Muharrem İnce'den NTV'ye tepki 

Muharrem İnce, NTV'de yayınlanan 'Seçime Doğru' programına katılarak Ahmed Arpat'ın sorularını cevapladı.

Zaman zaman öfkelenen İnce, Arpat'a tepki gösterdi. Arpat'ın "sizi arayan ABD'li kimdi?" sorusunu beğenmeyen ve "geçmiş açıklamalara takılmayın, günceli sorun. Çok geride kalmışsınız" diyerek tepki gösteren İnce, bu tepkisinin nedenini de programın ilerleyen bölümlerinde açığa kavuşturdu.

"SİZİN İKİNCİ TURDA TUTUMUNUZ NASIL OLACAK"

İnce'nin seçim çalışmaları hakkında soru soran Ahmet Arpat, seçimlerin ikinci tura kalması durumunda nasıl bir propaganda süreci yürüteceğini sorması üzerine İnce şunları söyledi:

Mesela sizin ikinci turda tutumunuz nasıl olacak? Mesela ben 77 miting yapmışım Erdoğan 16 miting yapmış. Benim hiçbir mitingim baştan sona verilmemiş. Erdoğan’ın 600 vekille birlikte tek tek fotoğraf çektirmesini bile vermişsiniz. Sizin tutumunuz nasıl olacak ben de onu merak ediyorum. İnsan hiç olmazsa bir mitingi tam verir. Sadece NTV'ye söylemiyorum bunu bütün kanallara söylüyorum.

"BİRİNCİ TURDA KAZANACAĞIZ"

Allah aşkına birisi çıksın desin ki, hangi tv Erdoğan'ın bütün mitinglerini tam vermiş benim mitinglerimi ne kadar vermiş? Birinci turda kazanacağız. Birinci turda kazanma hedefim var.

ERDOĞAN MİLLETİ GERDİ

“Bu milletin gülmeye ihtiyacı var. 40 derece sıcakta insanlar sizi dinliyorlar büyük bir hararetle sizi dinliyorlar. Bu insanları mutlu göndermek lazım umutlu evlerine göndermek lazım.

12 genç var bunlar zeki çocuklar. Bunlar videoları hazırlıyorlar kendilerine taktıkları bir ad var 10. kat. Arkamda müthiş bir kadro var.”

DAVULLA ZURNAYLA OPERASYON OLMAZ

(Kandil operasyonu) Çok üzülüyorum diyelim ki Kandil’e operasyon yapacaksınız. Davulla zurnayla operasyon yapıyoruz. Bu ne demek geliyoruz kaçın oradan. Bu seçime yönelik bir operasyon. Yapamayacağını bal gibi de biliyorum. Davulla zurnayla operasyonun yapılacağının duyurulmasının yanlış olduğunu söylüyorum.

Bunu siyasete kullanmaları yanlıştır. Bu konuda ciddiyete davet ediyorum Erdoğan’ı. Ortalık yerde bunları konuşma. Seçime 24 saat kala operasyon yapacaksın da niye bir ay önceden duyuruyorsun bunu? Bunun sağlıklı bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum.



GÜLEN’İN İADESİ

(Fetullah Gülen’in iadesi) Ben dedim ki Fetullah Gülen’i uygun şekilde istemediler. Sonra dediler ki buyrun gelin. 120-125 klasör gibi laflar ettiler. Arkadaşlarım bana dedi ki 27 klasör var. Birinci yalan bu. İki, yedi dosya var bunların dördü 15 Temmuz öncesindeki olaylarla ilgili. Birisi Selam Tevhit davası. Bu dosyanın Adalet Bakanlığı'na gelişi 28 Ocak 2016. 6 ay bu dosya beklemiş ne zaman gönderilmiş 6 ay sonra. Ocak ayında iade talebi bakanlığa gelmiş neden bakanlık 6 ay boyunca beklemiş. Bu beklemeyi Recep Erdoğan mı bekletmiş Adalet Bakanlığı mı?

Polis meslek yüksek okulları sınavı sorularının çalınması dosyası 7 ay sonra gitmiş neden 7 ay beklediniz?

Soru üç, bazı belgeleri elden verdik deniyor. Benim adıma oraya giden heyet elden verilen belgeleri görmek istedi bunları da göstermiyorlar. Bazı dosyalarda suç tarihleri 2011’den başlıyor. Hükümete göre milat kaçtı? 17-25 Aralık. Siz suç tarihi 2011 derseniz inandırıcı olur musunuz?

MİT Şubat 2012, milletvekillerinin ziyareti ne zaman? Mayıs 2012. Milletvekilleri Fetullah Gülen’i ziyaret ederek fotoğraf çektirdiler. Suç tarihini 2011 yılından başlatırsanız ABD size inanır mı? İnanmaz çelişirsiniz kendinizle. Mesela Bülent Arınç görüşmesi 2013 yılında. 2011 yılından suçu başlatıp 2013 yılında görüşürseniz ABD size inanmaz.

ABD kesin delil istiyor. Darbeyi eniştenden öğrenmişsin sen. MİT’in haberi yok. ABD diyor ki, Polis Meslek Yüksekokulu sorularının çalınmasıyla ilgili delil koy ortaya. Adil Öksüz’ü neden elinden kaçırdın diyor. İki yıl geçmiş üzerinden değil mi? ABD’ye gitmişsin, dostum Trump diyorsun ama sana iade etmedi. Demek ki ABD vermek istemiyor Erdoğan’da almak istemiyor.

APOLET SÖKME TARTIŞMASI

(Apolet tartışması) 30 Ağustos’ta emekli ederim. Orada Erdoğan orduyu övmüyor, bayrağı övmüyor orada Erdoğan beni eleştiriyor paşa da alkışlıyor. Biz Balkanları ordunun siyasete karışması yüzünden kaybettik. O paşa yetenekli olabilir hiç itirazım yok. Ben Ak Partili kardeşlerime şu soruyu soruyorum: Birinci Ordu Komutanı ben Erdoğan’ı eleştirirken alkışlıyor bunu bir kendi vicdanlarına sorsunlar.

‘Sen Apo’ya mı takacaksın söktüğün apoletleri’ diyor. Ben Apo’yu tanımam ama sen Ergenekon’da Balyoz’da söktüğün apoletleri FETÖ’ye mi taktın?

Askerin başına çuval geçirildiğinde ne notası müzik notasımı dedin. Sen askeri ne zaman bu kadar sevdin Erdoğan?

Erdoğan benim rakibim öbürünü alkışlayacaksın beni yuhalama anlmamına gelir. Askerin morali var da siyasetçinin morali ne olacak? Paşa alkış yapacaksa Erdoğan’a çıkaracak üniformasını öyle gelecek.



“BİR GÜNDE DOLAR DÜŞECEK”

Erdoğan yeniden kazanırsa karanlık bir Türkiye görüyorum. Dolar yükselecek, ekonomi kötüleşecek… Benim adaylığımla birlikte ben sokaklarda bir ışık görüyorum. Ben bir günde doların düşeceğine inanıyorum. Kamu mali disiplinini sağlayarak. Devletin tasarruf etmesiyle milletin değil! Yazlık saraylar, 3000 koruma… bunlar olmayacak.

“CİDDİ OL DİYORUM ERDOĞAN’A”

901 milyon lira devlet kira ödedi. Ev sahibi iken kiracı oldu. İşsizlik gençlerde yüzde 20’lere çıkmış. Böyle bir ortamdan nasıl çıkacağız. Bir devlet de bir insana benzer. Bir organ fazla büyür diğerleri küçülkürse ucube ortaya çıkar. Tarım büyürken sanayi de büyüyecek. Topyekun bir kalkınma olması lazım. Önce zihniyet değişmesi lazım.

Saray’ın yıkılması derken gerçekten yıkmaktan bahsetmiyorum. Biraz ciddi ol diyorum Erdoğan’a. O kadar para ödenmiş neden yıkayım? O saray düzenini yıkarım demek istiyorum. Millete GDO’lu yiyecek yediriyorsun. Özgür ve konuşan bir Türkiye yaratacağız. Her mahallede kreş açacağız, çocuk kreşe anne işe. Kadın ve gençler hayata katılacaklar. Atıl olan değerlerimiz var. Sanayimiz, tarım alanlarımız gençlerimiz… İnsanlarımızı ruh lazım. Ben bazen aklımızla dalga geçtiğini düşünüyorum. Demek ki iş bulamayan gençlere çözümü yok. Bu vaatte bulunan birinin yüzde 1 oy almaması lazım.

YENİ SİSTEMİN YETKİLERİ

(Başkanlık yetkileri)Türkiyenin çivisi çıktı kurumlar çökertildi. Kurumlar fethedildi. Tek bir adam. Yargı o mahkeme o doktor o bakan o ben çok politik bir çocuktun 13-14 yaşında bakanların ismini bilirdim. Şu an bakanların bir etkisi yok yetkisi yok. Yargıyı bağımsız tarafsız bir hale getirmemiz lazım. Beni de yargılayacak yargıyı getirmemiz lazım. Salona girdiğimde ayağa kalkmayan yargıçlar olması lazım.

Yargıyı siyasi etkiden 3 ayda kurtarabiliriz. Eskiye mi döneceğiz? Hayır. Eksiklikleri giderilmiş modernize edilmiş, örneğin Başbakan'a gen soru verebilirsiniz değil mi? Niye Almanya'daki gibi yapmayalım size gen soru vereceğiz ve düşüreceğiz ama yerinize birini önererek gen soru vereceğiz.

Bir muhalefet bir bakana bir şey söylüyor. Ak Partili bir milletvekili avukatı gibi savunuyor. Yasama ayrı yürütme ayrı olacak.

Restorasyon süresi 2 yıl diyoruz. Ama 2 yılı geçmez bu. Bu yetkileri çıkar sağlamak için değil demokrasiyi yerleştirmek için… örneğin benim Cumhurbaşkanlığımda, Merkez Bankası Başkanı parti genel merkezine çağrılmayacak.

YARDIMCI VE BAKANLIK SAYISI

(Yardımcı konusu)20 ile 25 arasında bakan olacak. Değişecek bakanlıklar olacak şu anda çalışıyoruz. Girişimcilik, Kalkınma Bankası girişimcilere kredi verecek. Halk Bankası Ziraat Bankası çiftçilere ve kobilere kredi verecek.

26 yaşındaydım öğretmenlikten istifa ettim. Dersane açtım 26-27 yaşında 120 öğretmen çalıştırıyordum. Girişimciliğe inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı yardımcısı 3 çok sıkışırsam 4 yardımcı olacak.

Restorasyon takvimi) 2 yıl olmaz 1.5 yıl olur 2.5 yıl olur. Ben öngörüde bulunuyorum. Deneyimli bir siyasetçi olarak bu 2 yılda yapılabilir diyorum. Millet İttifakındaki partiler biz bunu 1 yılda tamamlarız derse tamamlanır ama ben 2 yılda ancak olabilir diyorum. Bu konuda sayın Akşener'le sayın Kılıçdaroğlu arasında bir sorun çıkacağını düşünmüyorum.

“ÖZGÜRLÜK VADEDİYORUM”

Özgürlük vaad ediyorum. Her akşam beni 15 kanalda görmeyeceksiniz. Ben yandaş gazetecilerle çıkmayacağım, mizansen de yapmayacağım Erdoğan gibi. Tweet atabilecekler beni de eleştirebilecekler özgürce.

Dil eğitimi ve din eğitimini anlatıyorum. Trabzon'da ne anlatıyorsam Diyarbakır'da aynı şeyi anlatıyorum. Bir bütün öğrencilerimize resmi dil öğreteceğiz. İki ana dili öğreteceğiz evinde hangi dili konuşuyorsa. Üç İngilizce, Almanca, Japonca öğreteceğiz.

Ben seçmeli olarak fıkıh kelam hadis… dersleri almak istiyorum. Millet 1 saat alırken sen 6 saat al. Diğer kesim ne diyor? Ben zorunlu din dersi istemiyorum tamam vermiyoruz.

Adaleti sağlayacağız. Yüksekova'daki bir Kürt delikanlısı, Çukurca'daki Berfin diyecek ki Türkiye Cumhuriyeti’nin sınavı çok adil. Ben Kürt olduğum için ayrım yapılmaz. Bu terörün de ekonominin de panzehiridir. Yurt dışında bir iş adamı benim sermayem riske girmez diyecek.

DİNDAR VE KİNDAR NESİL TARTIŞMASI

Dindar bir nesil yetiştirmek devletin değil ailenin işidir. Kindar bir nesil yetişmesini istemem. Akademik özerklik YÖK'ü kaldıracağız. Üniversite hocaları seçim yapamıyorsa hiç kimse yapamaz. Erdoğan profesörlere diyor ki sizin kafanız basmaz ben seçerim sizin yerinize. Emir komutayla özgürlük olmaz. Üniversitelerde her şey tartışılacak. Toplu taşıma araçları öğretmenlere ücretsiz olacak.

Hiçbir öğrenci tarikat konutlarına mahkum olmayacak. TOKİ öğrencilere yurt yapacak. Her sene 10 bin doktora öğrencisini yurt dışına göndereceğiz.

EKONOMİK PROJELERİNİ AÇIKLADI

(Ekonomi) Sayın Erdoğan'a meydanlarda söylüyorum madem ekonomi bildiğini iddia ediyorsun gel bunu tartışalım. Arkadaşlarımın bir kısmı devlet memuru bir kısmı partide ayrıca bir ekibim de var onlarla da 6-7 senedir çalışıyoruz.

Telefonu aldınız 3 çeşit vergi ödüyorsunuz, konuşuyorsunuz 4 çeşit, şarj ederken 5 çeşit vergi ödüyorsunuz. Erdoğan diyor ki çocuk sayısı 3 olacak 5 olacak. Sana ne bu işlerden. Ama çocuk bezinde KDV… Sen çocuk sayısına karışacağına bezdeki KDV'yi düşür. Musluğu açtınız su kullanacaksınız, 5 çeşit vergi ödüyorsunuz.

En yüksek faiz veren ülkeler arasında ilk 4'tesiniz. Bu ülke başarılı olamaz. 2017 yılında 910 milyon kira ödemiş 548 milyon taşıt kirası ödemiş. Türkiye akıllıca yönetilmiyor. İlk nobel ekonomi ödülünü alan bir fizikçidir. O da daha sonra Türkiye'de danışmanlık yapmıştır.

MUTFAKTA ENFLASYON YÜZDE 30

Mutfaktaki enflasyon yüzde 30'larda, Türkiye’nin sanayisi verimsiz. Sanayideki yatırımların yüzde 1 yüksek teknoloji. Katma değer yüzde 3,5 15 olmadan zenginleşemezsiniz. Yeni bir zihniyete yeni bir anlayışa yeni bir isme ihtiyacı var. Kıraathane öneren birine değil.

İnşaatla kalkınamazsınız. Dünyanın en büyük inşaatını Çinliler yapmış Batı bunu tamamlamış biz daha tamamlayamamışız. Endüstri 4.0 bunu anlatıyorum. Erdoğan gelirse bunu kaybediyoruz. 1000 yıl geriden gidiyor. İlaç üreten firmalar inşaata girdiler.

Merkez Bankası bağımsız olacak. Sabir kur gibi ilkel yöntemlere başvurmayacağız. Yatırımcının önünü açacağız. Yatırımcıya güven vereceğiz, AR-GE teşviki vereceğiz. 1980’de Güney Kore ile Türkiye milli geliri aynı.

Güney Kore batıyor. Devlet diyor ki 5 büyük şirkete siz birbirinizle değil dünyayla rekabet edeceksiniz. Bugün Güney Kore’nin milli geliri 30 bin dolar.”