Türk Buluşu...Kendi Göz Tansiyonunuzu Ölçebileceksiniz! 

Uzman doktor eşliğinde gerçekleştirilebilen tıbbi bir müdahale olan göz tansiyonu ölçümü artık evde rahatlıkla yapılabilecek. Başında Türk bilim adamının olduğu bir proje ile artık evde göz tansiyonunuzu ölçeceksiniz. Dünya çapında 65 milyon kişiyi etkileyen göz tansiyonu (glokom), Stanford Üniversitesi’nde ve başında Dr. İ. Emre Aracı’nın bulunduğu ekip tarafından yapılan çalışma sonucu geliştirilen bir yöntemle rahatlıkla ölçülebilecek. ABD basınında ve uzmanlar tarafından büyük ilgi gören ve heyecanla karşılanan çalışma, alanında önde gelen dergilerden olan Nature Medicine’in 24 Ağustos’taki sayısında yayınlandı.
Göz Tansiyonu Bir Cep Telefonu Kamerası ile ÖlçülebilecekGÖZ TANSİYON ÖLÇÜMÜ SADECE UZMAN DOKTOR İLE YAPILIYOR
Yüksek göz içi basıncı ve bu basıncın gün içinde meydana getirdiği çalkantılar, göz tansiyonunun (glokom) en önemli risk faktörlerini oluşturuyor. Körlüğe kadar varan etkileri ölçülen glokom, halen daha sadece uzman hekim eşliğinde ve hastaya verdiği rahatsızlık sebebiyle topical anesteziyle ölçülüyor.
Şimdiki teknoloji ile uzmanlar tarafından yapılan ölçümler, glokom tanısı ve ameliyat sonrası tetkikler için gerekli olan göz içi basınç takibi günümüz şartlarında yetersiz kalıyor.
YENİ BULUŞ NASIL ÇALIŞIYOR?
Çalışmaya göre önce göze bir mikroçip naklediliyor. Ardından hastalar, bir cep telefonu kamerası ve basit bir adaptör yardımıyla, 24 saat boyunca kendi kendine ölçüm yapabiliyor. Yapılan cihazın mikroakışkan teknolojisi ile çalıştığını belirten Dr. Aracı, mikroçipin rutin katarakt ameliyatıyla hastaya nakledilebildiğini söyledi.
Aracı, “telefon ve optik adaptör ile gözün fotoğrafı çekilmekte ve yine cep telefonu ile bir analiz yapılıp, sonuçların doktora gönderilmesine imkan sağlamaktadır. Grubumuz, cihazları ameliyatla alınmış hayvan gözünde test etmiştir ve ileriki aşamada klinik testler gerekmektedir.” dedi.
PROJENİN BAŞINDA BİR TÜRK BİLİM İNSANI BULUNUYOR
Geliştirilen yöntemle ilgili Stanford Universitesi biyomühendislik bölümünde Stephen Quake’e bagli mikroakışkanlar laboratuarı yöneticisi Dr. İ Emre Aracı çalışmanın 2 yıl boyunca sürdüğünü aktardı. İlk testlerin hayvanlar üzerinde yapıldığını belirten Aracı, deneylerde basınç hareketlerinin yüksek hassasiyetle ölçüldüğünü kaydederek, “Klinik çalışmalara geçmek için 1-2 senelik bir geliştirme zamanı olduğunu düşünüyorum” dedi.
GÖZ TANSİYONU NEDİR – GÖZ TANSİYONU BELİRTİLERİ NELERDİR?
Göz tansiyonu erken dönemde herhangi bir belirti vermez. Hastalık yavaş ilerlediğinden ve çevreden merkeze doğru bir kayıp olduğundan belirli bir görme alanındaki kayıp fark edilmez. Erken teşhis ile glokomun ilerlemesi durdurulabilir. Fakat bunun için iyi bir göz muayenesi şarttır. Göz tansiyonunun nadir görülen türünde bulantı, kusma, ağrı, görme bulanıklığı olabilir. Açı kapanması göz tansiyonu dediğimiz bu türü hastaların az bir kısmını oluşturduğu için, diğer göz tansiyonu hastalarında bu tür belirtiler ortaya çıkmayabilir.
Kronik açık açılı glokom adı verilen en sık görülen glokom çeşidinde genellikle belirgin bir belirti yoktur. Yakınlarında glokomlu bir hasta olan kişiler, gözlerinde yorgunluğa bağlı hafif bir ağrı, kanlanma gibi şikayetleri olduğunda hemen bunun glokom (=göz tansiyonu) belirtisi olabileceğini düşünürler. Bu kişilerin şüpheden kurtulmaları için göz muayenesi olup göz tansiyonlarının ölçülmesi doğru olacaktır. Glokomda, bazen gözde hafif ağrılar, günün bazı saatlerinde bulanık görmeler gibi belirtiler görülebilir. Fakat çoğunlukla hiçbir belirti vermez.
En sık rastlanan açık açılı glokom en az belirti veren glokom türüdür. Görmede belirgin azalma ve ağrı hissedilmediğinden bu glokom çok geç fark edilir. Sabahları belirginleşen baş ağrısı ; geceleri ışık etrafında ışıklı halkalar görme kapalı açılı glokom tipinin belirtileridir.
Bu nedenle, hastalığın erken teşhis edilmesi ancak 45 yaşın üstünde olan kişilerin bir göz uzmanı tarafından yapılan rutin göz muayenesi taraması ile mümkündür. Göz tansiyonu ani olarak yükseldiğinde oldukça çarpıcı belirtilerle karşımıza çıkar. Gözde ve göz arkasına yayılan şiddetli, delici tarzda bir ağrı, bunun yanında görme bulanıklığı, cisimlerin etrafında renkli haleler görme, bulantı ve kusma en belirgin şikâyetlerdir.
Genellikle ani göz tansiyonu yükselmesi ile karşılaşılan hasta sayısı azınlıktadır. Asıl büyük grupta göz tansiyonu yavaş yavaş artar ve göz, bu artışa uyum sağlar, yani ağrı duyulmaz. Hastalık herhangi bir belirti vermeksizin yıllar boyu ilerlemeye devam eder. Belirtiler başladığında ise çoğu kez geç kalınmış olur. Göz tansiyonu hastalarına şimdiden hayırlı olsun ve Rabbim şifalar versin.
Haber54