklığıdır.İnsanların çocukluk anılarında en önemli yeri soğuk uzun kış geceleri ve aile ortamı en çok yer edermiş.S.Nursi'nin kış ve şefkat konusunda çok güzel bir yazısını okumuştum.Böyle şeyler yazıyordu.

Yorumu oyla      62      53  
Misafir 10 Mart 2011 Perşembe 23:05

Bülent Bey, Elinize sağlık.

Yorumu oyla      64      50  
Misafir 10 Mart 2011 Perşembe 20:26

Evet, 28 ŞUBAT Yargılanıyor.Bu çerçevede bir hatırlatma yapayım.28 Şubat sürecinde Kurulan Anasol-D Hükümetini bozan Sn Deniz BAYKAL,ısrarla, feveran ederek,adeta isyan ederek "BANKALARIN içi BOŞALTILIYOR" diyerek Koalisyonu BOZUYOR.Malesef Baykalın bu tavrını ANLAYAMAYAN Türk Halkı,Apo Canisininde yakalanması ile, Oyları 1999 seçimlerinde Ecevite,Baykalıda Sandığın dibine çakıveriyor.Şimdi Sn Baykaldan RİCA ediyorum,O dönemki BANKA hortumlamalarını Yargıya iletiversin.H.Tahsin

Yorumu oyla      63      54  
Misafir 10 Mart 2011 Perşembe 20:21

Ben gündemdeki bu konuya değinmek istemiyorum.Çünkü konu Yargıda ve İKİ Yıla yakın Yasal DİNLEME kayıtları da Savcılıkta.Ben 28 ŞUBATIN Yargıya sevki ile ilgili konuya değinmek istiyorum ve MİLLETİMİN Gözü aydın diyorum..Temennim odur ki,Yüce Türk YARGISI,1997 ile 2002 Kasımı arasında,Türk HAZİNESİNDEN Hortumlanan Yüzlerce Milyar Doları HÜPLEYENLERDEN tek tek hesap sormakla kalmayıp,HORTUMLANAN Yüzlerce Milyar Doların,Faizleri ile birlikte Türk Hazinesine İADESİNİ sağlar.H.Tahsin.

Yorumu oyla      62      54  
Misafir 10 Mart 2011 Perşembe 19:40

Toplumdaki bu yozlaşmaya direnç göstermek isteyen insanlar ise "statükocu" etiketiyle yaftalanıp, söyleyenin bile anlamını bilmediği bu kelimeyle hakarete uğruyor. Bilindik bir öykünün son cümlesi vardır. "o iyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler" diye. İyi insanlar da bizim. Güzel atlar da. İyi insanlarımızı ve güzel atlarımızı korumanın bir yolu, ayıplanması gerekeni ayıplamaktan ve övülmesi gerekeni övmekte asla vazgeçmemektir. Yozlaşmaya karşı direnç "statükoculuk" olarak diye anılsada

Yorumu oyla      62      52  
Misafir 10 Mart 2011 Perşembe 19:22

Efendim. Önce kulak, sonra göz ve en sonunda insan alışır. Medyanın alıştırmak konusunda çok pervasız bir fonksiyon gördüğünü ifade etmek isterim. Ben hatırlıyorum. İlk gençliğimde bir siyasi partinin genel başkanının damadına hediye edilen bir araba, henüz böyle şeylere alışmamış toplum tarafından ayıplanmıştı. Ülkemizin siyasetinde gelinen noktada, artık bir siyasi partinin lideri çocukları için işadamlarından para istediği için eleştirilmiyor ayıplanmıyor. Toplum dönüşüyor.

Yorumu oyla      63      53  
Morina 10 Mart 2011 Perşembe 13:12

Bülent Bey, tacizdi, usulsüzlük/yolsuzluktu, ahlaksızlıktı ve başka olumsuzluklar az veya çok her ülkede var, bunlara karşı tepkiler ise farklı. Özellikle demokrasiyi ithal etmeyip bir mücadele ile kazanmış, sosyo-kültürel/ekonomik yapısı oturmuş ülkelerde kavramlar da yerleşmiş, yani siyah ve beyaz önemli ölçüde ayrılmıştır. Arayış ve dönüşüm içerisindeki toplumlarda ise siyah ve beyaz duruma ve döneme göre çeşitli tonlarda karışabilir. Belki de bunlar toplumsal evrimin zorunlu sancılarıdır.

Yorumu oyla      60      54  
Misafir 10 Mart 2011 Perşembe 12:30

Kemal bey çıkıp resmi açıklama ile diyorki,"Bana hiç kimse,Prof.Yalçın Küçüğün suçlu olduğunu izah edemez." bu VİDEO internet sitelerini süslüyor.Çıkıp diyor ki, S.Yalçın adı gibi KAYA gibi adamdır,dosdoğru adamdır"...Öyle mi öyle.Bu VİDEO da internet sitelerini süslüyor.Peki,İklim denilen bayan kim???,peki bu bayan ile yaptığın görüşmeyi NEDEN eski Genel başkanına ANINDA İLETMEDİN? Sığındığın mazeret geçerli mi? tutarlı mı?..sözün bittiği yer."Bana Arkadaşını söyle.........".Sözün bittiği yer.!

Yorumu oyla      63      65