E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Ankara Kulisi

Büyük Gazetenin Vefasızlığı da Büyük Oluyor...
1 Temmuz 2010 Perşembe

Hürriyet Gazetesi’nin yayın politikası ve patronaj tarafından kullanılış biçimi, Ertuğrul Özkök’ün taktiksel haberleri üzerine kitapları dolduracak kadar eleştiri yazıldı çizildi.

Ama Doğan Grubu’nun amiral gemisi Hürriyet’teki insani dramlar ve kıyımlar hep göz ardı edildi. Medya Hürriyet Gazetesi’ni adeta görmezden geldi. Hiç iç karışıklığı ve iç hesaplaşması, hakları yenilen personelleri yokmuş gibi davranıldı.

Oysa büyük gazetenin ardında bıraktığı çok hikaye var. Onlardan sonuncusu Ankara Bürosu’nun deneyimli muhabiri Kamuran Zeren’in işten çıkartılış biçimi.

Kamuran Zeren uzun süredir, amansız bir hastalıkla mücadele ediyor. Hani Hürriyet’in haftasonu eklerini doldurduğu Ayşe Arman’ın sayısız röportaj yaptığı, “hastalığı şöyle yendi böyle yendi” hikayelerine konu olan hastalıkla.

Üstelik Zeren’in hastalıkla mücadelesi Hürriyet’e yazı dizisi olanlardan bile daha zordu ve haber değeri taşıyordu. Çünkü amansız hastalık iki farklı biçimde Zeren’in vücudunu sarıyordu. Ama mücadele etti ve iki ameliyat geçirip ayakta ve hayatta kalmayı başardı.

Bu arada zaman zaman mecburi olarak ve kanuni hakkı gereği rapor alıyordu. Ama raporlu günlerinde bile gazeteye uğrayıp çalıştığına, haber yazdığına tüm Ankara büro şahitti.  

Ama Filiz Akın’a, Kazım Kanat’a gelince yazı dizisi olup süslü püslü insani hikayeler biçiminde kaleme alınan hastalık, kendi muhabirlerinde görülünce “insanlık”tan eser kalmadı.

Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu ve Ankara Haber Müdürü Faruk Bildirici, geçen hafta –sanki bilmiyormuş gibi- Zeren’e performansındaki düşüklüğün nedenini sordu.

Bununla da yetinilmeyip, İstanbul İnsan Kaynakları aracılığıyla Zeren’e neden bu kadar çok sağlık raporu aldığı sorularak savunması istendi.

Zeren, savunmasında aslında tüm Hürriyet çalışanlarına malum olan ve makul gerekçelerini açıkça sıralayarak hastalıkla olan mücadelesini anlattı.

Yazı dizilerinde, “hayattan kopmadım, hayata sarılarak aştım, işime dört elle sarıldım, kendimi koyvermedim, moralimi yüksek tuttum” gibi sunulan hastalık, gerçek hayatta Hürriyet’in yönetiminde farklı yankı buldu. Kamuran Zeren’in moralini de hayatla olan bağını da hiçbiri düşünmedi.

Çünkü Zeren, savunması istendikten bir gün sonra işten çıkartıldı. Enis Berberoğlu, amansız hastalıkla iki cephede savaşan Zeren’den çıkış belgesini imzalamasını istedi.

Herşey planlanmıştı ve çok belliydi. Zeren belgeyi imzalarken teknik servis haberlerini yazmak için kullandığı programdaki şifrelerini kullanıma kapatmıştı bile.

Sezen Aksu o en dramatik şarkısında “hayallerle gerçekler ayrı ayrı yaşar” diyor ya… Hürriyet’te de haberlerle gerçekler ayrı ayrı yaşıyor.

Yazı dizileriyle, dramatize hikayeler eşliğinde destanlar yazılan hastalık, kendi muhabirlerini işten atmak için gerekçe oluyor.

Bakalım haysiyet, şeref, erdem, insanlık edebiyatı yapan Hürriyet Ankara Büronun o çok güçlü yazarları yılların mesai arkadaşları Kamuran Zeren için iki satırcık yazabilecekler mi?

İçlerinden biri “ayıp ettin Enis” diyebilecek mi?

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 11149 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Akşam, Güneş ve Tercüman’ın Yakın ve Orta Vadede Geleceği
7/1/2010
Yazıları bir dakikada unutulan adam tası tarağı toplayıp kaçtı
7/1/2010
Kaçan Bir Adam: Yılmaz Özdil
7/1/2010
Berkan, Radikal Muhabirlerini Tehdit Etti, Yetkin Bu tehditi iletti! Kanal 1 Meydan Muharebesi!
7/1/2010
Sabah Ankara Yeniden Dizayn Ediliyor... Çetingüleç Gidiyor! Fox Ankara Seçime Endeksli!
7/1/2010
Bir gazeteci torpilsiz hastaneye giderse
7/1/2010
KOLTUK İÇİN AĞLAYAN GAZETECİLER…
7/1/2010
Gazeteci, CHP'li Danışmanı Yumrukladı, Sabah ve Akşam Muhabirleri Zor kurtardı!
7/1/2010
Türk Basınının Genlerini Bozan Virüs: DENGE
7/1/2010
Hürriyet Yazarı Yalçın Doğan'ı Kim İşletiyor?
7/1/2010
Kraldan Fazla Kralcı Bir Gazetecinin Sonu?
7/1/2010
Tandoğan'da kedi olan TRT, Çağlayan Mitinginde Tam Bir Aslan Gibiydi
5/1/2007
Yavuz Onursal Sabah Gazetesi'nde İki Kişiden Hiç Haz Etmez!
4/5/2007
Otel Bedava, Yemek Bedava; Sazak, Babahan, Çalışlar, Koru ve Bayramoğlu!
3/26/2007
İranlı Asgari Hürriyeti de Karıştırdı
3/14/2007
Yazı İşleri Müdiresi ve Belalısı!..
2/27/2007
Ankara Kulislerinden Canlı Yayın!
9/2/2007
Sabah Şaha Kalktı
2/3/2007
Esat Karakolunu Küfür Yağmuruna Tutan Başbakan Çocuğu
1/31/2007
BİZİM YAZARLARIMIZ!
1/23/2007
ATV'nin Binası Tezek Kokmuyor. Peki Niye Köylülük Ediyorlar?
1/15/2007
Muhabir Haberi Söker Alır, Yayın Yönetmeni Ne Yapar?
1/9/2007
İki Yazar! Ne Yazar?
12/18/2006
Emin ve Tansel Çölaşan
12/5/2006
Balçiçek Vakası
11/18/2006
Sabah ve ATV Ders Çıkarmalı ve Tüm Medya İçin Yeni Bir Sayfa Açılmalı
11/9/2006
Hürriyet, Milliyet, Sabah, Vatan ve Akşam Gazetelerinin Analizleri
10/16/2006
Ertuğrul Özkök'ün Sekreterliğinden Vatan'da Köşe Yazarlığına
9/30/2006
Ankara’sıyla İstanbul’uyla Bir Star Analizi
9/21/2006
Çekirge, Eski Muhabirlerinden Medet Ummaya Devam Ederse Daha Çok Çuvallar
9/14/2006
Emektar Yüzümüze Veda, Yeni Yüzümüzle Merhaba
9/10/2006
Radyo Muhabiri Yok Ama, TV Muhabiri Var mi?
9/2/2006
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
aynurCa 9 Ağustos 2007 Perşembe 

Kamuran Zeren'e çok büyük haksızlık yapıldı. Hürriyet Gazetesini ve bu işten sorumlu olanları da kınıyorum. Büyüklük bu değildir. İnsan hayatı söz konusu burada. Televizyon reklamlarında biz bir aileyiz imajları veren bir gazete nedense sıra kendi elemanına gelince aynı duyarlılığı sergileyemiyor. Yazıklar olsun. Ayrıca Bekir Coşkun ve Emin Çölaşan'ı çok severek okurum. Bekir Coşkun'un sardunyaların ölümü yazısında, sardunyalara gösterdiği duyarlılığı ya sahipsiz kalmış bir köpek yavrusu için nasıl üzüldüklerini okumuştum. Sardunyalara gösterdiği duyarlılığın binde birini Kamuran Zeren için de göstermelerini bekliyorum. Emin Çölaşan'ı da dürüst kalemini her zaman doğrudan yana kullanan bir yazar olarak düşündüm bunca yıldır. Bu konuda sessiz kalırsalar bendeki hayal kırıklığı bütün insanlara yönelik olacak. Artık hiç kimseye güvenilmeyeceğini, herkesin işine geldiğinde sesinin çıktığını gelmediğinde nasıl sus pus olduklarını düşünüp kendime şu soruyu soracağım sürekli "Peki biz kime güveneceğiz" "Hiç mi dürüst adam kalmadı artık bu memlekette" İçimde oluşturduğu iyi adam imajı belki de bu son günlerde yıkılacak. Tersi olursa da, "İyi adamlar da var karamsar olmaya gerek yok. Bizi medyada temsil edenler var.Herkes de çıkarcı değil canım. Bak kalemini nasıl haksızlıktan yana kullanıyorlar diyebilmek istiyorum. Diyemezsem eğer bir daha Hürriyet Gazetesi almayacağım, hiç bir yazara inanmayacağım. Gazete de okumayacağım.

Yorumu oyla      53      49  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
İstanbul
TCMB
fatih terim
Cüneyt Çakır
burçin terzioğlu
ütopya
madenci
Maden Ocakları
uefa