Bugün bu sütunda yayınlanması için kaleme aldığım yazıyı, son anda beklemeye aldım.
Niçin?
Okurlarımdan birinin isteğine öncelik vermek için.
Değerli okurum, bir önceki ‘merhaba’ yazımın yorum bölümüne eklediği satırlarda bakın ne diyordu:
“Eski bir okurunuz olarak, emekçi ve emekli kesiminin savunucusu olduğunuzu çok iyi bildiğim için, sizden bir ricam olacak. Lütfen, yiyecekten içeceğe yapılan zamların emekli aylıklarına büyük darbe vurmaya devam etmesi konusunda da bir şeyler yazınız.”
İşte bu nedenle, zaten yazmayı düşündüğüm bu konuya öncelik verip, hemen aşağıdaki satırları kaleme aldım.
*
Günümüzde alış-veriş için girdikleri marketlerden suratı asık çıkmayanların sayısı azdır sanırım.
Niye?
Bu ülkede dar ve sabit gelirli vatandaşların sayısı, hali vakti iyi olanların sayısından hayli yüksek diye!
İşçi (asgari ücretli) gibi, emekli gibi…
Diyeceksiniz ki;
Marketlerden neden suratları asık çıksınlar?
Diyeceğim ki;
Etiketlerdeki rakamlar yüzünden!
Bu ne demek?
Yiyecek ve içecek fiyatları sessiz sedasız artmaya devam ediyor demek.
Sütten yoğurda, sudan bisküviye, sabundan şampuana, kağıt peçeteden tuvalet kağıdına market raflarında karşına ne çıkarsa!
1’er liralık, 3’er liralık zamlar!
Bunlar, doların füze gibi tırmandığı o günlerde yapılan zamlar değil, doların düşüşte olduğu şu günlerde yapılan zamlar.
Vaziyet böyle olunca, dar ve sabit gelirli insanların girdikleri marketlerden suratları asılarak çıktıklarını düşünmek hiç de yanlış olmaz.
Bazıları şöyle düşünebilir:
“Bu küçük zamlar, o kadar önemli mi?”
Evet önemli!
Kimler açısından?
Yazının girişinde de dikkat çektiğim gibi, 1000 liralık, 1300 liralık, 1500 liralık maaşlarla geçinmeye çalışan emekliler ve de 1600 liralık asgari ücretle yaşayan işçiler açısından!
Günlük alış-verişte en azından 3 ayrı ürün için fazladan ödenen 1’er lira, günde 3 lira, ayda 90 lira…3 ayrı ürün için fazladan ödenen 3’er lira ise günde 9 lira, ayda 270 lira eder.
Bu, zorunlu ihtiyaç maddelerine harcanan aylık para değil.
Ya ne?
Zorunlu ihtiyaç maddeleri için yapılan harcamanın üzerine fazladan eklenen aylık para!
Peki ne yapılmalı?
En azından düşük maaşlı emekliler, hatta asgari ücretliler için periyodik zammın dışında ek bir zam gündeme gelmelidir.
Daha önce bir ilk gerçekleştirilerek yapılan ve milyonlarca insanı sevindiren ek zamlar gibi.
Bu gereklidir.
Mantıken de vicdanen de!
Bunu yapmak elbette kolay değildir. Ancak, böylesine güçlü bir iktidar açısından imkansız da değildir.
*
KARAOĞLAN’SIZ YILLAR
Bugün 5 Kasım 2018…
Türk siyasetinin en namuslu, en dürüst devlet adamlarından merhum Bülent Ecevit’in aramızdan ayrılışının 12’nci yıldönümü…
Bir kez daha rahmetle, saygıyla ve özlemle anıyoruz.