Görüldüğü, duyulduğu kadarı ile bazı politikacıları fena halde stres basmış!
Niye?
Dokunulmazlık gitti diye!
Şimdi ne olacak?
Çağrılan çıkmak zorunda kalacak.
Nereye?
Adalet önüne!
Niçin?
Haklarındaki fezlekelerde yer alan ‘suçlamaların’ hesabını vermek için. Suç varsa ceza almak, yoksa temize çıkmak için.
Vaziyet böyle olunca, bazılarını ister istemez stres basmaması mümkün mü?
Eee boşuna, ‘Mahkeme, Kadıya Mülk Değil’ dememişler.
Bu ne demek mi?
Hayli zaman önce yayınlanan konuyla ilgili bir yazımızda da dikkat çektiğimiz gibi, şu demek:
“Bu dünyada hiçbir iş ve makam insanlar için sürekli değildir. Hiçbir kimse, bulunduğu kamu hizmetinde ömrünün sonuna kadar kalmaz. Bir süre sonra bu işe başkası getirilir, kendisi ayrılır. Hiçbir kimse, hizmet için bulunduğu kamuya ait bir makam ya da mevkide ömrünün sonuna kadar kalamaz. Ayrıca o yeri kendi malı ve mülküymüş gibi de kullanamaz. Gün gelir, onu o yere getirenler onu oradan alır, yerine bir başkasını getirebilirler. Bu sebeple geçici de olsa devlete ait olan yerleri işgal edenler, o yerlerde yetkilerini yanlış yolda kullanmamalıdırlar.”
Aslında yukarıdaki sözler, her politikacının kulağına küpe olmalıdır.
Niye?
Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner diye!..