Atatürk'e saygısızlık yapan vekili bulmak yerine doğrulanmış haberi yalanlamayı seçen Gürsel Tekin'in bu tavrına Yurt Gazetesi yazarı Süleyman Kılıç bu günkü köşe yazısında ibretlik bir yazıyla yanıt verdi.
İşte Süleyman Kılıç'ın o yazısı...
CHP’de Atatürk Posteri skandalı tam bir ‘yönetim komedisine’ dönüştü.
Nasıl mı?
Ankara’da günü hatta ayın sorusu şu:
‘Hangi CHP Milletvekili, CHP’nin en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün TBMM’deki odasının duvarından indirdi.’
İndirdi mi demiyorum…
Aylin Nazlıaka da Aralık ayında Aydınlık Gazetesi Yazarı Sabahattin Önkibar’a ‘evet, böyle bir olay oldu’ dedi.
Çünkü Muharrem İnce bu iddiayı doğruladı.
Nazlıaka’nın kendisine bu olayı ‘Senin gibi, bir Atatürk hayranının yanında konuşulmaz ama doğru’ diye teyit etti. Biz bu diyaloğu yaza yaza bıktık. Bu skandal aylardır tartışılıyor.
CHP’de hiçbir yetkili bu skandalı PM seçimi yüzünden üstlenerek üstüne gitmedi.
Kurultay sona erdi, tartışma alevlendi.
Sanki dün olmuş gibi davranmaya başladılar.
Aralık ayından sürdürülen tartışma CHP’nin gündemine yeni girdi. Gürsel Tekin çıkan haberleri ‘asparagas’ diyerek siyasi hayatının belki de en büyük ‘gafını’ yaptı. Yakışmadı.
Ama O da haklı. CHP’ye ‘fedailik yapmak’ yine O’na düştü. Gürsel bey Kemal Kılıçdaroğlu’nu koruyacağım diye, CHP’yi koruyacağım diye çırpınma. Bak karşında yeni genel sekreter, yeni MYK duruyor.
Güneş balçıkla sıvanmaz. Atatürk CHP’nin ‘tartışılmazdır, kutsalıdır’ Bu hesap gö-rü-le-cek.
Seni anlıyoruz. Ama seni seven, başarılı olmanı isteyen insanlar var. Kendini düşünmüyorsan bari onları düşün. CHP’nin basın bürosu yok mu? Şekerim diye ortalarda gezen Okan Konuralp ne iş yapıyor?
Ya Veli Özdemir? Bu skandal ile ilgili sorulan soruları alelacele sahibi olduğu ANKA’da yayınlatarak, size ve Kemal Kılıçdaroğlu’na hizmet ettiğini mi sanıyor?
Berat Abinin hikâyesi
İkisini de tanırım, sorunum yok. Ama bu hizmet değil. Tam tersi CHP’yi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu zora sokar. Nazlıaka ve Altıok’u koruyacağım diye sorunu parti sorunu ve kriz yönetimi sorunu haline getirerek üzerine benzin attınız haberiniz olsun.
Benim kişilerle sorunum yok. Ve bu davranışlara üzülüyorum.
Bu yara kolay kapanmaz. Hiç kapanmaz. Falçata yarası gibidir. Tek çaresi var. Zeynep Altıok ‘ben değilim’ diyor. Aksi ispat edilene kadar söylediklerini doğru kabul etmeliyiz. Ancak ortada böyle bir bayan milletvekilinin olduğunu ve bu olayın yaşandığı Sayın Aylin Nazlıaka tarafından teyit edildi. Doğrulandı.
Size bir hikâye anlatayım. Ankara gazetecileri bilir. Aylin hanımın kulağına küpe olsun.
Ankara gazetecileri bilir. Rahmetli Berat Yurdakul vardı. Çok sevilirdi. Tipik bir Karadenizliydi. Can ağabeyiydi. Berat abi bir gece Foto Muhabirleri Derneğinden çıkmış. Gece yarısı olduğu için belediye otobüsü gelmemiş. O da durakta bulunan tek kişiye ‘ula uşağum hangi tarafa gidiyorsun, Yeni Mahalleye gidiyorsan ortak taksi tutalım’ demiş.
Adamdan ses çıkmamış. Berat abi omzundan tutup tekrar, ‘uşağum ortak taksi tutalım mı?’ diye dokunmuş. Bir de ne görsün. Konuştuğunu sandığı kişi durağa konulan heykelmiş.
Berat abinin heykelle konuştuğu hikâyesi patlayınca, Berat abi kızmış. Arkadaşları üstüne gelmiş. Arkadaşları ‘olay doğru mu?’ diye sormuş. Evet, cevabı üzerine arkadaşları, ‘Eee abi biri sendin, diğeri kimdi?’ diye sorunca Berat Abi anlamış, ‘Dilimi eşek arsısı soksun’ demiş.
Sayın Kılıçdaroğlu komisyona gerek yok?
Bence Aylin Hanımı çağırın, ‘dilinize arı soksun’ deyin hiç olmazsa.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...