Son bir haftada dünyada ve bölgemizde neler oldu? Son bir haftada ortaya çıkan olaylara ve verilere kısaca göz atalım.
ABD, giderek özgürlükler ülkesi olmaktan çıkıp suç ve günah Cehennemine dönüşüyor. Chicago Polis Departmanı’nın açıkladığı, son rakamlara göre, 2016 yılının 11 ayında sadece Chicago'da öldürülen kişi sayısı 701’e ulaştı. Yani sadece Chicago’da her ay ortalama 65 kişi saldırılarda öldürülüyor. Silahlı saldırılarda yaralananların sayısı da 2016 yılının 11 ayında 4 bin 50 olarak kayıtlara geçti. Her ay ortalama 370 kişi saldırılarda yaralanıyor.
Bu da gösteriyor ki ABD, 65 ülkeden oluşan koalisyon kurup Suriye’ye girmeye çalışırken Suriye ABD’ye giriyor..
ABD’nin ve yakın dostu İran’ın yönettiği Irak'ta ise şiddetin 1 aylık bilançosu çok ağır. Birleşmiş Milletler Irak'a Yardım Misyonu’nun verilerine göre Irak'ta son 1 ayda meydana gelen şiddet olaylarında 2 bin 855 kişi öldü, bin 380 kişi yaralandı.
BM’nin aylık raporunda, Anbar vilayeti hariç ülkedeki şiddet olayları ve çatışmalarda bin 959 askerin hayatını kaybettiği, 450 askerin yaralandığı ifade edildi. Raporda, kasım ayında 2 bin 885 Iraklının çatışmalar nedeniyle öldüğü, bin 380 kişinin yaralandığı aktarıldı. Başkent Bağdat'ın olaylardan en çok zarar gören kent olduğu vurgulandı.
Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’u DAİŞ'ten almak için 17 Ekim’de başlatılan operasyon süresince 1.600 peşmergenin hayatını kaybettiği yaklaşık 10.000 peşmergenin de yaralandığı açıklandı.
Birleşmiş Milletler’den yapılan açıklamada da, Kasım ayında Irak güvenlik güçlerine bağlı yaklaşık 2.000 askerin hayatını kaybettiği ve 4500’inin yaralandığı aktarıldı.
Türkiye’nin, Suriye’de devam eden Fırat Kalkanı Harekatı'nda 24 Ağustos’tan bugüne kadar 18 şehit, 27 yaralımız, ÖSO’dan ise 43 şehit, 59 yaralı var..
Irak’taki DAİŞ operasyonu, 60 bin asker ve 124 uçak ile yürütülürken, Türkiye, ÖSO güçleri dahil 5500 asker ve gerektiğinde 2 uçak ile harekatı sürdürüyor.
Yani ABD ve yerel uşakları Irak ve Suriye’de de Batağa saplanıyor..
Suriye’nin Haseke kentinde ABD ile PKK-YPG suçüstü yakalandı. Kimliği belirsiz bir uçak, ABD-YPG toplantısını vurdu. Saldırıda 5 ABD askeri ile 2 CIA casusu öldürüldü.
ABD ve Alman casuslarına Suriye’de ikinci darbe Münbiç’te vuruldu. Münbiç’te terör örgütü YPG saflarında Türkiye ve Suriye halkına karşı savaşan Alman ve ABD'li casuslar Türk savaş uçuklarının bombardımanı sonucu öldürüldü. Hava saldırısında çok sayıda PKK-YPG’li taşeron terörist de öldürüldü.
Suriye’de başka önemli gelişmeler de oldu. Rejim kuşatması altında bulunan Halep'te muhalifler kendi küçük gruplarını feshederek ‘Halep Ordusu’ kimliği altında birleştiler. Halep'te 48 saatte ellerindeki toprakların yaklaşık yüzde 40'ını rejim ve PKK'nın Suriye kolu YPG'ye kaptıran muhalifler, altında savaştıkları farklı isim ve bayrakları bıraktılar. Tüm gruplar, “Halep Ordusu”adı altında tek isim ve komuta altında savaşacaklarını açıkladılar. Yeni kurulan oluşumun genel komutanlığına Ebu Abdurrahman Nur, askeri komutanlığına ise Ebu Beşir Amara seçildi.
Bu arada Suriyeli muhalifler, Halep konusunda Antalya’da Rusya Dışişleri Bakanı’yla görüştüler. Görüşmelerde önemli mesafe kaydedildiği anlaşılıyor. Görüşmeye Katar ve Suudi yetkilileri de katıldı.
Putin, Rusya’nın yeni dış politika konseptini onayladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin ABD ve NATO ilişkileri ile Suriye politikası gibi konuların ön plana çıktığı yeni dış politika konseptini onayladı. Rusya, yönünü İslam dünyası ve Asya’ya çeviriyor.
Geçe ay Türkiye aleyhine aldığı kararla, devletimize saldıran PKK, FETÖ ve DHKP-C gibi terör örgütlerine açık destek veren Avrupa Parlamentosu’na inat, 42 üyeli Asya Parlamenter Asamble'si FETÖ'yü “terör örgütü” ilan etti. Asya Parlamenterler Asamblesi’nde Rusya, Çin, Hindistan gibi Asya’nın en büyük devletleri de bulunuyor.
ABD’nin Ortadoğu ve İslam ülkelerine yönelik politikası Batılı ülkelerde de yüksek sesle eleştirilmeye başlandı. Eski ABD Dışişleri Bakanı Medeline Albright, "Ortadoğu'daki sorunları dışarıdan bir gücün çözmesi mümkün değil; ancak bölge kendi içinde çözebilir" dedi ve ABD’nin dış politikasını eleştirdi.
Obama’nın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Staphan Hadley, ABD’nin DAİŞ ve El Kaide ile mücadeledeki yanlışlarına dikkat çekti. ABD'nin bu mücadelede bölgesel aktörlerle yakın çalışmasının önemine değindi. Hadley, ABD bakımından askeri güç yerine ekonomik ve politik gücün daha fazla işe yarayabileceğini savundu. "Ortadoğu daha fazla Amerikan askeri görmek istemiyor, onlara farklı şekilde destek olmalıyız" diyen Hadley, son dönemde ABD'nin Ortadoğu'ya gereğinden fazla angaje olduğunu söyleyerek eleştirdi.
Alman Federal Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen, Batılı ülkelerin, Suriye'nin Halep kentinde yaşananları durdurmakta yetersiz kaldığını söyledi. Röttgen Almanya Federal Meclisi'nde Ortadoğu'daki durumla ilgili görüşmeler sırasında Lozan'da hiçbir AB ülkesinin olmadığını hatırlattı. Batnın düştüğü çaresizliğe dikkat çekti.
İngiliz gazetesi Times, “Putin ve Erdoğan Suriye'yi paylaşıyor” diye yazdı. Türkiye ile Rusya'nın Suriye'nin kuzeyindeki bölgelerde kontrolün kimde olacağı konusunda anlaşmaya başladığını kaydetti. Times haberinde, “Suriye'de iç savaşın başlangıcından bu yana farklı tarafları destekleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in uzlaşmaya başladığı”nı söyledi.
Bu arada Ankara’yı sürekli topa tutmaya yeltenen AB, “Türkiye’ye güvendiğine” karar verdi.
AB Başkanı Juncker, "Bizim onlara ihtiyacımız olduğu kadar onların da bize var, Türkiye geri kabul anlaşmasını iptal etmeyecek" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "güvendiğini" belirten Juncker, "Erdoğan, ülkesinin kıyılarını suç örgütlerinin ve insan tacirlerinin ellerine bırakmayacaktır" diye konuştu.
Bakalım AB, içine düştüğü PKK ve FETÖ çukurundan çıkabilecek mi?
Kısacası durum şu: ABD öncülüğündeki Haçlı-Siyonist koalisyonu Suriye’ye girmeye çalışıyordu. Ama görünen o ki Suriye, ABD ve Avrupa’ya giriyor…