E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Alper Tan

Atamızın Çiftliğini Nasıl Yağmaladılar?
10 Kasım 2014 Pazartesi

Son haftalarda Ankara’da yapılan yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı üzerinden yoğun bir tartışmadır sürüyor. Belli medya kuruluşları tarafından manşet manşet, “Ata’nın Çiftliği”nin Tayyip Erdoğan tarafından yağmalandığı söyleniyor. Ata’nın çiftliğinin önemine binaen bir de biz eğilelim istedik. Ortaya çıkan gerçekleri halkımızla paylaşalım.
Biz onların yalancısıyız. Ankara Mimarlar Odası’nın internet sayfasındaki bilgilere göre. Atatürk Orman Çiftliği’nin tarihçesi ve yağmalanması süreci şöyle gelişmiş.
5 Mayıs 1925’te Abidin Paşa’nın eşi Faika Hanım’dan Mustafa Kemal tarafından satın alınan 20 000 dönüm arazi üzerinde “Orman Çiftliği” kurulmuş.
1925 – 1937 arasında maşallah, Etimesgut, Balgat, Çakırlar, Güvercinlik, Macun, Tahar ve Yağmurbaba gibi yerlerden ilaveten yeni arazilerin alınmış. Çiftlik 52 000 dönüme çıkmış.
11 Haziran 1937’de 52 000 dönüm çiftlik arazisinin Mustafa Kemal’in vasiyet mektubu ile T.C. Hazinesine hibe ve emanet edildiği yazılı.
13 Ocak 1938’de, 3308 sayılı kanunla “Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu” kurulmuş ve Orman Çiftliği bu kuruma devredilmiş.
1938 – 1950 yılları arasında Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu İdare Meclisi kararlarıyla Çiftliğin 7 372 dönüm arazisi çeşitli kuruluşlara dağıtılmış, yağmalanmış.
Bu defa 24 Mart 1950’de Çiftliğin korunması ve yağmalamanın önlenmesi amacıyla 5659 sayılı “Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu” çıkarılmış ve çiftliğin adı “ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ” olarak değiştirilmiş. Peki. Bu kanundan sonra çiftlik nasıl korundu ve yağmalamanın önüne nasıl geçildi? Bunu da anlatalım ki gizli kalmasın.
5 Ocak 1953’te 6000 Sayılı Kanun ile AOÇ arazisinin 195 dönümü satıldı.
29 Ocak 1954’te 6238 Sayılı Kanunla AOÇ arazisinin 8 070 dönümü satıldı.
10 Nisan 1957’te 6 947 Sayılı Kanunla AOÇ arazisinin 1 148 dönümü satıldı.
29 Mayıs 1959’da 7310 Sayılı Kanunla AOÇ arazisinin 725 dönümü satıldı.
19 Haziran 1976’da 2015 Sayılı Kanunla AOÇ arazisinin 167 dönümü satıldı.
6 Kasım 1981’de yani Kemalist 12 Eylül darbecilerinin döneminde 2549 Sayılı Kanunla AOÇ arazisinin 536 dönümü satıldı.
24 Mayıs 1983’te yine 12 Eylül Kemalist darbecilerinin döneminde 2823 Sayılı Kanunla AOÇ’nin 1 839 dönümü çeşitli kuruluşlara paylaştırıldı. Buraya kadar dağıtılan veya “yağmalanan” çiftlik arazilerinin toplamı 18 213 dönüm ediyor. Bunların dışında da satışlar veya paylaşımlar olmuş. Şimdi halkımızın aydınlanması için biraz daha detay paylaşalım.
Türk Hava Kurumu 1941'de, Etimesgut'ta "uçak fabrikası" kurmuş. Sonra, Atatürk Orman Çiftliği'nde, 1945'te "uçak motoru fabrikası projesi" üzerinde çalışmalar başlamış. Ve 1948'de "uçak motoru fabrikası" çiftlik üzerinde resmen kurulmuş. Yani Ankara’da fabrika yapılabilecek başka boş arazi bulunamadığından(!) dolayı CHP’nin başı İsmet İnönü zamanında Ata’nın çiftliğinin ortasına motor fabrikası kurulmuş. Hayırlı olsun.
Daha sonra bu fabrika traktör fabrikasına dönüştürülmüş. Ve çiftlikte turfanda traktör yetiştirilmeye başlanmış. Daha sonra devreye "Fiat" girmiş. "Koç" girmiş. Yıllar geçmiş... Fabrikanın "kamuya ait hisseleri" özelleştirme kapsamında tesadüfen(!) Koç’a devredilmiş. Koç’un Traktör Fabrikasının Ata’nın çiftliği üzerinde süslediği alan güzelinden 220 000 metrekare.
KİT Raporlarına göre, AOÇ arazilerini işgal eden kamu kurumlarının başında Türk Silahlı Kuvvetleri geliyor. Raporda, bu askeri birlikler ve işgal ettikleri arazi büyüklüğü şöyle yer alıyor. Jandarma Genel Komutanlığı 1 738 metrekare, Gazi Orduevi 86 bin 663 metrekare, Etimesgut Askeri Lojmanları park ve halı sahası 9 bin 207 metrekare.
Arazileri işgal eden diğer resmi kurumlar ise büyüklüklerine göre Gazi Üniversitesi 19 bin 702 metrekare, TİGEM 17 bin 198 metrekare ve Fişeksan 21 bin 14 metrekare diye sıralanıyorlar.
Arazilerin satış yoluyla küçültülmesi operasyonunda da TSK ilk sırada. AOÇ arazilerinden şimdiye kadar yasa düzenlenerek toplamda 21 bin 893 dönümlük bölümünün satışı yapılmış. Satışın yıllar itibariyle gösterildiği listede, satışlarda aslan payını TSK adına alım yapan Milli Savunma Bakanlığı alıyor. 1940-1980 arasında 12 bin 800 dönüm Milli Savunma Bakanlığı tarafından alınmış. 2 bin 350 dönüm Tarım Bakanlığı, 870 dönüm Orman Bakanlığı, 925 dönüm ise çeşitli kooperatifler tarafından satın alınarak imara açılmış.
Öyle bir çiftlik ki; bira fabrikası var, çimento fabrikası var, orduevi var, kışlası var..
Tarihçiler, Atamızın dünya malında gözü olmayan bir lider olduğunu özenle belirttikten sonra Atamıza ait mütevazi miktardaki arazi miktarlarını da ekliyorlar. Ulu Önderin, Ankara, Hatay, Yalova, Trakya gibi şehirlerde, Türkiye geneli kendi adlarına toplamda 155 milyon metrekarecik mülklerinin bulunduğunu ifade ediyorlar.
Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı 289 dönümden ibaret. Yani Ata’nın çiftliği üzerinde yer alan, Koç’un traktör fabrikasının işgal ettiği alandan biraz fazlası. Bu saray kimsenin şahsi mali değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başındaki kişilerin çalışacağı mekan.
Atamızın vefatının 76. Yıldönümünde gerçeklerin de ölmemesi için bir iki sorum olacak.
Şöyle ki: Ailesinden bir mirası olmayan Mustafa Kemal, Türkiye genelinde 155 000 dönüm veya başka bir ifade ile 155 milyon metrekare araziyi, daha savaştan yeni çıkmış bir ülkenin lideri olarak nereden kazandığı parayla satın almıştı? Bazıları bu arazilerin bir kısmının hediye veya hibe edildiğini söylüyorlar. Eğer öyle ise acaba niçin hibe edilmiştir?
Tayyip Erdoğan veya Ahmet Davutoğlu cumhurbaşkanı veya başbakan olduktan sonra 155 000 dönüm arazi sahibi olsaydı. Bu nasıl karşılanırdı? Birileri bir başbakan veya cumhurbaşkanına on binlerce dönüm araziyi hibe etse bu nasıl değerlendirilirdi? Mustafa Kemal’in çiftliği 1937’de hazineye devrettiği söyleniyor. Atamız, kimin malını kime devretmiş oldu?
Sahi atamız cumhurbaşkanı iken ne kadar maaş alırlardı? O maaşın bugünkü karşılığı ne kadardı?
Biliyorum bu soruların şu anda bir anlamı yok! Bizimki lüzumsuz işler!

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 15233 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 15 Kasım 2014 Cumartesi 17:40

"11.11.11", her yıl Kanadada yapılan REMEMBRANCEDAY törenleri "savaşlarda ölenleri anma günü" ve saatidir. 1812'den beri topraklarında yabancı çizmesi görmeyen bir ülkenin ve milletin kendi "şehit"lerine ve gazilerine verdiği değeri gösteriyor, nerede ölüp yaralandıklarına bakmazsızın. Bizlerse ölüm-kalım savaşı verip bize üzerinde yaşanacak vatan bırakan yiğitlerimize çamur atmayı, iktidara yaranmanın, avanta kapmanın tek yolu olarak bellemişiz. Çakallar ve leş kargaları bizden daha şereflidir.

Yorumu oyla      54      49  
Misafir 12 Kasım 2014 Çarşamba 09:46

"Bu saray kendi paranla ise israftır, yok halkın parası ileyse haramdır." EBU ZER.....BAKTIN DURUM iyi değil tarihten bir CHP zulmü anlat.BUGÜNE GEL ALPER BEY BUGÜNE...İSRAF YOLSUZLUK TAVANLARI GEÇTİ.

Yorumu oyla      56      49  
Misafir 11 Kasım 2014 Salı 14:52

O dönemde Köşk'teki müstahdemin, yaverlerin, muhafız polislerinin iaşesi ve Köşk'ün diğer masrafları da Atatürk tarafından karşılanıyordu. Başvekil ve vekillere ödenen harcırah cumhurbaşkanı için söz konusu olmadığından seyahatlerde ulaşım dışındaki, yemek ve içki dahil bütün masraflar, tamamen kendi kesesinden çıkıyordu. Bunu da yazdın mı ? Gelen devlet başkanlarını , elçileri , askeri yetkilileri vb ağırlama masraflarını da o maaştan ödediğini söyledn mi ? Ar damarınız mı çatladı ?

Yorumu oyla      57      49  
Misafir 11 Kasım 2014 Salı 00:04

Allah(CC), Şair Eşref'in mekanını cennet eylesin. Ne de güzel söylemiş zamanında, "Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler, Memleket soyulurken aldırmıyor öküzler".

Yorumu oyla      57      49  
Misafir 10 Kasım 2014 Pazartesi 19:46

Kendini temiz göstermek için başkalarını karala.Sürekli saldır.Haramüstü yakalanırsan darbe de.Kuytularda darbecilerinle uzlaş,onlara kumpas kurulduğunu söylet akdoğanlarına...Halk mı :-) Onlar kömürlü makarnalı bir SSKlı olma uğruna MADENLERDE CAN vermeyi göze alan çaresizler.Merkez sağda HALKA Yakın bir PARTİ DE YOK.SOL ZATEN ERGENESOL.O ZAMAN yiyelim içelim KÂM alalım DÜNYADAN...İSLAM mı,Müslümanlık mı HZ.Ömer adaleti mi:-) Karamanİ fetVası var yiyelim içelim biz yine az yedik eskiden üüüüü..

Yorumu oyla      64      49  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
ÖSYM
Serdar Ortaç
Sosyal Medya
Eczacıbaşı
uzaktan çalışma
Melo
Duygun Yarsuvat
Microsoft
Ömer Çelik